bòlüm 52

5K 138 11
                                    

     Alev alev yanan dudaklarıma karşılık narin ve yumuşak dudaklar, teninin kokusuna karışan nane kokusu burnuma gelirken nefsimi kaybetmiş gibi onu kendime çekmekten alıkoyamadım. Ilk başta tepkisiz kalsada şimdi ellerini belime yerlestirmis karşılık bekliyordu. Ben kimseyi onun gibi sevmedim istemedim biliyordum , o doğru adamdı yada doğru insan her ne derseniz benim küçük adamımdı.

        Gözlerimi açarak yeşil gözlerini görmek için baktım, ama o gözlerini benim az önce yaptığım gibi sıkı sıkı kapamis ona baktığımı bile farkında değildi, uzun ve kıvrımlı kirpiklerinin ardındaki cennet kadar dudagimdaki dokunuslari beni cezbediyordu oysa o bana neler yaptığını farkında bile değildi. ..

        Saçlarına doladığım ellerimi boynuna çekerek onu üzerime daha çok çekim, bu sırada sıkı sıkı kapanan gözleri açılarak gözlerimi buldu. Bakma öyle bakma yoksa az da olsa kalan aklımı da alacaksın mantığımı kalbimi ruhumu aldığın gibi...

       Biraz geri çekilip duraksadik, "durma" dedim yalvarır gibi daha sonra ellerini kalcalarima koyup üzerime yaslandı. Sırtımı dayandığım araba bile yanıyor gibiydi, evet her bir hücrem onun için yanıyordu...

       Dudaklarımdan dudaklarını çekip boynuma doğru ilerledi, şekilli dudakları boynumda gezinirken evet son kalan aklımda ucup girmişti.  Bu dünya yoktu, insanlar yoktu sanki sadece o ve ben vardık...

      Boynuma dilinin deymesiyle kendimi daha çok sıkmayı bırakıp ağzımda ki iniltiye benzer tutku tepkisini serbest bıraktım.  Iste o anda ne olduğunu anlayamadan beni kaldırdı ayaklarım yerden kesilirken hemen onları daha çok kavrayarak ona sarılmamı sağladı. Kucağında opusurken nasıl başardık bilmiyorum ama arabanın içine girmiştik.

      Koltuğa otururken hala kucagindaydim başım neredeyse tavana deyiyordu ama umrumda bile değildi.  Bu küçük adam benimdi bende onun olacaktım...

    Üzerindeki gömleği çıkarıp arabanın içinde bir yere attığımda sekilli bedenine bakıp iç çektim, daha sonra boynuna göğsüne dilimin deyebildigi her yerine küçük Öpücükler bıraktım, seslerimiz nefeslerimiz gibi birbirine karışırken oda beni soymaya başladı, kısa süre sonra sadece iç camasirlarimizla hala deli gibi opusuyorduk.

      Altımda hissettiğim erkekliğini yüzünden kasiklarima kramp giriyor kasılıyor daha fazlasını istiyordum, göğüslerimi öpmeye başladığında beni sırt üstü arka koltuğa yatırıp üzerime çıktı, artık o narin dokunuslar yoktu,cekingenlik yoktu sadecd arzu ve tutku vardı bir de ikimiz...

      Göğüslerimden aşağı öperek inerken çığlık atmamak için dudaklarımı ısırdım ama imkansız gibiydi ve hafifçe inliyordum. Daha sonra bir süre durup bana baktı.

   " Ne oldu" dedim yine vazgecmesinden korkarken, gülümseyerek iç çamasırımı çekti.  "Kesinlikle kırmızı senin rengin" dedi elindeki tanga mı yere atarken. Daha sonra şekilli bedeni yine üstümdeki yerini aldığında, kulak mememden ısırıp orayı emmeye başladı, bu cocuk be yaptığını farkında mıydı? Orgazimdan ölen varsa birazdan o ben olacaktım.  Bacaklarını belime sararak onu kendime çektim çıplak olarak Erkekliğini hissetmem Kulağımda ki nefesi sarhoş gibiydim. Dünyanın en tatlı sarhoşu...

      Benden uzaklaşıp gözlerime baktı, mayhoslugun etkisiyle nasıl bakıyordum kim bilir... "Emin misin" dedi kısık bir sesle,  olaylamak için uzanıp alt dudagini ısırdım.  Inleyerek ellerini bileklerime koyup beni koltuğa bastırdı, işte o anda hiç hissetmedigim o hisle haykırdım, acı, zevk ve mutluluk...

    Bunca senelik hayatımda ilkimi bir arabanın arka koltuğunda yaşayıp böyle mutlu olacağımı söyleseler inanmazdım...

     Yüzünde değişik bir ifadeyle duraksadiktan sonra yavasladi, acı yerini zevke bırakmış kıvranıyordum, hem hic bitmesin diyordum hemde çığlık atıyorum.

      Uzun bir süre zevkle inlerken bir anda kasiklarimdaki ağrı yoğunlaştı, bacaklarım kasıldı, sanki bedenimdeki yangın kadınlığıma iner gibiydi... Cıldırıyor olmalıydım...

      "Şişşt henuz değil" diye fısıldayıp boynumu yaladı, daha çok kasılmaya başladığımda bir anda herşey karardı, içimdeki yangın kasiklarimdan geçerken gecenin son zevk çığlığını atmıştım...

     Bu nasıl bir histi, neden bu kadar mutluydum ve uyustum bilmiyordum ama bu an hiç bitmemeliydi. Burnuma bir öpücük kondurarak beni çıplak göğsüne çekip sardı, koltukta kucak kucağa yatirken terden islanan saçlarımı kulağımın arkasına itip fısıldadı.

"Özür dilerim"...

Küçük SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin