son hiddetimle bagirarak yattigim yerden firladim. derin bir nefes cektim, cezaevindeki yatagimda, uyanmis ve oturur vaziyetteydim ancak bir sorun vardi. kabustaki birseyler devam ediyor gibiydi. o
tuhaf, saz sesine benzer, telli ve akortsuz igrenc ses devam ediyordu. karsimda halil abi yataginda arkasi donuk vaziyette oturmus, saz caliyordu. birden herkes ayni anda kafasini kaldirip bana bakmaya
basladi. butun herkes tum dikkatleriyle uzerime odaklanmis halde faltasi gibi gozlerle beni izliyorlardi. -n'oluyo/ dedim gucsuz bir sesle. insanlar ayni insanlardi, tek bir farkla: herkesin ama
istisnasiz herkesin gozleri sasiydi. - rifat oglum kendine gel.. o kadar kisa surede yanima kadar nasil geldigini anlayamadigim fehmi abi iki elini birden arkasinda kavusturmus, sanki komik birsey
varmis gibi siritarak benimle konsuyordu. -rifat, oglum beni duyuyor musun? bir yandan benimle konusuyor, bir yandan da siritmasi artiyordu. ellerimi degil, ayaklarimi kullanarak, resmen ayaklarimla
yataga tepik atarak, kendimi tuvalete atmak icin yataktan bir fuze gibi firladim ancak yanlislikla kafami duvara gecirdim. o hizla kendimi durduramamis olmaliydim/. iste simdi saz sesleri kesilmisti.
herkes basima toplanmisti, ve normal gorunuyorlardi. yine tuhaf bir sekilde uyanip, insanlardan kacarak gidip kafami duvara vurdugumu soylediler. kafamin acisiyla yavas yavas duvara coktum. aci cekiyordum.. kafamdaki aci belki de bana beyin travmasi gecirtmeye yetecek kadar siddetli bir aciydi ama cektigim aci bu degildi. butun bu vuku bulan olaylarin acisi kafami degil, yuregimi sizlatiyordu
artik. gucum kalmamisti. o an gayr-i ihtiyari aglamaya baslagidimi hissettim. hungur hungur degil, sessiz sessiz, icli icli agliyordum. tipki o koyunlarini kaybeden kiz gibi.. bekir abi battaniyesini
uzerime gecirdi. iki kolumdan kavrayarak -haydi, dedi. -haydi kalk abicm, yavas yavas.. yardim etsenize lan! biri cayimi getiriyor, oteki bir torbaya sarilmis buzu kafama koyuyordu. kafamin acisindan sag
gozum gormuyordu. elimle ogusturdum. sol gozumu de ayni elimle ogusturduktan sonra sag elimle cayima seker atmaya, yine sag elimle cayimi karistirmaya basladim/ birden kafamda simsekler sakti. sol elimi
hic kullanmadigimi o an farkettim ve yine o an dehset icerisinde gordum ki; sol elimin orta uc parmagini neredeyse hic ama hic kimildatamiyordum..
bu boyle olmayacak.. buna baska bir care bulmali.. \ hernekadar alcak sesle konusurlarsa konussunlar, konusmalarini gayet net duyabiliyordum. kogus agalari, abilerim, buyuklerim, hasan dedeninyoklugunda bana ve garip hallerime care ariyorlardi. -bekir, oglum kos git gardiyanlari cagir bakalim.. fehmi abi cenesini sivazliyordu, kendinden emin durusu ve olaylara mudahele eden, sahip cikan,
koruyucu abi kivamindaki ifade, gozlerinden kolaylikla okunabiliyordu. gardiyanlar geldikten sonra uzun uzadiya konusan fehmi abi, gavat hapishane mudurumuz ile randevu ayarlamaya calisiyordu.
saskin vaziyette olan biteni seyreden ben, insanlarin bana aciyan gozlerle baktigini yeni farketmistim. evet, sanirim herkes delirdigimi dusunuyordu. uzun uzadiya randevular, gorusmeler neticesinde,
tutuklu vaziyette bir hastaneye veya rehabilitasyon merkezine gonderilecegimi ogrendikten sonra, hayat benim icin biraz daha cekilir bir hal almisti durust olmak gerekirse. hapishane duvarlari arasinda
iyice boguldugumu hissediyordum, bu bana iyi gelecekti. hatta bir sure icin de olsa deli numarasi yapmaliydim belki de? kimbilir, bakarsin deli olur suctan da yirtarsin.. sonra bir an gulumsedim: bunun
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)
رعبBu topraklarda yasanmis garip ve aciklanamayan olaylar