Bir Cin Vakasi 3

2K 43 4
                                    

    Bir şey soldan sağa doğru yavaş yavaş yürüyüp tam camın önünde durdu ve ağır ağır yüzünü bize döndü. Perde kapalı olduğundan Allahtan sadece gölgesini görebiliyorduk. Gölgenin normal insan gibi kol bacak ve kafası belli oluyordu ama bir insan olamayacak kadar uzun bir şeydi. http://img.webme.com/pic/a/airsoftturkiye/o.png Beyaz yer bizim bulunduğumuz cam ve yerle nerdeyse bitişik kahverengi yer de o şeyin durduğunu tahmin ettiğim yer. Birden cama doğru yürümeye başladı ama normal insan gibi değil, sanki kayıyormuşçasına. Ben korkudan ayağı fırlayıp kaçmaya çalıştım ama kuzen kolumdan tuttu fısıldayarak dur dedi. Gölge yaklaştı yaklaştı yaklaştı bütün perde gölgeyle 1 ya da 2 saniyeliğine kaplandı ve sonra birden yok oldu. Yerde oturmuş ağlıyordum. Artık tek istediğim bu yerden gitmek
     Kuzen hiç etkilenmemişçesine gidip ışıkları açtı şimdi anladın mı dedi neyi anlayacaktım ki? Bunların hiçbir açıklaması yoktu ve daha çok kafamı karıştırıp korkmamı sağlamıştı. Bir şey demeden kapıya yöneldim tam çıkacakken kuzen dur dedi şimdi çıkarsan hiç güzel olmaz, 10 dakika daha bekle. Saatime baktığımda saat 3.50 ydi. Evet gençler 3.50 bir saat boyunca biz o şeye bakıp durmuş ve bana sanki zaman atlaması yaşamışız gibi gelmişti. Geri döndüm koltuğa oturdum ve kuzen hatırlıyor musun? Neyi lan neyi kizen, neyi diye bağırdım bi an. Acayip korkuyordum ver deseler verecek konumdayım o derece. Büyükbabamın anlattığı beyaz adamı dedi
     bu arada dedeme biz büyükbaba derdik büyük baban kim demeyin
     Şimdi o hikayeye geçiyorum beyler. Eskiden o bakıcı evi babamın babaannesinin eviymiş ve her gece evde mutlaka babamın amcaları enişteleri falan olurmuş aile geniş. Biraz evin yapısını anlatayım 1. Salonda oturunca sokak kapısı normal bildiğiniz balkon kapısı dışarıda aşa doğru bi merdiven, merdivenden önce de balkon var balkonda masa sandalye falan yani salondan balkon rahatca gözüküyor.
    
babamın babaannesi balkon tam karşıda kalacak şekilde duran koltuğa otururmuş hep. çok yaşlı olduğu dönemlerde olmuş bu olay da. çok büyük bi şey değil ama bana göre bir kanıttı anlatılanların gerçek olduğuna dair. Bi gece babam,büyükbabam babamın babaannesi oturuyolarmış salonda. Büyük babam o zamanlar daha genç, kalkmış tuvalete gitmiş. Babamın babaannesi 5 dk sonra babama, oğlum bak bakıyım baban balkona çıktı galiba demiş babam da yok babaanne babam tuvalette demiş babaanne e balkondaki kim deyince babam balkonda oturan beyaz gömlekli adamı görmüş. olayda büyütülecek bi şey yok gerçi ama benim kafamdaki taşların yerine oturmasına bi nebze yardımcı olmuştu o zamanlar.
     kuzen bunu tekrar anlattıktan sonra ekledi: her cuma gece 3 te o adamı görüyoruz kuzen. Haftanın her günü de daha demin gördüğümüz olay oluyor sürekli bu artık herkes için normal. getirmediğimiz hoca kalmadı hepsi de burdan çıkın, sizi istemiyorlar dedi ama şu ana kadar bize bir zararları olmadı dedi. bizi istemediklerini aynı sene içinde anlayacaktım ama çok geç olacaktı.
bir an afalladım. Kim olduklarını, neden bizi istemediklerini bilmek falan istemiyordum artık. eve çıkıp yatağa girdim ama uyuyamadım sabaha kadar. Kötü niyetli varlıklar olmadıklarını biliyordum çünkü amaçları korkutmak olsa her gece rüyama girerdi ama orda kaldığım sürece hiç bir zaman rüya görmedim. belki de Hz. Ali nin resminin olduğu odada yatmamdan dolayıdır
     . Sabah ezanına doğru uyumuşum. Sabah uyandığımda saat 2 civarı idi. Acayip uyumuşum. Kahvaltımı ettikten sonra dışarı kuzeni bulmaya gittim. Köpeklere yemek veriyodu bu arada atı anlatmayı unuttum 2 gün sonra ileriki köyde buldular atı. Ama eğeri ve nalları yoktu her neyse kuzenin yanına gittim
-günaydın
-hele şükür uyandın
Cevap vermeden atı eğerlemeye gittim. Kuzen arkamdan koşup elinde yemek kabıyla
-ne oldu olum?
-nasıl ne oldu lan? Nasıl ne oldu ağzına sıçtımın geri zekalısı psikolojimi bozdunuz buraya geldiğimden beri bi de ne oldu diye mi soruyosun şerefsiz.
-kuzen tamam ne kızıyosun biraz ani oldu belki ama bunları bilmen gerekliydi. Hem sen istedin göstermemi.
Arkamı dönüp yürümeye devam ettim. Gözlerimden akan 2 damla yaşı tutamadım zaten tutmaya da çalışmamıştım. O gün hiçbir şey olmamıştı, geceye kadar tabi.
    o gece remzi abilere gittik. büyükbabamlar öbür evlerine, babam bursaya amcam da köye gitmişti ve yalnızdık. o zamanlar internet yok remzi dergi almış ona bakıyoruz . özer baba da gelip yatıyorum deyip gitti. biz dergiye bakmaya devam ediyoruz aradan 10 dakika geçti odanın kapısını tıklattı biri. kalkıp baktık kimse yok allah allah diyip devam ettik dergiye. bi 5dk sonra bu sefer tak tak şeklinde ve daha sert bi şekilde vuruldu kapı remzi çıktı ne var baba ne çalıyosun kapıyı falan dedi özer baba ordan ne çalcam kapını gece gece delirdiniz mi yatın uyuyun artık diye bağırdı. kuzene kalk hadi eve gidelim dedim bu  bana dur iki dakka daha bakalım gideriz dedi. ulan oldurecekler belamızı adamın umrunda değil. neyse remziyle bu yine dergiye gömüldüler ben de oturuyorum öyle. 5 dakika sonra kapıya öyle güçlü bir şekilde vuruldu ki bizim evden bile duyulmuştur. ananı avradiniii eşliğinde hepimiz birden ayağı fırladık. özer baba yan odadan bağırmaya başladı ne yapıyonuz pic kuruları bu saatte yavaş olun kapının camı kırılcak öküzler. biz iyice üç buçuk atmaya başladık. içtimaya çıkan askerler gibi odanın içinde yan yana dizilmiş, kapıya bakıyorduk ama kapıyı açmaya gotümüz yemiyordu bu sefer.
     dergiyi yatağın üstünden aldığım gibi camdan dışarı fırlattım. biraz rahatlayıp dinlendikten sonra kuzenle artık gidelim diyip kalktık. sokak kapısına çıktığımızda evin ordan gelen ama elma ağıcının dallarının görmemi engellediği soluk bir ışık gördüm. biraz kenara çekilip baktığımda ışığın, bizim evin mutfak camından geldiğini görmem zor olmadı. mutfağın ışığı yanıyordu beyler, evde kimse yok. Mutfağın kalın, püsküllü ve sert kumaş meyve desenli yıllarca beklemekten rengi beyazdan griye dönmüş perdesinin arkasında bir gölgenin belirdiğini gördüm. gölgeyi görür görmez hemen remzilerin evin solunda kalan, arabaları parkettiğimiz yere kafamı çevirip amcamın arabasını aradım ama, yoktu.
    

bu gölgeye o kadar şaşırmamıştım aslında. çünkü artık normal geliyordu hemen kuzeni dürttüm ve pencereyi gösterdim. o da gölgeyi gördüğü gibi amcamın beyaz kartalını aradı ama göremeyince,
-bu gece oraya gidemeyiz dedi.
-bence de gitmeyelim kuzen
remzi abi noluyo lan keraneciler diye atladı olaya. ona da gösterdik, o da gitmeyin dedi. Biz kapıda bu değerlendirmeyi yaparken bize yaklaşan soluk sarı iki ışık gördüm.



    

Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin