Anadoluda Yaşanan Bir Olay 5

5.6K 106 10
                                    

     Odanin atmosferi öylesine değişti ki sanki cok soğuk bir sey odaya girmiş gibiydi. Bahsettigim salondan mutfaga gecen yerden tarif ediyorum;bembeyaz arkası tamamen saydam bas örtülü,basi one egik ve ayakları yere basmadan bir kadin sureti yavas yavas gitti...
     Biz annemle dona kaldik birbirimize baktik,kimsenin agzindan tek kelime cikmadi. Hemen mutfaga kostum,hiç kimse yoktu sadece perde ucusuyodu. Ama cereyan yapacak bir esinti yoktu,anneme kostum dili tutulmustu gözleri kocaman olmustu su verdim hemen  anneme icti bismillah bismillah diyo durduramiyom annemi,hani bilinci kapanmis gibi sadece bismillah diyip duruyordu. Anneme 3 elham 3 nas 3 felak 1 kulfu okudum,biraz normalleşir gibi oldu. Annem "gerçekmiydi,gerçekmiydi sende gördün mü " diye dili tutula tutula konustu.
     Odanin soğukluğu hala gitmemisti,yaz ayinda olmamiza rağmen o kadar soguktu ki ev,yeni tasimdigimiz icin sobayi normal kisin kuracağımiz yere koymustuk,sadece boruları takilacak duruyordu. Sobayi yakalim dedi annem cok usudum dedi. Bende eski Imamlar dan kalan dış kapının önünde parça odunla vardı onları almak icin giderken,sanki yazin en sicak gününde bimden cikmis gibi oldum,diğer odalar cok sicakti. Bu anlik atmosfer degisikligi sanki bacaklarımdan asagi kaynar su dokuluyotmus hissi verdi. Annem dışarı cikalim dedi. Ayağa zar zor kalkti annem,dışarıda iken ben caminin oraya kosup babami çağırdım. Benim uzaktan koşarak geldigimi görünce hemen oda bana doğru kostu,anlattim durumu kapinin önünde,annemi okudu sonra hocayi aradı hoca damadi ile tekrar bize geldi,eve girdik yaşadıklarımızi hocaya da anlatmaya basladik.
     Hoca bir onceki geldiginde koydugu muskalara bakmak icin dis kapının yanindaki yerlere bakti ama muskalar bıraktığı yerde degildi,hoca bunu görünce siz mi aldiniz dedi; yok hocam dedi babam,hiç yaparmiyiz dedi. Hoca ben onları şerli varlıklar bu eve giremesin diye bıraktım,nasil olurda bunlar yerinde olmaz dedi. Hoca ışıkların hepsini yaktırdı,damadina arabada getirdiği bir kitabi getirmesini istedi. Damadi kitabi getirdi hoca masaya oturdu kagit kalem çıkardı kitabin arasından. Kagida yazdikca yazdi,yazdikca yazdi yazisi arapça ve o kadar guzeldi ki bir süre onu izledim sonra hoca basini kaldırdı beyaz sakallari arasından yuzunun kırmızılıgi belli oluyordu. Cok fazla kızarmışti ama ter yoktu. Babam hocam iyimisiniz dedi gozu ile alttan basini kaldırmadan babama bakti sonra tekrardan yazmaya devam etti. Resmen gözleri ile babami susturmustu. Hoca bir süre hic yazmadan durdu sanki birini dinlermiscesine birşeye dikkat eder gibi dinledi ve en sonunda babama ve bana bakarak fener bulun dedi. Feneri almak icin evden ciktim babamin arabasindaydi  kosa kosa gittim korkudan,hemen aldım geldim,geldiğimde hepsi ayaktaydi. Hoca girme çıkıyoruz dedi ve dışarı ciktik evde sadece annem kaldi. O da dis kapının girişinde bizi bekliyordu.  Hoca evin etrafını hic gezmemisti babamla bize evin arkasında tuvalet ve banyonun pencerelerinin oldugu tarafta bir agac vardı ne agaci bilmiyorum ama meyvesiz bir agacti onun kovugunda 4 tane yumurta var sakin kırmadan bana getirin dedi. Biz şaşırdık bunu nerden bildiğini anlamadik ama yüz ifadesi bizi endişelendirdiginden hic sormadan hemen gittik ve aynen dedigi yerde tam dört tane beyaz tavuk yumurtası vardı. Babam ikisini bana verdi bir eliylede feneri tutup yolu aydınlatatrak hemen geri geldik. Hoca cebinden mendil çıkardı yumurtaları mendile koymamizi istedi sonra eve girdik ve hoca yazdığı yazıların üzerine 4 yumurtayı da koydu ve beklemeye basladi bir tataftan da bişeyler okuyup yumurtaları ufledi. Yumurtaların rengi beyazdan gri arası bir renge donusmeye basladi o anda agzinin kipitdamasi durdu ve iki yumurtayı birbirine vurup kırdı.

Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin