tek başıma ısparta sokaklarında yürüyordum
amaçsız düşünmeden gideceğim yeri bilmeden sadece yürüyordum
hislerimle sokaklara girip hislerimle yürüyordum
arkadaşın evinde bi süre içtikten sonra kendimi sokaklara attım ne kadar evde durmamam gerektiğini bilsemde bi o kadar nereye gideceğimi bilmiyordum sadece yürüyordum
saat 3 sularına gelmişti ıspartayı bilenler için çarşı polis karakolundan emre mahallesine giden yola doğru yürümeye başlamıştım...
yol olabildiğine sessizdi bi amacım olduğunu yolun sonunda bişeye ulaşabileceğimi bişey öğrenebileceğimi, bu olayların sebebini bi nebze olsun anlayabileceğimi biliyordum.
yoldaki tek ses çıkardığım ayak sesiydi bin birevler mahallesindeki mezarlığın yanından korkmadan yürüyordum.
o anda arkamdan birinin geldiğini hissettim benim ayak seslerime onun ayak sesleri eklenmişti birlikte yürüyor gibiydik
gecenin üçünde mezarlığın yanında korkmamış, arkamdan yürüyen kişinin ayak seslerinden korkmaya başlamıştım
kafamı çevirip bakacak cesareti bulamamıştım. ayak sesleri gittikçe yaklaşıyordu...
cesaretimi toplayarak kafamı arkaya çevirdim. arkamdan yürüyen adam bereli yüzü pek seçilmeyen orta yaşlı bi adamdı.
yürümeye devam ettim. beni takip edip etmediğini anlamak için yolun karşı tarafına geçtim. bikaç adımdan sonra oda karşı yola geçti. korku, adrenalin heyecanım iyice yükselmişti beynimdeki binlerce düşünce arasında en mantıklı olanı seçmem gerekliydi..
adımlar hızla yaklaştı ben adımlarımı hızlandırdıkça oda hızlanıyordu koşmalımıydım yoksa korkumla yüzleşmelimiydim bu düşünceleri geçirirken bi anda istemsiz olarak ayaklarım durdu korkumla yüzleşmeyi seçmiştim. adama dönerek aradaki
3-5adımı tamamlamasını bekledim. yanıma gelince durdu suratıma bakıp gülüyordu.
hayırdır birader dedim biraz durduktan sonra kulağındaki kulaklığı çıkardı çok güzel dinlermisin dedi..
meraktanmıdır bilmem kulaklığı tereddüt etmeden kulağıma gotürdüm
ebru gündeşin sen allahın bir lutfusun şarkısı çalıyodu ee birader napiym dedim dinle dinle dedii gülerek. adamın konuşması ve hareketlerinden deli olduğuna karar verdim. a.q bu kadar sıkıntının içinde koca caddede normal adam bulamamış şehrin delisine denk gelmiştim. şansıma bahtıma yüzlerce küfür edip yürümeye devam ettim nereye gittiğimi bilmiyor deli gibi gecenin aysız karanlığında yürüyordum.
sonunda ıspartanın neresi olduğunu bilmediğim bi yerde gözümü açtım. nereye geldiğimi nasıl geldiğimi pekde bilmiyordum. asıl önemlisi buraya niye geldiğimi bilmiyordum yürümeye devam ettim evler bitmeye başladı boş bi arazide hafif bi tepeye tırmanmaya başladım. içimdeki his burdan gitmem gerektiğini söylüyordu. sadece yürüyordum
yaklaşık 2 saat yürüdükten sonra tüm şehri görebilecek bi tepenin nerdeyse tepesine tırmanmıştım. tüm şehir ayaklarımın altındaydı yürümeye devam ediyordum
bi yandan yürüyor bi yandan gözleri düşünüyordum siyah büyük gözler. ölse bile manalı bakan bişeyler anlatmaya çalışan gözler. aklımda ölen kızın gözleri beynimdeki binlerce düşünceyle yürüyordum...
sonunda tepeye ulaşmıştım tepenin diğer sırtına baktığımda bi kulübe gördüm gitmem gerektiğini biliyordum. klübeye doğru yürümeye başladım aradığım cevapları kafamı rahatlatacak olayı orda bulabileceğimi düşünüyordum.
böyle bi tepeye bağ bahçenin olmadığı dağın tepesine klübe yapan zihniyeti sijeyim diye geçirdim içimden. saat sabaha yaklaşmıştı.
klübenin kapısını yavaşça açtım bikaç defa kimse yokmu diye bağırsamda herhangi bi ses karşılık vermedi korkar adımlarla içeriye girdim cebimdeki çakmağı yakıp karanlığı bi nebze olsun dağıttım tek odalı bi tuvaleti küçük bi mutfağı olan şirin bi yerdi.
normal zaman olsa burda içmenin keyfi anlatılmazdı diye düşündüm. önünde mangalı yakıp rakıyla birlikte 3-5 arkadaşla içmek gerçekten güzel olabilirdi.
ne kadar yorulduğumu kulübeye girdikten sonra anladım uyku iyice bastırmıştı. salak gibi onlarca km yol yürüyüpte bu kulübeyi bulmamın açıklaması neydi bilemiyordum..
odada bulduğum gaz lambasını yaktm. sigarayı çıkarıp yakarak derin nefeslerle içime çektim. kaç saattir sigara içmediğimi hatırlayamıyordum.
gözlerim kendiliğinden kapanmak üzereydi son bi fırt çekip sigarayı erde söndürdüm montumu yastık yaparak uyumayı denedim. 1 hafta öncesinde başıma gelecekleri rüyamda görsem inanmazdım heralde yaklaşık 5 aydır evde takılıyor hayatı monotonlaştırmış yaşıyorken şimdi ıspartada dağın başında bilmediğim bi klübede tek başıma uyuyordum..
okkalı küfürleri kendi kendime saydım neden ben diye sürekli soruyordum. her küfredişimde o kız aklıma geliyordu türkiyeye büyük ihtimalle tatil için gelmişti peki nası olmuştuda 30-40 metreden serin sulara gömülmüştü intiharmı etmişti yoksa biri tarafındanmı atılmıştı. bu soruların cevabını bulmam gerekiyordu kurtuluşum bu sorulardaydı kıza ulaşmalıydım ama nasıl yapacağımı bi türlü bulamıyordum...
ölmüş eşşek kurttan korkmaz baslarim kabusuna ne olacaksa olsun diyerekten uyumaya çalıştım.bu düşünceler beynimi yerken uykuya daldım.. kızı denizde bulduğumuzdan beri kabus yaşamadığım bi uyku yaşamamştım.
o gece rüya gördümmü bilmiyorum gördüysemde hatırlamıyorum...
sabah herzamankinden daha dinç uyanmıştım sanki hayata yeniden başlamıştım. kalkıp kulübeden çıktım dağ havasını derince içime çektim. sanki hiçbişey olmamışta tatil için gelmişim gibi hissettim biraz etrafı dolaşman gerektiğini düşündüm. kulübenin yan tarafın döndüğümde gözlerime inanamadım..
kulübenin yan tarafı alabildiğine mezarlarla kaplıydı. mezarlığın durumuna bakılırsa eski ve artık kullanılmayan bi mezarlık olduğu anlaşılıyordu. bi anda tüylerim diken diken olmuştu gece bu manzarayı görsem heralde uyumam imkansız olurdu
o anda kulübenin arka tarafından bi ses duydum
o yöne döndüğümde elinde bastonuyla yaşlı kadını gördüm.. bana doğru bişey demeden yaklaşıyordu
teyze nerdeyse ölmüş tekrar dirilmişti hayatımda bu kadar yaşlı birini gördüğümü hatırlamıyorum. bana doğru yaklaştı anlayamadığım cümleler kurmaya başladı. anlamıyorum teyze ne diyosun desemde aynı cümleleri tekrarlamaya devam etti
elime bi kağıt tutuşturdu. kağıtta daha sonra anladığım dilce
צא מכאן yazıyordu...Kitap yazarinin notu;
Sevgili okurlar wattpadin bolum sinirlamasi yuzunden bu kitabimizinda sonuna gelmis bulunmaktayiz....Bu hikayenin devamini ve yeni yazacagim hikayelere Turkiyede yasanmis cin ve hayalet olaylari 3 isimli kitabimdan devam edecem. Hepinize iyi aksamlar iyi okumalar....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)
TerrorBu topraklarda yasanmis garip ve aciklanamayan olaylar