Sabah uyandigimda aklimda tek şey vardı o kitap. En çokta baska birinin eline geçmesinden korkuyordum,eğer onu bilen biri bulursa bir daha bu tip bir kaynaga ulasamayacagimi bildigimden bir an önce okumak istiyordum.
Hazırlanıp okula gittim,2 de okuldan çıkar cikmaz kütüphaneye gittim. Her zamanki gibi içerisi neredeyse boş sayilirdi. Hemen onun oldugu rafa doğru yürümeye başladım,kitapları aetaladigim da onun da beni bekledigini fark ettim. Yerinden alip diğer Kitapları tekrar hizaladim ve bir koseye oturup bastan okumaya basladim,sayfalar ilerledikçe çeşitli korunma duaları,tilsimlar,muskalar ve vefkler hakkinda bilgiler vardı. Başlıklara bakıyor,ilgimi çeken bölümleri okuyordum. Dun çevirmeye basladigim yerden devam etmeye basladim,yine bir sürü büyü ve tilsim tarifi vardı. Bazi olaylar anlatılıyor,bu ritüel lerin uygulanmasi esnasında ve sonrasında oluşabilecek tehlikelerden bahsediyordu. Sık sık tekrar edilen bir cümle vardı "ilim ehli haricinde bu kitabi kullanmasin" Biraz daha ilerleyince "def etmek" diye bir basliga denk geldim, burada birinin basina bela olan malum varlığın nasil gönderileceği hakkinda bilgiler vardı. Hangi duaların okunmasi gerektiği,yazilacak olan muskaların nasil hazırlayacağı gibi bilgiler. Bir tanesi cok dikkatimi cekti,sonradan not olarak eklenmiş ve muskanin yazimiyla ilgili soyle bir bilgi veriyordu: " is ki bu yazı her Mürekkeple yazilamaz,simdi ki murekkepler de alkol bulunduğundan muska kabul olunmaz. Onun için zaferan mürekkebi lazımdır,bu mürekkep gül yağı,safran,.....ile hazırlanır". Iste bu cok dikkatimi çekmişti,alkollü Mürekkeplerin oldugundan bahsediyordu,yani bu notu yazan her kimse 100-150 yil falan degil,yakin bir zaman da yasamisti. Belki de hala yaşıyordu Allah bilir. Biraz daha okudum cesitli metodlar vardı,bazılarının altinda "tecrübe edildi" yazıyordu. Demekki bu kitabin sahibi bu işlerle bire bir ilgileniyordu,artık kitaptan cok o kisiyi merak eder olmustum. Sayfalara alinan notları dikkatle okuyor,bir ipucu arıyordum. Belki bir tarih,bir isim artık ne olursa. Saat ilerleyince eve gitmem gerektiğini düşündüm,toparlanmaya başladım ve kitabi yine diğer kitapların arkasına gizlemek icin harekete geçtim. Bir elimle kitabi tutuyor diğer elimle öbür kitapları arraliyorken onların arasından onume bir kagit parçası düştü. Pek onem vermeden kitabi yerine yerleştirdim,tam dönüp gidecekken dayanamayip kagidi elime aldim. Dörde katlanmis beyaz bir kağıt,bu raflar da bu renkte kalabilen bir kitap ya da kagit olmadigindan merak edip açtım;
- hayret,bugun fotoğraflarını cekmedin :)
Butun vucudum karincalanmisti,oldugum yere cakilmis bir metal parçası gibi donup kaldim. Tüylerim diken diken olmustu,neredeyse kagidi tutan elimi hissedemeyecek duruma geldim. Bu not belli ki bana yazilmisti,peki kimdi bunu yazan? Demek iki gündür beni izliyordu,nasil da farkedemedim. Zaten iki uc kisinin oldugu bir yerde nasil da dikkatimi cekmedi! Beni izlemesi bir yana kitaptan da haberi vardı belli ki,kitabi nereye koydugumu da biliyordu. Hemen etrafıma bakindim,neye ugradigimi şaşırmış vaziyette kütüphaneden ciktim. Bir an aklima geldi ve guvenlikcinin yanina yaklaşarak:
- Az once buradan biri cikti mi?
- Hayır görmedim
-Teşekkür ederim.
Hala etrafa bakiniyodum,bir yerlerden beni izliyor olabileceğini dusunup etrafa bakıyorum ama dikkat cekici hic bir sey yoktu. Eve geldigim gibi odama kapandım,kimdi onu yazan? Yoksa hoca mi? Hayır,hoca olsa,kitabi okumamam icin oradan alırdı. Hem de boyle laubali bir not yazmazdi,cumle sonuna gülücük koyan hoca mi olur lan! Hem bu kadar endiseye kapilmaya ne gerek var ki,belkide cani sikilan biri boyle bir not yazip bıraktı. Aksama kadar kitap okuyan insanlar ve odev pesinde kosan öğrenciler evet ya kesin o öğrencilerden biri yazmıştır. Baska kim kagidin üzerindeki cumle sonuna gülücük işareti çizer,sırt ustu uzanmis bunları düşünürken telefonumun caldigini farkettim. Uzanip masamdan aldim, kiz arkadaşım ariyordu. Tam da zamani yani dedim,zaten kafamin ici olmus sebze hali,bir de bunu dinle bir saat. Bu defa da acmazsam sinirlenecegini düşünüp telefonu kulagima götürdüm.
+ Efendim canim
_Askim nerdesin?
+Evdeyim.
-isin yoksa sinemaya gidelim mi? Yeni Filmler var.
+ iyi olur aslinda,cok çalışıyorum bu aralar kafa dagitmis oluruz.
- Cok guzel filmler var yeni bir korku filmi cikmis ona gidelim. Hani cinli falan varya onlardan.
+ (hayda tam da konunun ustune...) yok bee,eglenceli birseyler olsun. Baska zaman korkarız...
-Tamam...da buluşuruz o zaman. Bir saate orda olurum,tamam mi?
+ Tamam görüşürüz.
- Görüşürüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)
HorrorBu topraklarda yasanmis garip ve aciklanamayan olaylar