Kıyıya vuran bir gemi olmak istedim, kaptanı olmayan rotasını bilmeyen gereksiz eski kullanılmış ve kimsenin bakmadıģı, yada savrulmak fırtınaya inat okyanusun hırçın sularında, öyle başına buyruk öyle özgür. Ilk defa kaybettigimi hissettim. Ruhumu bedenimi bana dair ne varsa her şeyi işte o an yok olmak istedim tıpkı kaptanı olmayan bir teknenin denizde kaybolması gibi. Dibe batardim belkide, milyonlarca balığın yuvası olurdum, ama ne balıklar beni bilirdi ne ben onları, tıpkı kalabalığın içinde ki basit bir dilenci gibi. Ne insanlar bilirdi nasıl yaşadığımı nede sorarlardi..
Yoktu öyle bir şansım girdiğim her yerde bir lakabım vardı, barlarda gecenin kızı, sosyedede Bayan Hilarius, peki ben kimdim gerçekte?. O kadar hırçın o kadar güçlü gorunurken içimdeki küçük kızdan kimin haberi vardı?. Kaç hayalimi yaktığımdan kim haberdardı?. Peki yasayamadigim çocukluğunu kim verecekti bana? Kimse...
Bir umuttu o benim için benim küçük adamımdı, yasmak isteyipte yasayamadiklarimdi, ama olmadı...
O günden sonra koca bir hafta sonu geçti, onsuz kimsesiz, derdimi anlatıp ağlayacak tek bir dostum bile yoktu benim, ona arkadaşım diye kimi tanitabilirdim ki?. Bardaki barmenimi, sokaktaki dilenciyimi?. Köşede mal satan adamı mı?. Kimim vardı ki lanet soyadimdan dolayi yanımda olan sahte insanlardan başka? O farktemedigi halde ondan başka kimim vardı?.
Bardaki barmene bir tekila daha söyleyip kendimi sandalyeye bıraktım, kaçıncı duble olduğunu bilmeden bardağı alırken barmen gülümseyerek şişeyi uzattı.
"Bunu al istersen". Siseyi alarak önüme çekip kafama diktim. "Neyin var".
"Sana ne" dedim siseyi bırakırken, boğazımì yakan alkole inat gibi. "Kim olduğunu bilmiyorum ama anlatmak istersen dinlerim"
"Sana neden anlatmak isteyim ki"
"Belkide yanlız olduğun için"
"Yanlız olduğumu nereden biliyorsun"
"Seni bilmem de ben bu işi yıllardır yapiyorum güzelim ve eğer karşımda etrafına dönüp bir kez bakmamis ve oldukça güzel bir kız varsa iki ihtimal vardır"
"Neymis" dedim bir kez daha içerken.
"Ya yanlızdır, yada terk edilmiş"
"Ikiside desem"
Gülümseyerek siseyi önümden aldı. " Oda bir ihtimal ama sana başka içki yok"
"Parasıyla değil mi ver siseyi"
"Hayır paranı istemiyorum bence kendine gelip evine git ve uyu alkolden çok uykuya ihtiyacın var kac gecedir uyumadin? 2 mi 3 mü?"
"zihin okuma gücün mü var yoksa sallıyor musun?"
"beni hafife alma kızıl"
"2 "
"efendim"
"2 gündür uyumuyorum"
"biliyordum"
"şimdi bana lanet ickiyi ver ve isini yap"
"veremem"
"öyle mi?"
"kesinlikle"
Barın yanındaki odaya girip merdivenleri çıktım, yerini bildiğim ofise girdigimde, adının Hilmi olduğunu hatırladığım adam kucağında bir fahiseyle yiyisiyordu.
"Hilmi bey" dedim kadını kenara iterek bana baktı.
"Gece kızı"
"Barmeninizle bir sorunum var bana içki vermiyor"
"Ertan'mı?"
"Her neyse"
"hemen hallettiririz siz sakin olun yeter" telefonu alıp adamları arayacağını anladığımda bogazimi temizledim.
"óhm şey aslında problem olmazsa bu geceligine onun dersini ben vermek istiyorum"
"Sizin için problem olmasın"
"işinden olmasını istemiyorum beni tanımıyor herkes hata yapar sadece beni tanıması lazım"
Onayı alarak hızla kuru gürültüden geçip bara ilerledim. Telefonda zar zor konuşan barmene odaklanıp uzanıp tekila sisesini aldım. Telefonu kapatıp yanıma geldi.
"Hazır mısın?"
"Ne yapmaya çalışiyorsun"
"o numralarini yapip zihnimi okusana?"
Kolundan tutup gelmesini işaret ettiğimde ceketini alıp beni takip etti. Arabaya bindiğimizde bile tek kelime konuşmamıştı.
Uzun süren yolculuktan sonra sahilde durdum ve arabadan indik. Bos banka bakarak Gökmen le burada oturduğumuzu hatırlayıp vazgeçtim ve arabaya yaslandım.
"evet küçük hanım neden buradayız yoksa eglenmek mi istiyorsun"
Ona bir süre bakıp gülümsedim. Oldukça yakışıklı biriydi, esmer tenli siyah saçlı ve kahverengi gözlüydü. Kirli sakalı yaşını gösteriyor du. 25 yaşlarında olmalıydı.
"Beni opebilir misin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Sevgilim
ChickLitOlması gereken yanlış zamanda oluyorsa, söylenmesi gerekenler soylenmiyorsa, yaşanılan her şeyi bir kenara atın. Atın çünkü anlamı yok körü körüne bağlanmanın , anlamı yok içten içe bir aşkı yaşamanın, çünkü aşk dolu dolu yasaninca güzel, çünkü aşk...