Bölüm 1

24.5K 360 6
                                    

                                Evde uyanmaktan hep nefret etmişimdir. Koskocaman yatağın içinde sekiz tur atsamda şu koca kıçım rahat etmezken neden şu lanet odada yatmak zorundayım ki. He birde tüm bunlar yetmezmiş gibi Halide hanım gelip söylenmese olmaz, yok kalkayımmışta yüzümü yıkamazsam günahmışta, ben evde kalmışım da, bu pasaklılıkla beni kimse almazmış. E almasın bir zahmet kardeşim, sanki koca meraklısıyız hem ben gayet memnunum, bir yanımda Taş parçaları, öteki yanımda çakma biscolata erkekleri hepsi benim değil mi ama? . Nah benim anca oturur patronla yirmi bir oynarız, ah ben ve hayallerim...

                                 Tepinerek yorgandan bütün hıncımı çıkardığımda evimizin daimi sultanı benim baş hizmetçim Halide hanım gelip başımda söylenmeye başladı. Hayır o değilde sabahın dokuzunda ne bu enerji lak lak bir susmaz mı bu kadın. Radyo filan mı yedirmişler küçükken buna. Kaşlarımı çatıp her zamanki nasihat ve sitemlerinin bitmesini bekledim ve kaplumbağalara taş çıkarırcasına bir yavaşlıkla ayaklarımı yataktan indirip güç bela yüzümü yıkadım.

                                     Siyah mini eteğim ve vazgeçilmezim beyaz tek omuz atletimi giydikten sonra platform topuklularımın dün geceki koşuşturmadan kalan toprak kalıntılarına yenik düştüğünü görünce sinirle camdan savurarak krem olanları ayağıma geçirdim. Merdivenlerden inerken Halide hanım hala söyleniyordu. " Ah be kızım, sen hanım olacaksında ben göremeden ölecem". Kıkırdayarak yanağından bir makas alıp hızla aşağıya indim. Annem ve Babam her zamanki neşeleri ve bir türlü bitmeyen aşklarıyla kahvaltı yapıyordu. Hani filmlerde olur ya ölümsüz aşk diye, bunlarda böyle vıcık vıcıktı işte, her dakika sevgilim aşkım balım, o değilde hala kendilerini Amerikada sanıyorlar, Türkiyedesiniz oğlummmm ağır olun azıcık. Ne o öyle my Honey, My all, kadınım, beyim, cigerim demek varken değil mi ama?. 

                                        Bu arada ben neyden mi bahsediyorum ? . Ha doğru kendimi tanıtmadım ben Melissa Hilarius. Annem amerikalı babam İngiliz, bir reklam şirketinin hisse ortağı olarak tanışmışlar ve sonra büyük aşkları sonucu ben olmuşum. Neden Türkiye'de olduğumuza gelirsek, he işte onu bende bir türlü anlayamadım. Sanırım buradaki işleri daha iyi kazanç yapıyor olmalı. Annemin tutuculuğunun aksine ben oldukça uçarı biriyimdir, babama çektiğimi söylerler. Daha çok düşünmeden hareket edenlerdenim. Annem herşeyi planlı programlı, ve dakik yaparken babam sadece içinden geldiği gibi işe gider ve gelir. Görünüşüme gelirsek işte ortak yapım olduğumun kanıtı bedenim. Annemin sarı saçları babamın buz mavisi gözleri ve 1.76 lık boyumla , dışardan gelen yorumlarıda dikkate alırsak giderim varmış... Sanki çokta umrumdaydı.

                               Bu biyografi olayını geçtiğimize göre artık dün yarım kalan işlerimi de tamamlamak üzere ağzıma tıktığım salamla peyniri yutarak arabama atlamalıyım.

İşim ne mi... Şşt... İşte orası çok karışık sevgili annem ve babam duymasın...

Küçük SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin