Küçük Sevgilim

Bölüm 32

"Ağğh Gökmen ver şunu".

"Banane banane sen başka al".

"Zaten buraya cıkana kadar kıçîmı yırttım bidaha inmem ver hadi".

"öpersen veririm"

"Gölmeğğn delirtme beni fırsatçı sapık".

   Evet şu an hiçte 20 yaşlarında bir kadın gibi konuşmuyorum, üzerimde mini elbise geceliğim ve kızıl saçlarımdan olgun bir dişilik göze batsada küçük bir çocuk gibi çatı katına saklanmış Gökmen'le sigara ve konyak keyfi yapıyorum. Sigara içmediğini düsünerek tek dal alıp sütyenime sokmuştum ve oda konyağı bluzunun altına saklamıştı. Kendi evimde misafir gibi davrandıktan sonra bir de hırsız gibi davranarak çatıya saklanmıştım.

       Nasıl buraya geldiğimizden bahsedecek olursak oda tam bir komedi tabi. Annemler odasına çekildiğinde Gökmen'le aynı evde olma duygusuyla bir türlü uyuyamamıştım bir de her stres yaptığımda sigara içme isteği geliyordu ve o an tam bir bağımlı gibi sigara arıyordum. Birden aklıma annemin çalışma odasındaki misafir sigaralari geldi ve hemen odadan dışarı süzülerek çalışma odasına kendimi atıp annem fark etmez diye kendimi avutarak bir dal çaldım. Simdi diyeceksiniz 20 yaşındasın ne bu telaş, Hilarius'lar madde kullanamaz !!!! anneme saygılar... -.-.

        Yine aynı yavaşlıkla odadan çıktım ki Gökmen'le göz göze geldik. Ne ayak bakışımı attığım da asıl sen ne ayak bakışı attı, tabi kimin sevgilisi, ah benim sini katmeri dudaklım. Ona sigarayı göstererek susmasını söyleyip elinden tutup merdivenlere sürükledim. Kaplumbağa gibi bir yavaşlıkla çatı katına çıkıp camlardan en büyüğünü açıp derin bir oh çektim. Sigaramı yakmak için sütyenime uzandığımda Gökmen bana pörtleyen gözlerle baktı. "Beyendin mi?" dedim arsızca. Suratı kızarırken soyunuyormuş gibi yaptım ve sigaramı çıkarıp hiçbir şey olmamış gibi yaktım. "bana da versene" dedi cılız bir sesle. "cesedimi öpmen lazim".

"çiyneme değil miydi o". "ıykkk yok öp sen". "gerçeği canlı kanlısı varken cıksss olmaz". Gözlerimi devirip sigara keyfime devam ettim. "Bak bana ondan ver sana bundan vereyim". Üstündekini kıvırıp bir konyak şişesi çıkarttı bu sefer ben şaşkın bakmaya başlamıştım.  "onu nerden buldun sen?". "Sezar göstermişti canım çekince aldım".  "sabahın köründe mi?". "sana ne demeli" dedi elimdeki sigarayı göstererek. Sigarayı ona uzatıp konyağı aldım.  Siseyi kafama dikip bogazimi yakmasını hissettim. Oda elimden alıp dikti. ve sonra sigara alma kavgamız başlamıştı.

     Tam içki Bedenlerimize işlemiş kanimiza karışmış ken Gökmen hafif gülmeye başladı

"Ne oldu"

"hiç sadece komik değil mi?"

"ne komik beyefendi?"

"daha düne kadar bir araba hırsızı yla çıkıyordum şimdi bir Hilarius oldun"

"hala bir araba hırsızıyla çıkıyorsun"

"bırakmıştın hani?"

"Bıraktım ama sonuçta yaptığım suçlar belli"

"ya bu eve ne demeli Sezar'ın demiştin"

"onunda sayılır"

"bir dakika Sezar kim öyleyse kardeşin filan deme kaldıramam"

"Hayır eğitmenim ve özel korumamiz"

"çok yakinsiniz sanırım"

"beni o büyüttü"

"yaşlı görünmüyor ama"

"Spor sayesinde bence sexy adam 40 yasinda olması mucize"

"40 mı? oha!. Sexy mi dedin sen hem !!!"

"Şşt sakin ol kovboy kıskandın mı?"

"Hiç te bile!"

"Eminim òyledir"

"Kis-kan-ma-dım"

"e ben kaç gösteriyorum"

"22 filan"

Ağzımdaki bütün konyağı püskürtüyordum ki yuttum ve bir kısmı nefes boruma gidip beni öksürtmeye başladı.

"iyiymiş" bu kelimede kıvranıyorum tabi. Bu gün çok deli cesaretliydim ve söylesem mi diye kıvranıyordum.

"Gökmen"

"Efendim canım" senin canım diyen o dilini ben yerim...

"şey hiç kendinden büyük biriyle çıktın mı? "

"Bir 30 kişi filan"

"30 mu diye cırladım"

"Sacmalama Melissa senden önce kimseyle çıkmadım ki"     ruh halim = 0.o hönk

"Be..ben ilk miyim?"

"evet" Gökmen kizariyor ve o yanaklari allahım o kırmızı dudaklar ölsem mi ki?

Bir anda konyağın verdiği yetkiyle boynuna atlayıp kucağına çıktım. Dudaklarım dudaklarını bulduğunda beni iyice kavrayıp sessiz bir inilti çıkardı. Kısa bir öpüsmeden sonra nefes nefese konuştum.  "Sana aşığım". Bu sefer beni öpen oydu, "sana hastayım". Öpüsmemiz artık daha içten ve arzuluydu masum öpüşler yerini tutkuya bırakmıştı.  "seni istememi sagliyorsun". Gökmen bu sòzümle yada boynuna inen dudaklarımla daha çok inleyip beni belimden tutup kucağına bastırdı. "Sence ben seni ne kadar istiyorum?"

Erkekliğini hissettiğımde altımda sadece iç çamaşırıp vardı çünkü geceliğim elbiseydi ve o an kasiklarimda bir karıncalanma başladı.  "çok büyük" demek istedim ama yapamadım onun yerine "beni daha çok iste". döküldü dudaklarımdan, üzerindekini çıkartıp kusursuz karın kaslarına baktım.  Elle çizilmiş gibiydiler.

   

       Elimi yavaşca kaslarına deydirip sivri tırnaklarımı sürttügümde bu sefer erkeksi bir inleme cıkardı. Boynuna deyen dudaklarımı önce göğsüne sonra karnına indirip dilimle kaslarını yaladım beni tekrar kucağına alarak kaldırıp üzerime çıktı. Sert zeminde yerdeydik ve o tüm ağırlığıyla üzerimdeydi.

     Nefeslerimiz hizlanmis Kalbimiz birbirine deymek üzere birbirmizi ilk kez bu kadar istiyorduk. O gün beni yarı yolda durduran masum ve baştan çıkmış erkek değildi.  Bu sefer tamamen tutkunun pencesinde olgun ve arzulu bir erkek olmuştu belkide ickinin etkisiydi.

      Geceliğimı çıkarıp sütyenimd baktı. "80 ?" " hayır 90" deyip saçlarından onu kendime çektim. Elleri gögüslerimi kesfederken daha ne kadar alev alabilirim bilmiyordum. Erkekliğini kasiklarima baskı uyguluyor beni cıldırtıyordu. "Ben seni çok istiyorum Melissa"

"Lanet olsun bende seni". "Emin misin sonra pişman olup benden nefret edersen bunu kaldıramam"

Hala birbirimizi yalayıp öperken aramızda sadece onun iç çamasırı vardı ve o hala beni incitmekten mi korkuyordu. seni cerceveletip duvarima asarim cocuk. dedi iç sesim. 

          "Gökmen ben sana bir şey itiraf etmeliyim"

Boynumdaki dudaklarını çekerek hafif fısıldadı. "dinliyorum".
"ben 21 yaşındayım"...