Huso 1

2.8K 48 12
                                    

     beyler baştan söyliyeyim müslüman değilim. türkiye'de doğmuş, farklı kökene sahip bir
adamım. yani anlıcağınız dilde gayrimüslimim. ama askerliğimi bu ülkede yapacak kadar da türk vatandaşıyım.
ulan madem, çift vatandaşlığın var, askerlik kolpası nerden cıktı diyenlere yasayı inceleyebilirler. yani yalan söylemiyorum, bazı özel nedenlerden ötürü
türkiye'de de askerlik yapılabiliyor. neyse bu kadar geyiği geciyorum. bunlar sadece
mevzuya uzak bi adamın, nasıl inandırılacagı ile ilgili birkaç dip not.
     he bunları anlattım çünkü bizim inancımızda 'cin' olgusu biraz daha farklı.
ve islamdakiyle pek örtüştüğü söylenemez. inananlara saygısızlık etmek
istemem. en nihayetinde dini konular hassas konulardır. Dalga geçilmesi de hoş değildir..
hz. muhammed'in danimarkada karikatürünü çizenin de anasını s...yim, diğer dinlerle
Dalga yapanların da. ama bu cinler, periler inancı bana birazcık karikatür gelirdi.
     esasını söylemek gerekirse, doguda vatani görevini
yerine getirenlerin başına gelenleri gördükçe, duydukça
askerlik yaptıgım yeri söylemeye utanıyorum.
     antalya'da çaycı olarak yaptım abiler askerliğimi. kendi adıma şunu söyleyebilirim ki
keyifli ve bi o kadar da ilginç günler geçirdim. gördüğüm insanlar beni dehşete düşürüyorlardı.
yanlış anlamayın burjuva değilim. havyar yiyip etrafa kahkahalar sacan bi' hayatım olmadı
hiç. puroyu içine cekmeye çalışacak kadar da sıgır bi adamım.
amacım kimseyi küçümsemek de değil. zaten beni tanıyanlar da bunu cok iyi bilir.
ama doğma büyüme istanbulluyum, e benim sosyal cevremde de
maşrapaya sıcan insanlar yok..
ya da kiviyi kabuguyla yiyenler..
ya da taharet muslugunda kafasını yıkayanlar...
ne bileyim Atatürk'ün odası nerde diye bi soruyla hiç karşılaşmadım...
fanatik galatasaraylıyım, üni yıllarımda deplasman adı altında bi' çok yere gittim. ama böyle insanlarla karşılaşmadım.
belki karşılaştım ama aynı sosyal cevreyi hiçbi' şekilde paylaşmadım.
     üzgünüm, böyle insanlar bu topraklarda yaşıyor.
ama bi o kadar mutluyum ki, bu insanların varlığından
artık haberim var. ve elimden geldiğince de paylaşmaya çalışıyorum.

etrafımda bu tipte insanlar olunca doğal olarak çevremi daha dikkatli izlemeye
başladım. zaten cok dikkatli adamımdır. bi gördüğümü bi daha  unutmam.
      birlikte de çaycı oldugum için herkesi tanıyorum. + konuşkan biriyimdir.
mesela banka kuyrugunda kesin biriyle tanışırım. ayrıca cokta meraklı biriyimdir. her bi seyi merak ederim.

hüseyin ( çakma isim kullanıyorum ) adlı asker hep dikkatimi
cekerdi. hani yalnız kovboylar olur ya. tek başına takılırlar. ama bunun türk versiyonunu düşünün çömelerek sigara içen tiplerden işte. ama en irrite edici özelliği; gelen geçenin gözünün içine bakması. ve bu yüzden herife her yeni gelen ayar oluyor. yaklaşık 1.75 boylarında, ince, ama kalın bilekli.
yuvarlak bi yüz hattına sahip, kalın kaşlı
garip siyah gözlere sahip bi adam hüseyin.
     ulan millete de sorardım, derdim bu ibne ne ayak beyler ? bu cocuk ne nöbet tutuyor,
ne içtimaya katılıyor. ve rdm'den de cıkmıyor(rdm, psikolojik servis beyler)
şimdi sordugum adamların
verdiği cevaplar da beni pek tatmin etmedi. aman efendim, cocuk kendi kendine konuşuyormuş da,
akşam bagırarak uyanıyormuş da. uyku problemi varmış da . bi gün hazır kıtadan cocuklar buna vukuat yazarken
Dalga geçmişler de. gelsin de cinlerin seni kurtarsın demişler de. bu da olum gidin başımdan demiş falan da
sonra cocuklar bayagı dalga yapmış da ardından dalga geçen cocuğa bişiler olmuş titremişte
sabah ezanında dua okusun geçer diyince geçmiş.
     bu hikayeyi bana anlatan cocuk,
birliğe boyacı oarak alınan askerdi. * komutan buna olum hiç boyayla uğraştın mı, malzemeleri
tanırmısın dediğinde 'tanırıım gomutanım 4 sene tinercilik yaptım' diyen bi dalyarak.
herif makbuza şafak yazan bi sıgır. bu hikayeyi yarım kulakla dinledim zaten.
ayrıca takmadim de, benim inancıma göre cok sacma bi hikaye. anlatan da bu adam olunca kafasına geçirdim bi tane
lan dedim de get.
     akşamleyin koğuşa geç cıktım, dişlerimi fırcaladım. yataga girdim. saat 1. civarı falandı.
uyku problemi cekiyorum bende. annemi düşünüyorum ara sıra. çünkü ben babamı kaybettiğim için annem bize cok düşkündür. ve genel olarak, cok baglı bir aileyiz. ve biliyorum ki, antalya'da askerlik yapsam bile annem çok huzursuz.
aklıma geldi birden, keyfim kaçtı. dedim gideyim de bi sigara yakayım. indim yataktan, tuvalete
dogru yol alıyordum. bi baktım bu bahsettiğim hüseyin tuvaletin girişinde. sigara uzattım, içer misin kardeş dedim.
aldı sigarayı.
     herkes osura osura uyurken bende cocukla muhabbete başladım. nerelisin, ne iş yaparsın, şafak kaç *
ulan herifle konuşuyorum, adamın gozleri beni içine cekiyo sanki. ama bu benden kaynaklanan bi durum.
mesela ben bi kızdan hoşlaniyim, gözlerinin içine bakamam. etkilenirim yani. bu bana özel bi durum da olabilir.
fakat bu göz mevzusunu sonra bi kaç kişiden daha duyunca şaşırmadım da değil. neyse mevzu bu da değil zaten.
herife dedim kardeş seni hep görüyorum uyku problemin mi var seninde,
evet abi ben uyuyamıyorum filan dedi. bu yüzden uyku hapı veriyorlar bana, sabahları da
içtimaya gelmiyorum onun için filan dedi. hayırdır derdin mi var kardeş dedim.
evden uzak olmaktan büyük dert mi var abi ya dedi. haklısın dedim.
bak dedim usta ben diğer kısa dönemler gibi değilim, gel arada, çayımı iç.
biliomusun, bilmiyorum ama ben caycıyım. biliyorum abi dedi. deli caycı diolar sana diye ekledi.
bugün yaptıgın hareketi cok takdir ettim. o herif orospu cocugunun teki çünkü
karısını dövüyor dedi. bahsettiği herif de asteğmen. o gün, beni başka biriyle karıştırıp
şınav cekmemi istedi. yaptıgının mallık oldugunu anladı ama ben şınav cekmeyince bozuldu o kadar askerin önünde.
bayagı bi atıştık. nerden biliosun lan dedim karısını dövdüğünü, abi dedi ne bileyim askerler konuşuyor işte.
      tam istediğim ortam oluşmuştu. makaraya da girdik, dedikodu da başladı. artık elimden kaçamazdı.
ben yatıyorum hüseyin dedim. yarın gel çayımı iç. memnun oldum cok.
     ertesi gün oldu, bende çay ocagında duruyorum. telefon çaldı ahmet(çakma isim) astsubay 4 tane kahve istedi.
emredersin komutanım dedim. kahvesini yapıp odasına götürdüm. 3 tane bayan memur vardı odasında.
benim götürdüğüm fincanlardan biri ise çiçekliydi. bunun üzerine lokum gibi adam olan ahmet
astsubay bu kadar bayanın arasında çiçek ben olayım bari onun için çiçekli fincanı bana ver dedi.
tabi komutanım dedim, verdim çıktım. bu sikik anektodu da kimseyle paylaşmadım. ayrıca o odayı bırak
binaya caycı ve temizlik. İsçilerden başka hiçbi asker giremez..
aşağı indim bi 10 dakika sonra hüseyin geldi. gel dedim otur çay içelim.
oturdu öyle hoş beş konuşurken, ahmet astsubay fincanları yollamış bi' diğer caycıyla. diğer caycı arkdaş fincanları bıraktı tekrar cıktı. o sırada hüseyin de şeker alırken
kahvelere gözünü dikti derken birini aldı. gülümsedi. noldu dedim hüso ( hemen samimi oldum
onun ismini kısalttım yavşak stayla) bakar mısın kahve falına. eh filan dedi.
abi dedi yolu cok acık. ne temiz kalpli adammış. kimin fincanı lan o dedim. ahmet astsubay dedi.
evet elindeki çiçekli fincandı. ayağım korkudan götüme kaçtı şerefsizim. bu kadar tırstıgımı hatırlamıyorum.
bi kere de şarj aleti patladıgında bu kadar korkmuştum o kadar.

     

Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin