Bölüm 46

4.8K 147 27
                                    

         Multimedia meşhur karizmatik müdürümüz :)

               Ağlayan bir kız nasıl durdulurdu ki?. Hele bir de o kızı sizin sevdiğiniz adam ağlatmışsa?. Profesyonelliği bir kenara atıp ona sarılıp teselli mi etmeliyim yoksa erkek arkadaşımı sevdiği için saçını başını mı yolmalıyım... Ama ben ikisinide yapamazdım çünkü nedense hiç bir zaman normal bir insan olamadım. Ağlayan insanlara katlanamazdım, onları güldürmek için çabalamak yerine karşımda ağlayıp susmalarını bekler belki bir içki ısmarlardım. Okulda içki ısmarlayamayacağım kesindi öyleyse ne yapmalıydım? Ağhhhh bunaldım dedim içimden, karşımda duran ufak tefek minyon kızın hıçkırıklarını dinlerken...

                    Bir peçete uzatıp ona verdim, yavaşça elimden alarak burnunu kibarca silip derin derin nefesler almaya çalıştı. Sandalyemden kalkıp onun karşısındaki koltuğa oturup ona baktım. Yakından bakınca hafif çilleri var gibiydi ama onun dışında yüzü muhteşem derecede pürüzsüz ve parlaktı, belkide kendi güzelliğini o bile farkında değildi. Ne diyorum ben kız senin sevgiline aşık sen güzelliğinden bahsediyorsun dedi içimdeki şirret yaratık. 

                   Hıçkırıkları azaldığında başını kaldırıp kızarık gözlerle bana baktı. "Daha iyimisin " dedim kısık bir tonda başını masum çocuklar gibi aşağı yukarı sallayarak gülümsemeye çalıştı. "İyi o zaman söyle bakalım neymiş bu aşk meselesi". Kız tekrar ağlayacak gibi olduğu anda ne söylediğimi fark edip kırdığım potu toparladım. "Yani eminim bu bir yanlış anlaşılma o yüzden anlat ki düzeltelim".  

                    Son anda akacak yaşları durdurmak için küçük sevimli burnunu dikleştirerek tebessüm edip suçlu bir çocuk gibi elindeki peçeteyle oynamaya başladı. "Siz gidince yanına gidip konuşmak istedim, konu aşk olunca belki ağzından laf alırım demiştim". "Peki sonra ne oldu" dedim dinlediğimi belli ederek. Derin bir nefes alıp konuştu. "Size aşık olduğunu söyledi, sürekli sizinle konuşmaya çalışıyormuş ama o kadar iyiymişsiniz ki sizi tavlamak zormuş ve ona ilgiliymişsiniz". Ah Gökmen bir ilişkimizi anlatmadığın kaldı dedim içimden. Kız konuşmaya devam etti. "Sizin bir Melek olduğunuzu söyledi bende dayanamayıp kaçtım". Kızın yüzüne orangutan görmüş gibi baktığımı fark ederek toparlanıp elimle omzuna dokundum. 

"Düşünme böyle şeyler, hem biliyor musun bu çok normal bir şey". Kız başını sallayıp onayladı,"Evet çok güzelsiniz erkekler sizinle hep ilgileniyordur". Bir kahkaha atarak omzunu tekrar okşadım. " O şekilde değil, sizin yaşlarınızda bir öğrencinin öğretmeninden hoşlandığını sanması gayet normal, hatta çoğu bunu aşk olarak nitelendirsede sadece bir hoşlantıdır, emin ol seni fark etse beni umursamaz bile". "Cidden mi?" dedi kız yine sevinçle.

              "Emin olabilirsin, hem sana bir sır vereyim mi?" dedim küçük bir çocuk gibi ona doğru eyilerek. "Ben lisedeyken bir tarih hocamız vardı, adamı ilk gördüğüm günden beri onu her gördüğümde kalp krizi geçireceğimi sanırdım, hatta dolabına aşk mektubu filan bırakmıştım ama sonra evli olduğunu öğrendiğimde bir saatte 3 kilo dondurma yeyip hastanelik olmuştum. Ama şimdi çocukluk diye düşünüp gülüyorum".  

                  Kız kahkahalar atarak ıslak yüzünü tamamen kurutmak için kollarına silip bir anda bana sarıldı. "O beni fark edecek değil mi?".  "Kesinlikle sabırlı ol ve bekle" dedim kendimden emin bir sesle ama içim ne yapıyorsun sen kızım , küçücük kıza yılan hikayesi yazdın sevdiğin adamla evlendirmediğin kaldı diyordu. "Ama beni sadece arkadaş olarak görüyor" dedi bıkkınlıkla. "Öyleyse sende onun arkadaş olarak görmeyeceği biri gibi  görün" dedim.  İri gözlerini kısıp düşünmeye başladı. "mesela nasıl kızlardan hoşanır ?" dedim sanki küçük kız kardeşimle dedikodu yapıyormuş gibi.

                  " Neclayla çıktı o sarışındı ve ucun boyluydu, sonra Elifle çıkmıştı oda esmerdi, dilay hafif kiloluydu ama mavi gözleri vardı, Esma'da kıvırcıktı". Şok geçirmiş gibi bakıp bu bir kamera şakası demelerini bekliyordum Alara hala isimleri sayarken ben sayı tutmayı çoktan bırakmıştım. Yedim seni Gökmen dedim içimden. Bana masum ayaklarına yat ama bütün okulu elden geçir. Sakinim pff sakinim ben yhaaa...  Liste bittiğinde kız derin bir off daha çekip "Hiç şansım yok" diye feryat etti. 

              "Bu kadar kızla çıktı mı cidden" dedim alaycı olmaya çalışarak, başıyla onaylayıp ahhh ahh dedi. "Aslında sanırım seni değil hiç bir kızı hak etmiyor" dedim onaylamadığımı belli ederek. "Aslında o çok iyi biridir, herkes onu benim gibi tanımaz zengindir şımarıktır ama duygusaldır, kimsenin kalbini kırmak istemez ve duygularını kolayına belli etmez" bilmezmiyim dedim içimden. 

 " Ama Alkin her zaman Alkin işte değişmez" dediği anda " Alkin mi?" diye atıldım. " Evet Alkin" dedi. " be.. ben şey " . " ne oldu Hocam", " Hiç canım bak şimdi ne yapıyoruz sana söyleyim yarın okuldan sonra seni alıyorum ve bize gidiyoruz sonra bu Alkin bey için nelerimiz varmış bakacağız sende başka ağlama tamam mı?".  Beni teşekkürlere boğarak çıkmak için ayaklandığında ona alelacele bir izin belgesi hazırlayıp sınıfa yolladım.

Ah ulan Gökmen bir aşkından salaklaşmadığım kaldı onu da yaptım dedim kendime gülerken...

Küçük SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin