Bölüm 13

4.4K 97 8
                                    

     Hoca tüm yaşadığımız olayları kadına anlattı. Kadının ağzı hep açık gülüyordu yüzü,sanki bir deli ile konuşuyor gibiydik. Kadın dinledikçe de bana bakıp başını sallayıp anlatılanları onaylıyor gibiydi. Hocanın anlattıklarını sonuna kadar dinledi herşeyi anlattı kadın ayağa kalktı. Yaz günü olmasına rağmen kuzinesi vardı (soba) ona oyunlar doldurdu ateşi yaktı,üzerine kazan koyup kaynar şu ile doldurdu kazanı. Eğleniyor gibiydi bu işler ona eğlenceli geliyor gibiydi. Kazanın içine saçma sapan otlar attı,buraya kadar iğrenç olan birşey yoktu ama en son kurumuş bir karganin ayağını kesip kazanın içine atıp kaynatti. Yaklaşık 15-20 dakika sonra kazandan şu alıp bana verdi. Sap sarı iğrenç ve sıcak bir suydu. Içmem için bana verdi ama o şeyi asla icmezdim rezil kokuyordu.
     Babamlar da ısrar edince bir kaç yudum mecburen aldım. Kokusu zaten yer yakiyordu. Bardağın gerisini bıraktım kusasim geldi sakin kusma dedi hoca derin nefes al dedi. Dışarı çıktım,herkes içeride kaldı derin derin nefes ala ala kusmamaya çalıştım. Onlarında bizim evin ordaki gibi serenti dediğimiz yapıdan vardı kapisi aralıktı. Içine doğru goz gezdirdim içeride ipe çamaşır gibi asılmış envayi çeşit ot vardı ve aynı şekilde asılmış kargalar vardı. Bu kadın resmen buyucuydu.
     Mide bulantim geçince tekrardan içeri geldim,annem kadının teregine geçmiş temizlenmesi imkansız olan pas tutmuş bardaklarini duru suda yikiyordu. Çekmeceler de kileride çıkarıp yikiyordu. Dolapların içleri örümcek ağı tutmuştu. Annem üst rafa uzanıp açacak gibi oldu. Başı yere eğik anneme bile bakmayan kadın,uri ya değme (oraya dokunma) dedi ama sanki kükredi. Babamla hoca konuşurken sohbetine ara verdiler,o ses cidden urkutucuydu. Annemde hazırı yikadi bıraktı iyilik yaptığına bin pişman olmuştu. Akşam oldu döneceğiz,kadın burda kalsın çocuk dedi.
     Babama döndüm yok dedim ağzımı oynatarak,babamda zaten beni buraya bırakacak kadar salak değildi. Burda kalmak için ölü olmak lazım ancak o zaman umursamaz insan. Kadında siz bilirsiniz dedi ben dememiş olayım o.zaman gibi bir kelime söyledi. Artık hava kararmak üzereydi karşılardaki köy sabah lambalarını yakmıştı,akşam ezanı okunmaya başladı. Zaten karsilardan kurt çakal ulumalari birbirine karıştı,yürüme gideceğimiz yolumuz vardı hava kavramadan yola çıktık ismarlastik uzaktan,herkes önden gidiyordu başımı bir çevirdim arkaya kadının üzerinde uzun siyah sal gibi bir şey vardı. Daha 2 saniye olmamıştı ne ara takacak onu sırtına yani imkansızdı. Birde kadının ilk geldiğimizde bize baktığı pencereden bakan biri vardı,kesinlikle bundan da eminim ama bunu anneme dediğimde bile kadından korktuk hayal gördün kesin demişti. Kadın tek yaşıyo demişti. Ama kesinlikle biri vardı ve ben haksız değildim. Sonra zaten sağ tarafa doğru yurudugumuzden kadının evini serenti kapattı daha göremedim.
     Vadiden inerken hava daha çok kararmisti. Bir ara arkamı.dönüp tekrar baktım...
     Inanın bana arkadaşlar gördüğüm şey aynen şu giderken kaziklarin üzerindeki kargalar demiştim ya,o kargalar ışık gibi sarı şekilde parildiyodu. Bildiğiniz yolun iki tarafında da sanki sokak ampulleri gibi parildiyordu ve ev tarafına baktığımda o kadar kalabalıktı ki orası kara kara gölgeler kisali uzunlu suretler ve orada bir küçük ışık daha vardı ve o alanı aydinlatiyordu. Sanki orada rüyamda gördüğüm gibi bir düğün vardı. Senkronize şekilde,sanki oynuyor gibiydiler. Şok oldum bunu ne anneme ne babama ne de hocaya söylemiştim.

Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin