Havas ve Büyü - Dört

2.4K 58 2
                                    

     Kitaptan su gizli notları yazanla ilgileniyordum neredeyse,bir yandan tedirgin oluyor bir yandan da hoşuma gidiyordu artık. Hosuma gitmesinin nedeni bir birimizi tanimasakta bu sır rı paylaşıyor olmamizdi ve en onemlisi kiyaba benden once ulasmis olmasiydi. Kim ne zaman bulmuştu onu, belki de oraya o koymustu? Neden koysun ki? Oyle basit bir kitap degildi sonuçta,icindeki bilgiler cok ciddi ve değerliydi. En onemliside yanlis ellere gecmesiydi,cok tehlikeli bir seydi bu. Konuya yeterince hakim olmayan biri bununla kendisine ve çevresine  ciddi zararlar verebilirdi,bir kere isin icine girdiğin zaman da hiçbir zaman icinden cikamayabilirdi. Bu notları yazan ne kadar isin icindeydi acaba,kitabi ne zaman bulmustu? En cok merak ettigim de onu kullanip kullanmamis olmasiydi,iste bu beni korkutuyordu cunku onunla iletisim kurarsam zamanla ben de onunla birlikte bazi şeylerin icine suuklenebilirdim. Ne var ki icimdeki merak baskin geliyordu ve bunu sut sürdürmeye karar verdim. Bugun arkadaşlarımın israriyla onlarla birlikte zaman geçirdim ve kütüphaneye uğramadim,aklim hep oradaydı. Okul haricindeki zamanlarımin hemen hemen hepsini orada geçirmeye baslamistim,orada olmadigim zamanlarda bile fotoğrafını cektigim sayfaları evde okuyordum. Aksam üzeri arkadaşlarımdan ayrılıp bir kafeye oturdum,bir şeyler içerken bir yandan da telefonumdan o sayfaları okuyordum ki birden omzuma biri dokunup:
- Birini mi bekliyosun?
     Kiz arkadaşımdi,yanin da iki kiz daha vardı. Yuzu gayet ciddiydi,hatta sinirli bile denebilir.
+Hayır,kahve içiyorum.
- Neden bana haber vermedin? Birlikte içerdik.
+Bizimkilerden yarım saat once ayrıldım,eve gitmeden birseyler iceyim dedim. Ayakta beklemeyecekseniz oturun.
     Arkadaşları Eskişehir'den misafir olarak gelmişlerdi,daha önce gormedigim icin tanistik ve sohbet etmeye başladık. Onlar kendi aralarında konusmaya baslayinca telefonumdan sayfaları okumaya devam ettim,ara ara onlara cevap verip tekrar telefonuma gomuluyodum. Kiz arkadaşım birden telefonu elimden alip:
- Kiminle konuşuyorsun?
+kimseyle konuşmuyorum birseyler okuyorum.
-Tamam bana da göster
     Birkaç gündür kendisiyle pek ilgilenmedigimden baskasiyla görüştüğümü sanmisti galiba,son görüşme ve mesajlara baktiktan sonra telefonu bana verip ne okudugumu kendisine göstermemi istedi. Nasil olsa ne yazdigini okuyamayacagini bildigimden fotoğrafları acip gösterdim.
- Arapça mi bu ?
+ Osmanlıca
-  Sen osmanlica okumayi ne zaman öğrendin?
+ küçükken kuran kursunda.
- ne yazıyor burada,hatta şurda sekilli yazılar var.  Daire mi bu?
     Tam da yerini bulmuştu,baktigi sey ev muhafazasi icin yapılan bir muskaydi. Kagida uygun bir bicimde yazdiktan sonra evi temiz olan bir yerine asiliyo ve malum varlıkların o eve girmesi engelleniyordu. Ne oldugunu tabiki soylemedim ve resme cok benzeyen baska bir sey anlatmaya basladim.
+ O gördüğün osmanlida kullanilan bir şifre,ulakla r onemli bilgiler tasidigi zaman yazılar bu sekilde sifrelenirmis.  Sadece o yazıyı yazanlar ve ulagin onu ulastiracagi kişiler bu yaziyi okumayi bildigin den eğer ulak dusman tarafından yakalanır ve mektup onların eline geçerse okuyamazlamis,ben de okuyabilecegimden degil de hosuma gittiginden fotoğrafını cektim. Diğerleri de o tip şeyler iste...
- Hiii,bende neyse ya. Şimdi bizimle ilgilen ev de devam edersin.
+Tamam
     Iki saatten fazla orada oturduk,eve döner dönmez okumaya devam ettim ve yorgun gözlerime daha fazla direnemeyip uyudum...
     Bugun pazar gunu oldugundan kütüphane kapaliydi,elimdeki sayfaları da okudugumdan biraz ders çalışıp n yatagima sırt ustu uzandim. Gözlerimi kapatıp dinlenmeye basladim,fazla olmamisti ki telefon caldi. Kiz arkadaşım ariyordu,aslinda acmayacaktim ama su an yapacak daha iyi bisey olmadigindan cevap verdim.
+ Efendim
- Ne yapıyorsun
+ Dinleniyom,sen?
- Bugun bulisalim mi ? Seninle konusmak istedigim şeyler var.
+ Olur,ne zaman ?
- 1 saat sonra ..... da
+ Tamam görüşürüz
- Görüşürüz
     Sesi cok garip geldi,Üzgün gibiydi. Son günlerde cok ihmal etmistim, belki ondandir diye düşündüm. Gerçi dün hiçbir seyi yoktu,belki de benden kaynakli degildi. Hazırlanmaya basladim,kendime cok ozen gösteren biri degilimdi ama onun yanina giderken de kendime dikkat ederim tabi. Evden cikip otobus beklemeye başladım. Cafeye geldigimde onu beni beklerken buldum,hayret hic huyu değildir. Genelde benden 10-15 dakika sonra gelen kiz benden once gelmis,hatta cayini bile yatilamisti. Masaya yaklasinca durdum,kollarını kavuşturup masaya yaşanmış ve basini one eğmiş morali bozuk bir sekilde oturuyordu. Geldigimi bile farketmedi,bir yıldır birlikteydik ve onu hiç o halde görmemiştim. Ne oldugunu bilmedigim halde benimde moralim bozuldu. Yanina yaklastim,beni fakettiginde sanki 1 aydır gorusmuyouz gibi sarıldık. Nedendir bilmiyorum icimden ona sarılmak gelmedi ama sarılmasam da olmazdi,oturduğumuz da yine sarılıp basini gogsume yasladi. Gözlerini kapatip sarıldı sadece,bisey soylemeden oylece sarılıyordu.

Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin