El Afa rit 2

2K 57 2
                                    

     mehmet ali dedemi birkaç kere gönderiç tepesinde görmüşler bu 2 hafta içinde. ama bir anda gözden kayboluyormuş nereye gittiğinide kimse bilmiyormuş. bu arada gönderiç tepesi beyler ;

http://static.panoramio.c...photos/large/27809881.jpg
http://static.panoramio.c...photos/large/10879269.jpg

durmuş dedem ve mahalleli dedemi arayıp durmuşlar at sırtında. kocakoca düzlük arazide bir görünüp bir kayboluyormuş. kaçacak ne delik var ne mağara , hangi ara nasıl gizleniyor kimse de anlamamış. sonra durmuş dedemle komşusu (ismini hatırlamıyorum) birlikte at sırtında akşama kadar aramışlar mehmet ali dedemi. akşam ezanı okunmuş tam geri gideceklerken mehmet ali dedemi karakayalar denilen yerde görmüşler. mehmet ali dedem hiç hareketsiz bunlara bakıyormuş kayaların üstünde. sonra bunlar atları o yöne doğru koşturmuşlar. bizim komşunun atı durmuş dedeminkinden daha hızlı koşuyormuş o yüzden o birkaç metre önde gidiyormuş. derken bir anda komsu çimen bataklığına saplanmış ( bu bataklık şu şekilde olur ; normalde bataklıktır ve altı balçıktır fakat üstü çimenle kaplandığı için normal zeminden farksız görünüşü vardır. bu tip bataklığın üstüne geldiğinizde su yatağı gibi olduğunu farkedersiniz. keşkül gibidir çimenler. bu ince toprak tabakası ve çimen kökleri bir kısım kuvveti karşılar fakat at , inek , öküz yada birkaç koyunun bir araya gelmesiyle yırtılır ve çöker. çok hayvan telef olmuştur yaylalarda bu şekilde). durmuş dedem hemen atı durdurmuş ve komşuyu bataktan çıkarmaya yeltenmiş. at boynuna kadar adam da beline kadar batmış durumdaymış. dedem ne yaptıysa kurtaramamış adamı. adam orda ölmüş.
     durmuş dedem gözlerinin önünde batan komsusuna baka kalmış olduğu yerde. derken bir anda omuzunda bir el hissetmiş. tam dönüp bakacakken bakmaya korkmuş öylece dizi üstünde boynu bükük kalmış olduğu yerde. "abi niye bakmıyorsun" demiş bir ses. mehmet ali dedemin sesiymiş bu. durmuş dedem cevap vermemiş , mehmet ali dedem "abi bak bana!" demiş daha sert bir tonda. durmuş dedem gözünü yerden hiç ayırmamış. dizleri üstünde gözlerinde yaş süzülerek bekliyormuş öylece. hiçbirşey diyememiş , dili tutulmuş. sonra mehmet ali dedem arkasından önüne dolanarak "bana bak dediğimde bakacaksın!" demiş. durmuş dedem yere baktığından ötürü bir terslik olduğunu farketmiş ; mehmet ali dedemin ayaklarının ters durduğu...
     durmuş dedem hiç başını kaldırmadan cılız bi sesle "git nolur" demiş mehmet ali dedemin kılığına girense "nereye gitmemi istersin" diye sormuş. durmuş dedem "nereye istersen oraya git ama burdan git" demiş. sonra bi kahkaha sesi kopmuş ve mehmet ali dedemin kılığına giren cin , "öyle kolay değil bu iş. görülecek hesabımız var" gibisinden konuşmuş (beyler eski türkçe ile birşeyler demişte ben günümüz türkçesiyle anlatmaya çalışıyorum yanlış anlaşılmasın). durmuş dedem bir anda şoka uğramış. ne hesabı diye düşünmüş. biz ne yapmış olabilirizki buna diye düşünmüş , cevap bulamamış. durmuş dedem ne diyeceğini bilmez haldeyken uzaktan diger komşuların sesleri gelmeye başlamış. "ne yaptıysak affet ne olur git" demiş en son durmuş dedem. o varlık da "durmuş , senin kardeşin olacak mehmet ali ve senin soyundan gelen , senin kanından bir damla taşıyan herkes benim ızdırabıma uğrayacaktır. peşini bırakmayacam" demiş ve gitmiş. bu arada komsular durmuş dedemin yanında bir duman gördüklerini söylemişler.
     ertesi gün komşusunun cenaze namazı kılınıp toprağa verilmiş. durmuş dedem eve dönmüş. geceleri 3-4 tane komşuyla beraber kalıyormuş dedem artık. ölen komsusu rüyalarına felan grmiş kaç defa , ağlama krizlerine giriyor kendini duvarlara felan vuruyormuş komsuları zor tutuyormuş durmuş dedemi. 1.5 hafta böyle geçmişken herkes yatmış , dedemin gözüne uyku girmiyormuş tabii. o sıra baya bi kafayı yediğinide söylemiş dedemin babasına (bu hikaye dedeme , dedemin babası tarafından anlatılmış o da bana anlatmıştır). herkes uyuduktan sonra durmuş dedem gene arı vızıldamaları ve şimşek gibi ışık parlamaları görmeye başlamış, tam birilerini uayndıracakken hareket edemediğini , ses çıkartamadığını farketmiş. derken bir kedi belirmiş yattığı yerde ayak uçlarında uzanan. sadece gözlerini kırpabiliyormuş o sıra. kapkara bir kedi ayak uçlarından doğru yürüyerek kafasına doğru yaklaşmış ve ağzından kıvılcım gibi birşeyler saçmaya başlamış. dedem ne kadar debelense de hareket etmeyi yada konuşmayı becerememiş. içinden ayetel kürsiyi okumaya çalışmış defalarca ama daha ilk kelimelerde bile hata yapıyormuş , okuyamıyormuş. durmuş dedem okumayı becerdiği anda bu kedi yokolmuş ve bağırarak yerinden kalkmış.

     Bir anektod;  Dücane (r.a.) ALLAH Resulü (s.a.v.)´nün huzuruna gelip: "Ya Resulullah! Yatağıma yattığım zaman değirmen sesi, arı vızıltıları gibi sesler işitiyorum. Simşek parıltısı gibi şeyler görüyorum. Başımı kaldırıp baktığımda evimin orta yerinde siyah ve uzun gölge gibi bir şeyin olduğunu görüyorum. Yakalamak için elimi uzattığımda derisinin üzerinde ki kılların kirpi kılları gibi olduğunu ve ağızından yüzüme doğru ateş parçaları attığını görüp beni yakacağını zannediyor, uyuyamıyorum, korkuyorum." dedi.

kaynak ; http://www.sorularlaislam...bunun-asli-var-midir.html

buna benzer birşey olduğu kesindir varlığın.
     komşular bir anda zıplayarak uyanmış durmuş dedemin bağırmasına "ne oluyo durmuş niye bağırıyorsun" diye birikmişler başına. dedem ağlamaktan konuşamamış , komsuları ilk defa yüzü bu kadar beyaz bir insan gördüklerini söylemişler. dudakları bile bembeyazmış durmuş dedemin.
o gece gibi birkaç gece daha geçirmiş komşularıyla. derken bir gece uyuya kalmış. sabah bir bağırtı sesiyle uyanmış. komşulardan biri yerinden kalkmış , deli gibi sağa sola koşturup bağırıyormuş. onun sesine herkes uyanmış. durmuş dedem adamın ne yaptığını anlamaya çalışırken komsusu dedemin yanını işaret etmiş , dedemde sağına bir bakmış yatağın içinde mehmet ali dedem ona bakıyor. sonraki 1-2 saati pek hatırlamıyormuş sanırım bilincini kaybetmiş ama mehmet ali dedem o iki haftanın hiçbir anını haırlamadığnı ve yattığı yerde uyandığını söylüyormuş herkese. durmuş dedem kendine geldiğinde mehmet ali dedemin suratına bile bakamıyormuş , olduğu yerden kaçıyormuş , onu görünce dualar okumaya başlıyormuş. mehmet ali dedem de şaşkınlık içinde onu izliyormuş. keza mehmet ali dedemde korkmuş. ona göre o abisiyle beraber yatmış ve uyandığında etrafında bir sürü adam varmış ve biriside onu gösterip çığlıklar atıyormuş. o 2 hafta boyunca ne bir yeri çamur olmuş ne aç ne susuz kalmış. sadece yatıp uyanmış gibiymiş mehmet ali dedem.
     durmuş dedem mehmet ali dedemin olduğunu kabul etmesi için 1 hafta gibi bir süre geçmesi gerekmiş. bu süre zarfında durmuş dedem halen mehmet ali dedemden korkmuş. sonrasında oturup konuşmuşlar olanları durmuş dedem mehmet ali dedeme anlatmaya başlamış tek tek. tabii yanlarında başka insanlarda var. durmuş dedem halen yalnız kalamıyormuş mehmet ali dedemle. mehmet ali dedemin suratı bembeyaz olmuş , sonra utanır gibi olmuş yüzünü yere çevirmiş. o zaman anlamışlar mehmet ali dedemin birşeyler yaptığını. mehmet ali dedeme ne yaptın diye sormuşlar ama o sesini çıkarmadan çıkmış gitmiş kapıdan. birkaç gün geçtkten sonra bir hoca getirmiş mehmet ali dedem ve herkesi toplamış demiş ki "yaptığım cahilliği anlatacam hocamında yanında , eğer bir çözümü varsa halledelim" demiş. herkes dikkat kesilmiş mehmet ali dedemi dinlemeye başlamış.

Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin