Küçük Sevgilim

Bölüm 10

Neredeyim mi onca sorması gereken şey varken bunu mu soruyordu ?. Derin bir nefes alarak yanına gidip oturdum.

Kahvalti hazir miden delinmeden gel ye. Dun gece cok kustun. Yüzümü eksitip midem bulanmis gibi yaptim. Kaslarini catarak konustu. Kustum mu ? Neredeydim beni nasil buldun?. Telefonu alarak arama kaydını gösterdim. "Böyle buldum". "Ben sadece barda olduğumu hatırlıyorum". "Sonra yaptıklarını hatırlamak istemezsin".

           Boş boş yüzüme bakıyordu dudaklarımı ısırmamak için kendimi zor tuttum. Ağır hareketlerle yataktan çıkmak için doğrulduğunda bir an üzerine bakıp hemen yorganı çekti. "Be..ben neden çıplağım". Gözlerimi devirerek gülümsedim. "Akşamı unuttun mu bebeğim ciddi olamazsın". "Biz şey mi yaptık". Derin bir kahkaha atarak zor bela konuştum. "Hahahah yapmadık bebeğim ama bu tepkini beğendim. Üzerini kirlettiğin için seni soydum." Sessizliğe bürünerek yataktan çıkmaya karar verdi. Kahvaltı masasına yürürken kızarmak üzereydi. Sırt kaslarına ve şekilli popolarına baktım. Cidden aşırı çekiciydi. Yavaşça sandalyeye oturup bana baktı. Gözlerimi bedeninden cekip karsısına oturdum. "Yemegini ye seni eve götüreyim okula gec kalacaksın". "Okula gitmek istemiyorum". "Gideceksin". "Neden". "Cunku ben oyle istiyorum". "Sen cok mu gidiyorsun". "Evet..". "Nedense hic gittigini gormedim". "Okul degistirmek istiyorum kaydımı dondurdum". "Hangi okulu düşünüyorsun". "Berrak kolleji".  Derin bir öksürükle su bardağına sarıldı. "Ohaaa bizim okula mı?".

"ne var yasak mı?". Basını olumsuz anlamda sallayarak gülümsemeye çalıştı. "Dene bakalım o okulun parasından haberin var mı senin?". "Benim işlerime burnunu sokmaman gerektigini ogrenmedin mi sen?".

        Somurtup burnundan solumaya başlamısti daha fazla inat edeceğini anlayip masayi topladim. "Hadi arabaya evine gidiyorsun ordanda okula". "Elbiselerim nerede?". "Cöpte". "Ne ben nasıl dışarı çikarim böyle?". "çekinme bence gayet sexy". Kalkıp kapıdan çıktım "Geliyor musun?".

        Kapıdan çıkarmak için dil dökmekten usanıp en sonunda arabaya bindim. Kosar adım arabaya binip uçarcasına kapıyı kapadı. Evine gidene kadar başımda söylenmesi çekilir dert değildi ama eyleniyordumda.

         Evin bahçesine girdiğimizde yine kavga etmeye başladık. O degil de madem utanıyorsun neden o kadar içip üstüne kusarsın be oğlum. Mal katıksız öküz. Kapıdan koşarak girdiginde yavas adımlarla onu takip ettim. Girişte büyük bir salon bir cok tarihi tablo ve ahşap işlemeli bir koltuk takımı vardı. Merdivenlerden onu takip ederek cıkarken duvardaki aile resimlerine bakiyordum. Odasına girmiş olmaliydı ki kapanan kapıyı açarak bakındım. Feminist duygularım kabarmak üzereydi. Heryerde erkeksi hava vardi. Araba resimleri cıplak mankenler acayip resimler. Allahım bu nasıl bir ergenliktir dedim.

          Soyunmak için banyo oldugunu tahmin ettiğim yere girdiginde buldugum butun kadın resimlerini yırtıp atmakla mesguldum.  Sinirle yaptıklarımı biri gorse kesin patlamış mısır alır gülerek izlerdi. Bu manyak karı ne yapıyor diye...

        Odadan cıktıgında elimdeki yırtık resimlere bakıp söylendi. "Onlar benim icin degerliydi, ne hakla yırttığnı sanıyorsun". Resimleri yüzüne savurarak odadan çıktım. Madem o cıplak kadınları istiyordu gidebilirdim.

         Merdivenlerden salona inip çıkış kapısını açacağım sırada yanıma yetisip yalvarmaya başladi. "Melissa şaka yaptım dur lutfen". Elimi cekmeye calissamda birakmayacak kadar sıkıyordu. Son gücümle silkindiğimde üzerime dogru düsmüs bende onunla kapı arasında kalmıştım. Dudaklarıyla dudaklarım arasında milimetrik bir mesafe kaldığında iç sesim yine devreye girdi. Öp gitsin işte, istemiyormusun sanki, bak bal gibi dudaklar , tabi yine ic sesime nacizane küfürlerimi sayıyordum. Neden beni hep kötü yola cekerdi ki zaten.

        Oda bana daha çok yaklasmak üzereyken bir öksürük sesi duyuldu. "òhö Gökmen...."