Havas ve Buyu 29

2K 48 9
                                    

     Sadece derin derin nefes alabiliyordum. Odadaki isik,gozlerimi acmadan daha yakiyordu. Yavas yavas aralayip etrafa baktim,saati ogrenmek icin duvar saatine baktigimda oglen oldugunu gordum. Yatagima yigildigimdan beri deliksiz uyuyordum,elbiselerim hala uzerimdreydi. Yavasca dogruldum,butun vucudum agriyirdu. Saatlerce dayak yemis gibiydim ama gorunur de hicbir iz yoktu,butun darbeleri organlarima almisim gibi. İceriden ses gelmiyordu, demek ki bizimkiler evde degildi. O kadar actim ki midem agriyodu,beni uyandiran da oydu zaten. Kalkip yemek hazirlamaya halim yoktu,gidip bi yerlerde yemeye de. Eve siparis edecektim,yemekten sonra kendimi toparlayamasam bile kiz arkadasimi gormeliydim. Coktan yanina gitmis olmam gerekirdi bense bu saate kadar aramamistim bile. Kimbilir ne dusunmustur,gerci arkadaslari hastaneye geldigimi soylemislerdir ama bu yeterli degildi. En korkyugum sey de bu ani rahatsizligin nedenini anlamasiydi, bilinen bir rahatsizligi yoktu ve bu olaylarin uzerine aniden boyle bir krize girmesi durumu acikliyordu. Bok cukuruna dusmek buydu iste,kokusu gecse de izi kalmisti. Allahtan bu kadariyla kurtarabilmistik,dun o adamlar beni bulamasaydi,bugun otopsimizi yapiyor olacaklardi. Bu kadariyla derken,sag kulagim tam olarak isitmiyordu. Hepten kaybetmemek icin hastaneye gitmeliydim,tabi once kiz arkadasimi gormem lazimdi,icim rahat olmadan hicbir sey yapamazdim. Yemek siparis etmek icin telefonu elime aldim alti arama ve dokuz mesaj. Hepsi Rabiadan,nerden bulasmistim bu kiza. Su an ona ayiracak vaktim yoktu,siparia verecegim yerin numarasina bakmak icin mutfaga gittim. Nunarayi yazarken kapi caldi,acmayacaktim ama her kimse zile israrla basiyordu. Kapinin gozunden bakinca Rabiayi gordum,yaninda kimse yoktu. Cevap vermeyince telaslanip eve gelmisti herhalde,bu kiz iyice yapiskanlasmisti. Kapiyi acmak istemedim ama bu kadari da ayip olurdu,mecburen actim. Hem telasli hem sinirliydi.
- Ya niye cevap vermiyorsun ? Bir sey oldu sandim,telaslandirmak hosuna mi gidiyor ?
     Tam saglam bir kufur edecekken kendimi zor tuttum,ben neyin pesindeydim,o neyin pesindeydi. Cevap vermeden oylece baktim,o da garip garip bakmaya basladi. Sen iyi degilsin,giyin hastaneye gidelim. İyiki de kufur etmemistim,hic degilse iyi niyetliydi. "Hastaneyi birakta,sen iceri gelip bana kahvalti hazirlasana" . Denize dusen yilana sarilir misali,mecbur olmasam soyleyecegim laf degildi ama bir kere agzimdan cikmisti.
Tamam, ama sonra hastaneye gideriz.
Bakariz,iceri gelsene. Ha hosgeldin bu arada.
Hosbuldum.
     Yemek masasina yaslanip bekliyordum,yardim etmek istedim ama kabul etmedi. Kahvaltuya basladigimizda bu kizin niyetini tamamen anlamistim,herseyi keyif alarak yapiyordu,bu kizi acilen kendimden uzaklastirmak lazimdi ama aksi gibi her seferinde biraz daha yakinlasiyordu. Uygun bir zamanda yol vermek en hayirlisi olacakti, hatta arkadaslarimdan biri buna yazarsa cok daha kolay olacakti. Bu iyi fikirdi,hele bir duze cikalim da.
     Kahvalti bir saati buldu,mideye birseyler girince kendime gelmistim. Sofra bezine kadar,masa da ne varsa yedigimi soyleyebilirim. Bu arada Rabiaya doktorun verdigi ilaclari gosterip hastane fikrinden vazgecirdim,beraber kiz arkadasimin yanina gidrecektik. Kahvaltidan sonra o salonda beklerken ben de odamda uzerimi degistirdim,evden cikip kiz arkadasimin evine gidene kadar nerdeyse hic konusmadik. Onun yanina tek gitmek istiyordum ama aileside yaninda olacakti, hele ki bir baba icin bir erkegin kizini ziyarete gelmesi pekte hos olmazdi. Mecburen Rabiayi da pesime takmak zorunda kalmistim,bu sefer de kiz arkadasim hos karsilamayacakti ama baska secenek yoktu. Kapiyi annesi acti,bizi sima olarak tanimamis olsa da geldigimize sevinmisti. Odasina kadar eslik edip bizi onunla yalniz birakti,serum takilan eli yorganin uzerinde duruyordu. Cok halsiz gorunuyordu,icim bir garip oldu. Annesi kapidan uzaklasir uzaklasmaz yanina oturup elini tuttum,elini geri cekmedi ama bakislarindan hersey anlasiliyordu.
     Bana hem kizmis,hem de cok kirilmisti. Alnindan opmek icin egilirken odaya yaklasan birinin ayak seslerini duydum,halimize ceki duzen verip iceri birinin gelmesini bekledik. Annesi bize birseyler ikram edip tekrar odadan cikti,birileri gelir diye hazirda mi bekliyor nedir. Ben yine yanina ilisip elini tutmak istedigimde bu kez elini geri cekti. Geldigimizden beri tek kelime etmeyisinden tersleyecegini anlamistim,cok sinirliydi,gozlerinin oldugunu fark ettim.
- Buraya gelmeden kac saat onceden bulustunuz ?
     Her zaman oldugu gibi,yine korktugum basima gelmisti. Durumu anlamisti belki benim de niyetimi yanlis anlamisti. Her seyin uzerine bu da eklenince iyice cileden cikmis olmaliydi,ne diyecegimi bilmiyordum. En hafif sekilde aciklamam lazimdi tam soze baslayacakken Rabia araya girdi.
- Murat dun hastaye geldiginde durumu cok kotuydu,ayakta duracak hali yoktu. Ben de yardim edip evine goturdum ,sabah buraya gelmek icin aradim ama acmadi,birsey mi oldu diye evine gittim. Ordan hemen buraya geldik,dusundugun gibi degil.
- Sen sus,sesini duymak istemiyorum! Murat,beni hergun arayip yerimi ogrrendikten sonra bu orospuyla mi bulusuyordun ?
+ Hayir.
-Ya herseyi biliyorum,yalan soyleme bana. Allah bilir bunlari yapan da bu orospudur.
     Rabianin yuzu kirec gibi olmustu,ne oldugunu anlamak icin bana bakiyordu. Evet durum izah edilebilirdi ama su an ki hava bunun icin hic uygun degildi. En azindan toparlamak icin;
+ Sandigin gibi degil,onu kontrol ettim. O yapmadi.
- Herneyse,bu kadar yeter. Beni yalniz birakin.
+ Betul,kim ne dedi bilmiyorum ama dusundugun gibi degil,beni boyle mi taniyorsun ?
- Murat,cik disari,ikinizde cikin.
+ Konusmama izin vermeyecekmisin ?
- Seninle sonra konusacagiz,bu kadarla bitmedi. Ben bagirmadan ikinizde cikin gidin.
     Soyleyecek bir sey kalmamisti,konusurken yuzumuze bile bakmiyordu. İnatciligini bildigimden fazla diretmedim,"gecmis olsun" deyip yanindan ayrildim. Siteden ciktigim da cok gergindim,belli ki biri Rabiayla bizi beraber gorup ona yetistirmisti, kim bilir uzerine de neler katmisti. Eve gitmek icin taksi duragina yururken Rabia kolumdan tutup durdurdu.
- Ne oluyor ? Ne yapmisim,neden oyle konustu ?
+ Evine git,sonra konusuruz.
- Ya bunun sonrasi mi var,soylesene.
     Haftalardir herseyi icime atiyordum ve o an o kadar sinirliydim ki kendimi tutamadim:
     + Ya bi siktir git ! Sen benden ne istiyorsun kizim ? Niye surekli benim etrafimdasin ? Yalniz dedim,bizden baska tanidigi yok dedim ama bir yere kadar. Simdiye kadar kalbini kirmamak icin birsey soylemedim ama isin iyice boku cikti. Neden oyle soyluyormus ? Neden soyleyecek kendinden cok seninle takilirsam soyler tabi. Ulan bir aydir gotumde ayi bagiriyor su ugrastigim seye bak, onlar delirtmedi siz beni delirteceksiniz.
     Sokagin ortasinda bagiriyordum,tek kelime etmeden dinliyordu. Daha da ileri gitmeden sustum,kavga da bile bu kadar sinirlenmiyordum,bir an hakettiyse bile boyle konustugum icin pisman olmustum ama is isten gecmisti tabi. Yuzu iyice beyazlamisti, dudaklari titriyordu. Gozleri dolmustu ve aglamak uzereydi,birileri bizi izliyor mu diye etrafa bakip tekrar ona dondum. Hala cok sinirliydim ama bir kizi bu hale getirmek vicdanima dokunmustu,fevri davrandigimi soyleyip ozur dilemek istedim. Belki pismanligimi yuzumden anlamisti ama onu cok kirmistim,bunlari soylerken birkac adim geri cekilmistim,tekrar ona yaklasmak isterken aniden donup hizlica benden uzaklasmaya basladi. Giderken agliyordu,hickiriklarini duyabiliyordum.
     Pesinden gitmedim,pisman olsam bile artik kendimdem tamamen uzaklastirmistim. Tam her sey duzeliyor derken simdi de etrafimda ki insanlari kaybetmeye baslamistim, her yere ayni anda mudahele edemezdim ve biraz zamana ihtiyacim vardi.
     Eve geldigim de yine iceride ses yoktu,odama gecip masama oturdum. Birden kaplumbagam aklima geldi,yemini vermeyi unutmustum. Ac bilac beni bekliyordur deyip kalkip yemini verdim,gercekten de beni gorunce hareketlendi,ac bilac beni bekliyormus.Ona yem verirken aklima geldi,su an ne kadar sikintili olsam da artik o bela basimizdan gitmisti. Bundan sonra huzurla yatip,huzurla evden cikabilirdik. Sonunda yine tehlike atlatmis olsak da artik kurtulmustuk,simdi aklimda tek ve en buyuk soru isareti kalmisti. Mektupcu kimdi ? Hoca bildigini soyluyordu ama bana soylememisti,yakin da ogrenecegimi de soylemisti. Peki nasil ? Kisas olacagini soyledigine gore ona bir zarar vermeleri gerekiyordu, hatta oldurmeleri lazimdi. İyi de ben kim oldugunu nasil ogrenebilirdim? Ya etrafimda ki insanlardan biriyse ? Yoksa nereden ogreneyim, ancak cevremden birine birsey olursa o zaman anlayabilirdim. Bunun icin de beklemek gerekiyordu. Bu sefer de aklima mektuplar gelmisti, yeni bir mektup birakip birakmadigina bakmamistim. Gerci bundan sonra ne yazacaginin da bir onemi yoktu, nallari dikerse is ayyuka cikacakti nasilsa. Simdi iki sikintim vardi,once kiz arkadasima kendimi affettirecek,sonra da Rabiaya kendimi affettirecektim. Kiz arkadasim herseyden haberi oldugu icin durumu anlayabilirdi ama o cok kirilmis olmaliydi,yanlista olsa butun iyi niyetine karsilik agzima geleni soylemistim.
     Neyse,once kiz arkadasimdan baslamak lazimdi,arasam acmayacagi icin mesajla isi duzeltmeye calisacaktim. Rabia isi sonra halledilse de olurdu.

Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin