bòlüm 23

6.1K 188 5
                                    

         Sabah uyandığımda başımı zorlukla kaldırıp belimdeki ağrıyla inledim. Kafamı kaldırmamla tavana vurmam ve siktir çekmem bir oldu. Nerede miyim?. Arabanın arka koltuğunda iki büklüm yatıyorum hemde kiminle dersiniz ? tabiki yakışıklı prensimle. Cektiğim siktirden sonra uyanmış olmalıydı ki tek gözünü açmış bana bakıyoru. Üzerindeki siyah gömlekten eser yoktu vr karın kasları şu an beni yala diye bağırıyordu. Bakıslarımı o cennetten kaldırıp ona gülümsedim. Oda bana gülümseyerek beni kendine çekip sarıldı ve ağzına geldigi her yerden öpmeye basladı. "Tamam dur sapık seni sabah sabah salyaya boğdun". Icten bir gülümsemeyle dogrulup genleşti. "Uykucun acıktı". Ne yalan söyleyim bende acliktan ölmek üzereydim. Öyle ki karnımda bir bando bile yaşıyor olabilirdi. "Kalk o zaman kahvaltıya gidelim". Başıyla onaylayıp ön koltuğa zıpladı. Direksiyona geçip üzerimi düzeltip gömleğini ona uzattım. Büyük bir çabayla düymelerini kaparken çoktan sahile inmiştik. Yaprak kafe diye kücük bir yere girip kahvaltı menüsü söyledik. "Biz şimdi neyiz". Hönk bu soruyu kızlar sormaz mıydı?. Du bi dk intihar etcemmmm yhaaaaaaaaa !!!. Sus iç sesim sus. "Ne olmak istiyorsun". "Bilmem sevgili?". Bir sevgilim olma fikrine alısabilirdim sanırım. Bu soruya cevap veremeden garson tabakları anlımıza dayadı. "Buyurun efendim". Biyrin ifindimmmm tam vaktinde geldin nyse bb .s :s...

      Tabaklara yumulup onca kibarlık ve nezaket eğitimini hiçe sayarak resmen +18 bir saldırı yaptım. Oda benden farklı değildi zaten resmen kreplere işgence ediyordu. Tam son lokmalarıma gelmek üzereydim ki arkadan bir cılız ses duyuldu. Göykkkmeğğgnnnnnnnnnnn aşkğğmmmmmmmm. Tek kaşımı kaldırıp bir gökmene bir sesin sahibi yaratığa bir elimde asılı kalan çatala bakıyordum. Yaratık diyorum çünkü gerçekten garip bir varlık üzerimize koşuyordu. Yaklaşınca hafif balık etli bir esmer güzeli olduğunu anladım. Göğüsleri 120 filan vardı heralde. Kiyafetinden firlamak uzereydiler zira... Çatalı yavaşca tabağa koyarak ne yapacağını izledim. Koşarak gelip Gökmen'in boynuna sarıldı.  Şeytan diyor al o kolları doner Bıçağıyla dilim dilim doğra mangala at unut...

"Askimmmmmmmmm nerelerdesin özledim".

Gökmen boğazındaki kollardan kurtulmaya çalışıyor bense bir şey yapmamak için kendimi sıkıyordum. Ya sabır ya sabır. 
"Dicle dur bir dakika ya boğdun beni". Sonunda beyimiz konusmaya karar vermişti.

"Yha ne boğması özledim oğlum!!!".

"Dicle bak yanlız değilim ayıp oluyor".

Kız varlığımı idrak edip toparlanıp elini uzattı "Selam şekerim". Şekerin değil anam ecelin diyesim geldi diyemedim....

"Selam Dicle".

"Aaa senin adındamı dicle"

Wtf IQ kaç yavrum -1 filan mı?. Tek kaşımı kaldırıp Gökmen'e baktım.

"Off dicle onun adi Melissa".

"Hıı tamam".

"gitsene sen"

"Ama Gökmennnnn"

"Dicle sabırlı olamıyorum zorlama beni kaybol"

Kız dudak bükerek masadan uzaklaştı. Bendd Gökmen'e dökül bakalım bakışı atmaya başladım."Neden öyle bakıyorsun". Ellerimi masaya koyup gözlerimi kıstım "sence?".

    "Anlamadım ki". "Askitona sor". Bana bakıp bakıp bor kahkaha attı. " sen dicle'yi hahahah yani benim , hahahah askitom hahahah alemsin Melissa". "What the fuckin goin on ?". Sesli düşündüm evet kabul şapşalım.

"Dicle benim teyzemin kızı Melissa anladığını umuyorum ki henüz beyin fonkiyonları gelişmemiş".

    Işte şimdi tüm amerika lı genlerimi bloke edip halay çekebilirdim, ama ben ne yaptım bozmadım. Masadan hesabı ödeyip kalktım ve arabaya yürüdüm. "Hadi beyefendi eve yıkan ve sağlam bir uyku çek bende işlerimi haetmeliyim". Ònce huysuzlanıp kabul etti ve evin yolunu tuttuk.

     Eve geldiğimizde kapıdan girmek üzere olan annesiyle karsılaştık. Arabadan inmeyeceğimi anlayınca arabanın yanına gelip cama tıkladı. Camı açıp ne var bakışı attım Gökmen bizi izliyordu ve diken üstündeydim. "Melissa aşağı gelsene". "Gitmek zorundayım başka zaman". Son kelimemi vurlugalayarak asla demek istemiştim.  Oda sinsi bir gülüş atıp Gökmen'e baktı ve daha sonra "Oğlumun sana olan zaafı ortada ve mutlu görùnüyor öyle ki dün gece beni bırakıp senle kokteyilden kaçacak kadar cesurlasmis o nedenle bende düşündüm ki anne ve babanı alarak bir gün yemeğe gelmelisin onları da tanımak isterim eğer oğlum sürekli seninle kaçacak sa güvende olduğuna emin olmalıyım.". Bunun emin olmakla alakası olmadığını biliyordum amacı beni yenmekti ve bende başımı sallayarak gülümsedim. "Maalesef ailem genellikle özel meseleler olmadıkça misafirligi tercih etmiyorlar kusura bakmayın fakat isterseniz Anneme söylerim sizi evine çağırtır tanışırsınız". Sozlerimdeki tehtidi anlayarak kizarip morardi ve hizla eve yürüdü.  Gökmen de gülümseyerek arkasından içeri yururken bana öpücük yolluyordu.
Bu kadına bir ders vermenin zamanı gelmişti. ..

Küçük SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin