Sabah oldugunda Azad henüz uyanmamisti. Havis ve Efhas kapı önünde yoktu. Atlarin yemini,suyunu verdim. Saga sola göz attim gece başka sıradisi bir sey olmamisti. Daha sonra Azad asagiya indi. "Havis ve Efhas nerede" diye sordum. "Onlar geceleri burda dururlar" dedi..."Neden gündüz durmuyorlar,gunduz tehlike yok mu" diye sordum. Bana içeriden bir kitap getirip bir sayfa acti. Bu yaziyi okumadan önce "Tevvelüke bin kunateys" dememi soyledi. Euzubesmele cekip soyliyecektim ki beni susturup "onu söyleme...bu kitapla ilgileniyorsan Allahin adini agzina almayacaksin" diyordu. Yazanlarin tamamini okudum. "Ee ne diyor burda" dedim. Metin farklı dilde bir metindi. Burda cinlerin insanları gece rahatsız ettiklerini ve yatsi saatleri ile sabah saatleri arasında onları yanlarına çektiğini söyledi. Azada boyle seyler öğrenmek istemedigimi soyledi. Anlayışla karşıladı. Ben projeyi,dersi bosvermistim. Umrumda bile değildi acikcasi.
O gun sadece evde oturdum. Telefonla sevdiklerimi aradım,konusup kafa dagitmaya çalıştım. Yine aksam olmuştu,ancak Azad henüz eve gelmemisti. Butun gece onu beklemistim,Havis ve Efhas kapı onunde belirmislerdi bile. Ancak onlarla iletişim kuramiyodum. Yine yanlarına gidip bana zarar verme riskine giremezdim. Saatler ilerliyordu ve Azad halen eve gelmemisti.
Bir yandan dualar okuyordum,bir yandan yola bakiyordum. Saat 12 ye doğru geliyordu. Azad " saat 12 sen sonra onlar ortaya çıkar" demisti,belki de cani tehlikede olabilirdi. Zaman geçiyordu ve nihayet kapi caldi,gelen Azaddi. "Kusura bakma kardeşim" dedi...Merak ettiğimi kötü şeyler olduğunu söyledim. "Koruyucularımiz yaninda,merak edecek bir sey yok...Sadece yapmam gereken 1-2 iş vardı,onları hallettim" dedi. Oturduk ve sohbet etmeye basladik. Koyde onla yasit bir kiz olmadigini ve koyden gitmeyi kabul etmedigini soyledim...Hayati boyunca yalniz mi olacakti? Hic aile kurmayacakmiydi? "Bu koydeki son insan olarak ölmek istiyorum...Bu köyün tarihe karışmasini istiyorum sadece" dedi. ..Peki ya başkaları gelip yerlesitse diye sordum..."Gelmediler mi sanıyorsun? Gelenler de 1 ay kalıp döndüler...Burasi onların yeri,burası onların köyü. Burda bizler dışında kimse oturamaz" dedi. Koyun üstündeki lanetin sebebinin o büyük gunah olduğunu soyleyip duruyordu ancak gunahin ne oldugunu hala anlatmiyodu.
Gece iyice cokmustu...Azad odasina cekilmisti bile ve ben de odamdaydim. Gözümden uyku akiyodu ve bu sefer zorlanmadan uykuya dalmistim.
Gece sert bir sekilde kapinin kapandigini duydum. Mevsimlerden kıştı,pencereler kapılar kapaliydi anlayacaginiz evde durduk yere bir kapinin çarpması imkânsızdı. Tepki vermedim,uyumaya calistim. Bu sefer cam takıttisi sesleri duyuyordum...Pencereye doğru yürüdüm. Pencerede kendimi gördüm. Alnimda bir leke var gibiydi. Alnimi sildim,elime kül gelmişti. Sanki kulden bir yazi yazilmis gibiydi. Alnimdaki külü siliyordum ancak camin önündeki yansimamda kül hala duruyordu...Biraz daha dikkatli sildim,sildigimden emin olabilmek için. Ama yine gitmemisti,en son kapı önündeki koruyucuların cama sertce vurduğunu gördüm. Serttce vuruyorlardi,sanki camdaki yansimami alt ediyorlardı. Sanki onları öldürüyorlardi ve en sonunda cam patlamisti. Kapiyi acip Azadin odasina girdim. Azadda benimle ayni durumdaydı ancak onun cami henüz kirilmamisti. Anlamsizca cama bakıyordu "bakma!" diye bağırdım. Arkasını dönerken onun da cami kırıldı ve yüzünü cam kesti...
Azadi belki ilk kez korkarken görmüştüm. "Nasil,nasil geldiler buraya" diyordu kendi kendine. .. Neyse ki Havis ve Efhasin bizleri koruduğunu söyledim. Ancak Azad hala Korkmus gözüküyordu. Buraya kadar gelmis olmalarının bile büyük bir sorun olduğunu soyledi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)
TerrorBu topraklarda yasanmis garip ve aciklanamayan olaylar