El- Afarit 1

3.3K 56 9
                                    

olay taa 150 sene öncesine dayanmaktadır. benim dedemin dedesinin karıştığı meseleler yüzünde şu an halen sülale olarak işkence çekmekteyiz.
olayın başlangıcını ve nasıl olduğunu tam olarak kimse bilmemektedir. herkes ayrı bir hurafe saymaktadır sülalede. dedemin dedesi yani Mehmet Ali , bu olayların başlangıç noktası olmuştur farkında olmadan.
olay karadeniz yaylalarından biri olan çambaşı yaylasında başlamış ilk olarak. kışları deniz kıyısına inen karadeniz insanı yazın koyunlarını ve ineklerini alarak yaylaya çıkmaktadır o zamanlar. deniz kenarı yerleri hep tarla olduğundan ötürü hayvanların rahat yayılamamasından ötürü çayırlık olan yayla tercih edilmiştir hep. o zamanlar tabii araç falan yok , at üstünde 2 günde koyunları , inekleri süre süre çıkıyorlarmış yaylaya.
gene mayıs ayı olmuş ve hayvanları yaylaya çıkarmaya başlamışlar dedemin dedesi mehmet ali ve onun abisi Durmuş. kuşluk vakti yola çıkmışlar bir sürü inek ve koyunla beraber. tabii yol uzun. normal atla falan gitseler 10 saatte falan varılacak yol ineklerle koyunlarla oluyormuş 20-25 saat.
neyse bunlar yolu yarılamışlar ve akşam olmuş. dolayısıyla bir yerde yatmaya koyulmuşlar. tabii bu bölge ormanlık bir alan. bu arada orada yattıkları yer çobanbağırtan diye bir çeşmenin olduğu yermiş. çobanbağırtan burası beyler ;

http://www.efsaneler.net/...irtan-suyu-efsanesi-ordu/

ismininde nasıl geldiği yazmakta.
burasına bende gittim. devasa çam ağaçlarının olduğu bir yer. tam ormanın ortasıdır. dedemin anlatmasına göre gidiyorum şimdi ;

Durmuş dedem, gece kuşluğa yakın vakitte (saatin tm kaç olduğunu bilmiyormuş) aniden bir irkilme ile uyanmış. sonra etrafta bir göz gezdirince Mehmet ali dedemin ağaçlar arasında durarak ona baktığını görmüş. önce bi ne yaptığını anlamaya çalışmış , sonra da Mehmet ali dedeme "geçip yatsana lan ne bakıosun dik dik" demiş. ama mehmet ali dedem hiç oralı olmamış , aynen bakmaya devam etmiş. durmuş dedem de "la bak halen bakıyor ayağa kaldırma bak sıçırtırım olduğun yere lan gavat" desede mehmet ali dedemden çıt çıkmamış hiç. durmuş dedem bir an kalkacak gibi olsa da bir anda ürpermiş. arı vızırtılrı gibi birşey duymaya başlamış mehmet ali dedemin olduğu taraftan doğru. sonra kalkmaktan ve yanına gitmekten korktuğundan uzaktan bağırmaya başlamış "mehmet ali gel yat lan , mehmet aliiii , kendine gel lan" gibisinden ama ses çıkmamış hiç mehmet ali dedemden. aynen bakmaya devam etmiş dik dik.

o gece durmuş dedem ayetel kürsiyi birkaç kez okuduktan sonra mehmet ali dedem bayılmış olduğu yere. durmuş dedem genede bir kaç dakika bekledikten sonra mehmet ali dedemin yanına gidip onu kucaklayıp yatırmış tekrar. sabaha kadarda uyuyamamış. işin ilginc yanı mehmet ali dedem bayılır bayılmaz arı vızıldılari ve hayvanların debeleşmeleri kesilmiş aniden. ertesi sabah olduğunda mehmet ali dedemin hiçbirşeyden haberi yokmuş. ne ayağa kalktığından ne durmuş dedeme öyle baktığından felan. mehmet ali dedem de ciddi biriymiş , şaka felan sevmezmiş hiç ne kendisine yapılmasını nede yapmasını. o yüzden de durmuş dedem inanmış buna.
sabahleyin erkenden namazı da kılıp yola çıkmışlar tekrardan. yayladaki evlerine varmışlar , gece yatarken durmuş dedem mehmet ali dedeme dualar okutturmuş ne kadar biliyorsa. mehmet ali dedemde okumuş yatmışlar. gece gene bilmedikleri bi saatte (saatler o zaman çok pahalı , bizimkilerde de yokmuş) kapının gıcırtı sesine uyanmış durmuş dedem. mehmet ali dedem dışarı çıkıyormuş. ama elleri kolları hiç olmadığı gibi duruyormuş , sanki değnek yutmuş gibi dimdikmiş. durmuş dedem nereye gidiyor diye takip etmek istemiş ama sonra etmekten korkmuş. mehmet ali dedem dışarı çıkmış gitmiş. aradan 10 dk geçmiş evin yanında kahkaha sesleri duymuş ama 2 kişiye ait seslermiş. önce çıkmak istememiş korktuğundan ötürü ama sonra kardeşini koruma içgüdüsüyle gitmeye karar vermiş. giderken yanına da yayla evinin duvarındaki kuran'ı almış.
ben bu evi gördüğüm için anlatayım biraz. ev sadece taş yığmalardan yapılan tek oda bir ev. tuvalet ve banyosu dışarıda. şunun gibi birşey ama bundan çok daha küçük bir ev.

http://www.cocuklagezen.c.../uploads/2013/07/T_11.jpg
Durmuş dedem kapıya doğru ilerlemiş ve tam kapıya dokunduğunda sesler kesilmiş. sesler aniden kesildiği için kapıyı açmaya korkmuş ve yavaşca kapı tokmağından elini çekmiş. sonra evin etrafında koşma sesleri duymuş. sanki birileri bir ileri bir geri koşuyormuş evin etrafında. durmuş dedem iyice geri çekilmiş ve kapıyı açamadan gerisin geri yatağına geri dönmüş. bu arada çatıda da birşeyler koşmaya başlamış. aynı anda hem evin etrafında hemde evin çatısından sesler gelmeye başlamış. durmuş dedem elindeki kuran'a iyice sarılıp dualar okumaya başlamış sesli olarak. fakat duaları korkusundanmıdır nedir hep karıştırıyor , baştan tekrar başlıyormuş bitiremeden. bu arada gülme sesleri ve arı vzıldamaları tekrar başlamış. arada bir evin içinde gök gürültüsü gibi flaşlar çakmaya başlamış. bu sırada evin kapısı yavaşca aralanmış ve mehmet ali dedem gözükmüş.
gene çobanbağırtan çeşmesinin oradaki gibi dik dik durmuş dedeme bakmaya başlamış. ahıldaki hayvanlar bağırmaya başlamış deli gibi. bütün koyun ve inekler gecenin bir yarısı deli gibi bağırmaya başlamış. durmuş dedem mehmet ali dedemim gözlerinin içine bakamıyormuş , sırtını duvara yaslamış gözlerinide kapatmış , okuduğu duaları bitirmeye çalışıyormuş ama hiç bitiremiyormuş. bu sırada elindeki kuran'a öyle sıkı sarılmışki dışındaki sert kabı elini kesmiş. (bu kuran halen bizdedir , kan izi durmaktadır). mehmet ali dedem konuşmaya başlamış o sıra kendi kendine. ibranice olduğunu zannettiğimiz dilde konuşan mehmet ali dedemin ne yaptığını anlamayan durmuş dedem bir an gözlerini aralamış ve mehmet ali dedeme doğru bakmış. mehmet ali dedem soluna dönmüş ve bir karartı ile konuşmktaymış. durmuş dedem o anda bağırarak duaları okumaya başlamış ve bir daha gözünü kapatmadan mehmet ali dedeme ve yanindaki karartıya bakakalmış.
derken dışarıdan sesler gelmiş "durmuşş ne oluyo lan" diye , mehmet ali dedem hemen koşarak kaçmış oradan. 250 m. kadar uzaktaki komşuları hayvanların seslerinden ötürü ayı geldi zannedip top tüfek ne varsa toplayıp gelmişler. sonra kapıyı açık görüncede bağırmışlar. mehmet ali dedem evden çıkıp koşarak gidince kimse bi anlam verememiş "mehmet ali nereye la" felan demişler ama ses vermeden koşarak uzaklaşmış. komşular eve girince Durmuş dedemin suratı bembeyaz , eli kanamış ve dua okurken bulmuşlar. mehmet ali dedeme ise 2 hafta ulaşamamış kimse.

Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin