Eve yaklaştığımda son yudumunu aldığım bira şişemide camdan savurup, radyoda çalan müziğe lanet okudum neden ben herşeyi unutmak isterken tamda onu hatırlatacak bir şarkı çalardı ki?. Şanslı biri olduğuma olan inancım Gökmen hayatıma girdi gireli değişmiş hatta körelmişti. Şanssızdım düpedüz cenabetler kadar şanssızdım. Salaksın ayol salak dedi iç sesim. Sana seni anlatamam isyan edersin deyip evin bahçesinden içeri saptım.
Filmlere çok özendiğimi biliyorum, hep öyle aksiyon aysiyon diye ölen biriyim ama hep te dandik sahneler yaşamak zorundamıyım. Buda mı gol değil ?. Bilin bakalım kapıdan benden hemen sonra kim girdi. Gökmen diyenlere benden bir choco latte mix. Arabadan inmemle onun arabadan fırlayıp önüme geçmesi bir oldu.
- melissa neredeydin, merak ettim?
- üff sana mı sorcam be dışardaydım.( bu sözler alkolun etkisiyle türk dil kurumunu ağlatmazsa bende trans olayım)
- Ne demek bana mı soracaksın Melissa
Kolumdan tutup bana yaklaştığında o an iç sesimle aynı anda aynı şeyi düşündük. Nane ve vanilya kokusu ve kuru dudaklar...Ama yapamazdım bedenim ruhum kalbim deli gibi ona sarılmak istesede yapmamalıydım. Bu sadece kişisel bir mesele değildi. O eğer o kadın doğruysa amcamın oğluydu. Yasaktı, ulaşılmazdı...
- İçki mi içtin sen konuşsana Melissa ne bu halin yoksa sen yoksa...
- yoksa ben ne ? Uyuşturucumu içtim belki evet belki hayır, araba mı çaldım bak bebek gibi değil mi?. Ben buyum işte. Ne beklersin ki. Git hadi ben değişmem oğlum, ben sevgiden aşktan anlamam ben bu işlerin kızıyım ucuz bir kızım.
- Melissa burada her ne halt dönüyorsa ne olduğunu bilmek istiyorum, yalan değildi, bunu sol yanımda hissettim, o sözlerin o itiraflarımız, yanımdaki o lanet masum uykulu kadın yalan değildi. Söyle bana neden böylesin neden beni istemediğini söyle, para mı istiyorsun bulurum, araba mı istiyorsun alırım, ama yeterki bana dürüst ol.
- Eeeeehhhh yetti be istemiyorum oğlum seni is-te-mi-yo-rum. Biliyor musun hepsi yalandı, hemde hepsi, seni hiç sevmedim ki sadece ilgin hoşuma gitti, beni bir prenses gibi sevmen koruman hoşuma gitmişti, ama sıkıldım, Gerçek dünyada prensesler ve beyaz atlı prensler yok ve pufff bak büyü bozuldu şimdi izninle ben işlerime dönmeliyim.
Tek bir kelime etmesine fırsat vermeden arabama binip hızlıca evden çıktım. Hani olur ya bazen birden çıkıp gitmek istersin nereye, kime neden gittiğini bilmeden, aklın bedenin değil kalbin nereye git derse işte oraya gidersin. Bende öyle vermiştim kendimi yola göz yaşlarımın akmak istediğini biliyordum, sıkıyordum kendimi, çenemi koparacak kadar sıkıyordum. Bir şişe konyak daha alıp kendimi benim bile bilmediğim bir yere getirmiş sadece içiyordum. Bu kez de yaşanması gerekipte yaşayamayacaklar için, bu kezde severek ayrılmak için ...
Gökmen;
Toza dumana kattığı bahçede öylece durmuş söyeldiği sözleri hazmetmeye çabalıyordum. Her kelimesi beynimde yankılandığında sanki suratımın her yerine bir darbe daha iniyor, dişlerim kalbim nefesim dağılıyordu. Seni is-te-mi-yo-rum. Demişti, sanki inanmayacağıma emin miş gibi tek tek hece hece üzerine basa basa. seni hiç sevmedim ki sadece ilgin hoşuma gitti, vay be meğer ne safmışım. Yerlere Göklere sığdıramadığım kadınımın elinde oyuncak olacak kadar safmışım. Biliyordum, artık geri dönüşüde yoktu bu aşkın, ne bedenim kaldırabilirdi bu acıyı ne ruhum. Gitmişti bir kez daha ama bu sefer tek bir ümit bile bırakmadan ona dair her şeyi yakarak kavurarak yok ederek gitmişti. Sanki bana öl der gibi konuşup gitmişti. Ölmemişmiydim sanki, kaç kurşun olmuştu o sözleri, kaç cellat onun kadar kusursuz bir ölüm hazırlayabilirdi. Hece hece kelime kelime öldürürken beni anladım insanların sadece bedenen ölmediğini...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Sevgilim
ChickLitOlması gereken yanlış zamanda oluyorsa, söylenmesi gerekenler soylenmiyorsa, yaşanılan her şeyi bir kenara atın. Atın çünkü anlamı yok körü körüne bağlanmanın , anlamı yok içten içe bir aşkı yaşamanın, çünkü aşk dolu dolu yasaninca güzel, çünkü aşk...