Bòlùm 30

5.3K 169 4
                                    

Sert çıktığımı farkındaydım, ama bu vakitten sonra ne umrumda olabilirdi ki?. Saf bir çocuk gibi anneme her şeyimi anlatırken o gizli kapılar ardında arkamdan is çevirmiş bir de yetmezmiş gibi canımı yakan bu adamı yada çocuğu evime sokmustu. Daha neyi konuşabilirdik ki? Amcam'ın oğluyla neden düzüşmediğimi mi?. Derin bir nefes alıp sakin ol kızım dedim. Buda geçecekti sonuçta geçmeliydi. Nefesimi verip kapıdan çıkmak için donecekken annem bağırdı.  "Küçük hanım hemen buraya gel ve otur çocuk gibi kacamazsin bilmediğin şeyler var".

     Omuz silkerek ayaklarımı yere vurarak karşı koltuğa kendimi attım.  yanımda Gökmen önümde annem vardı.  Anlat dökül ve siktir git bakışı attığımda Gökmen anneme soru sorar gibi baktı. Annem derin bir nefes aldı ve bir anda patladı.  "O senin amcanın oğlu değil.".

     Bir süre şaşkın şaşkın bakarak zorda olsa konuştum. "Ama annesi öyle demişti". O sırada Gökmen lafa girdi "annem sırf annenin canını yakmak için onu uydurdu. Aslında babam senin babanın üvey kardeşi". Bu sefer öldürücü bakışlarımı Gökmen'e çevirdim.  "Sen bu olayları bildiğine göre annenle yaptığın plan bozulmuş olmalı. Söylesene beni seviyormus gibi yapmak zor olmadı mı?. ama hakkını vermem lazım Oscarlık oyundu.".

    Gökmen ellerini dizlerine koyup başını dayadı, çaresizdi, bitkindi görüyordum.  "Ona herşeyi ben anlattım Melissa, onunda seninde hala bilmedikleriniz var o yüzden ona dikkatli bak görmüyor musun?."

"Neyi görmem gerekiyor anne?" Sesim kırık çıkmıştı çünkü ağlamak üzereydim ve bu hemen olabilirdi. Bu yüzden kendimi sıktım. Aglamayacaktım!!!.

"Birbirinizi sevdiğinizi, çocuk değilsiniz artık, ikinizde erken yaşta büyümek zorunda kaldınız, sanslisiniz ki gerçek aşkı erken buldunuz, değersiz bir şeymiş gibi bir kenara itmeyin".

       Yaşlar bu sözler den sonra artık yanağımdaki yerlerini almış hıçkırıklarımı tutamıyordum. Bu sırada Gökmen yanıma gelip koltugumun önünde diz çöktü.  "seni seviyorum Melissa ve yapamıyorum, biliyorum sende seviyorsun ama lütfen öldürme bizi, itme bir kenara bir şans ver ne olur"  Kendimi onun kollarına bırakıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.  Nane ve vanilya kokusunu sanki son kezmis gibi icime cekip var gücümle sarıldım. Yaşlar yerini hafif iç çekmelere bıraktığında odada bir erkek sesi duyuldu.

"Neler oluyor burada?".

   Ellerimin Gökmen'in belindeki baskısını azaltıp kafamı zorla kaldırıp enkaz gibi yüzüm ve kızarık gözlerimle sesin geldiği yöne baktım.

"Baba..."

Küçük SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin