bòlüm 54

4.9K 130 7
                                    

Derin bir nefes alıp dudaklarımdan dökülen yalanı sürdürmek için yeni kelimeler aradım iç sesim bana artık reflex olarak yalan söylemeye başladığına göre oscara aday göstermek için daha fazla beklemeye gerek yok diye fısıldadı. yaw he he tmm.. deyip onu susturarak salondaki koltuklardan birine yayılıp bana şaşkın bakan iki erkeğe gülümsedim.

Alkin siyah bir pantolon beyaz bir atlet giyiyordu, ilk defa dikkatli olarak onu süzme gereği duydum. Gökmen kadar olmasada şekilli bir bedeni vardı. Beli ince göğsü genişti. Sağ omzunda bir yazı vardı. Kalıcı olduğu kesindi. Gözlerimi kısıp bakınca life is short enough to love yazıyordu. Karakterine cuk oturmuş be gülüm demek istedim ama yapamadım tabi.

Gökmen'in rahatsız bakışlarını ensemde hissedince konusmak için doğruldum. "Abin nerede şimdi beni nasil terk edebilir onca yasanilandan sonra.."

Tam konusmama devam ediyordum ki Gökmen'in sert sesi salonda yankılandı.

"Yeter!!!!"

Ne olduğunu anlamadan yerimde sekmistim, korkudan olsa gerek sesi cidden yüksekti.

"Cidden yeter yalanlardanda bıktım usandim, saklamaktan da, biz birlikteyiz demek bu kadar mı zor?"

"Gökmen " diyebildim sadece sakinleşmesini umarak.

"Yapma daha fazla işler karissin istemiyorum artık bends bir erkeğim, benimde bir gururum olduğunu hiç düşündün mü? Hayatımızı daha ne kadar yalanlar üzerine kuracaksın?"

Alkin dikleşip bir bana bir ona bakıyordu. "Ne oluyor" dedi sakince anlaşılan oda Gökmen'in bu tepkisine şaşırmıştı.

"Sen sus bir dakika, Melissa söylesene ben Gökmenleyim desene? neden her defasında kaçıyorsun? Beni tek bir arkadaşınla bile tanistirmadin! hala ne sevdiğini ne sevmedigini bilmiyorum nereye gidersin nerede kalırsın sormaya hakkım yok neyim ben?"

"Gökmen sen beni yanlış. ."

"ne yanlışlığı, arkadaşımın seni beğenmesi mi yanlışlık yoksa benim ona o kiz benim diyememem mi?. ayak Üstü kurduğun yalan dünyamız mı yanlışlık yoksa burda oluşumuz mu?"

Alkin araya girerek bağırdı, "yeter be oğlum, sakin ol, kızın ne halde olduğuna baksana". Cidden ne haldeydim?. Nefes almıyor gibiydim ciğerlerim ağrıyordu kulaklarım uğulduyordu, sahi kaç cam batirmisti kalbime? Ya yanaklarımdaki ıslaklık?.

"Kıza bu kadar yüklenme, pişman görmüyor musun? ben zaten buraya Alara'yla çıktığ..."

Bir anlık cesaretle yerimden kalktım, "Sus Alkin, beni kimsenin savunmasına ihtiyacım yok zaten şimdiye kadar elimden tutan kimse olmadı, ben sadece yanlış zamanda yanlış yerde olduğum için bunları hak ettim"

Masadan çantami alarak kapıya yürürken attığım her adımda içimden bir seylerin koptuğunu biliyordum, bu kapıdan çıktığım anda bir daha hiçbir şeyin aynı olmayacağını bildiğim gibi...

Son bir kez dönüp bana ifadesizce bakan Gökmen'e ve endişeli Alkin'e baktım. "Alara iyi bir kız onu üzme" bu yersiz gereksiz cümleyi söyledik ten sonra ardıma bir daha bakmadan uzaklastim, sadece bu evden kacmiyordum, bizden ondan yaşanılan her şeyden kaçıyorum ama bunu kendime itiraf etmem güç olacaktı. ..

Ne olurdu bu kaçış yerine kostugum yer nane kokulu kucağın olsaydı? Ne olurdu bir kere olsun bana guvenseydin be adam...

Gökmen;

Çıkıp gittiği ana kadar anlık şok etkisindeydim sanırım. O sözleri nasıl söyledim nasıl buldum bilmiyordum. Kiskanmistim ofkelenmistim. Benim olsun herkes bilsin istemiştim. Onuda başaramadım. Kapı sesiyle kendime geldiğimde koşmak için gec kaldığımı anlayıp ağlamak üzere olduğumu fark ettim, ama yapamazdim Alkin'in önünde aglayamazdim.

"Gitti" dedi sakince bana bakarken. "Gitti" diye tekrarladim onu hazmetmeye çalışır gibi.

"yanlış yaptın be aga"

"bunu sen mi söylüyorsun"

"konunun benimle ne alakası var"

"bilmem sence?"

"bak oğlum evet ben serseriyim, piçin tekiyim kabul, her gün birine aşık olduğumu sanabilirim yada bir anda biriyle çıkıp gelebilirim ama benimle senin aranda ne fark var biliyor musun?"

"daha sexy olduğunu mu aciklayacaksin"

"hayır daha olgun olduğumu, ne var biliyor musun? ben yüzlerce kadınla konuştum bir kısmıyla çıktım, coguyla özel ilişkim oldu ama ben hiçbir kadını senin gibi assaglamadim özelliklede baska bir erkeğin yanında, o bana yalan söylese bile anlardim, ta kapıdan girdiğim anda anlamıştım endişesini sana bakisindan ne hissettiğini yinede sen söyle diye bekledim, bir kız için kolay mı sanıyorsun sevdiği adam için yalan söylemeyi? işte seninle farkımız bu sen daha cocuksun büyü artık Gökmen dünya o mutlu sonlu aşk hikayelerinden ibaret değil"

Sözlerini bitirince ben konusamadan oda kalkıp evden çıktı, ikinci vurulan kapı sesiyle içimde tuttugum göz yaşlarını artık tutamayacagimi anlayınca hıçkırarak aglamak istedim yapamadım. Yaşlar aktikca görüşüm bulaniklasti, kendimi kaybediyor gibiydim sanki duvarlar daralıyor koca eve sığmıyordum. Vurdum yaktım yıktım ...

Bağırdım ben çocuk değilim...

Küçük SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin