bolum 56

4.8K 123 7
                                    

              Multimedia Sexy Barmen :)

             Hissizlesmek ne demek bilir misiniz?ben biliyordum, ondan uzak kaldığım her an içimde ölenleri bir ben biliyordum... Onsuzlugu kabul etmek için bir adìmı belki bu yaptıklarım.  Ne liman aynı limandı ne konyak aynı konyak, ne yediğim yemegın tadı vardı ne içtiğim suyun onsuz bir hictim.
       Ne akla hizmet bu cümleyi kurduğumu bilmeden bana şaşkın dan çok garip bakan çocuğu süzdüm.  Çarpık bir gülümsemeyle bana yürüyüp karşımda durdu.  Kısa bir süre gözlerinin içine baktım.  Ne düşündüğünü kavrayamiyordum. Elini çeneme koyup bana yaklaştı.
Beni opmesi için bekliyordum.
"bunu gerçekten yapmak isterdim küçük hanım ama yapamam"
Hizla uzaklaşıp eski yerine döndü. "Neden" dedim ona bakmayı sürdürerek.  "yoksa beni beğenmedin mi?".

Derin bir kahkaha attı, bunu yaparken bembeyaz dişlerinin tamamı görünüyor ve sivri köpek dişlerinin ne kadar sexy olduğunu kendi içimde tartışıyordum. Tıpkı Gökmen'in dişleri gibi... 

"Güzelsin, hatta çok güzelsin" dedi gülmeyi bırakarak. Çok dengesiz olduğunu farkındamıydı ?

"Öyleyse neden beni öpmüyorsun yoksa sevgilin mi var?"

Başını olumsuz anlamda sallayıp ellerini göğsünde birleştirdi. " Sevgilim yok, seni öpmek istemediğimide söylemedim, sadece yapamam dedim, başkasını unutmak için onu öpmemi isteyen bir küçük hanımın yara bandı olamam"

"Ben kimseyi unutmaya çalışmıyorum" dedim onun gibi ellerimi göğsümde birleştirerek. Yine aynı derin kahkahasını attı. "Kendini kandırıyorsun kızıl, ben gördüm  hemde gözlerimle, o boş kalabalığın içinde parlayan seni gördüm, dikkat çekicisin her erkeğin başını döndürecek kadar kendi güzelliğini farkındasın, fakat o buzdan gözlerde sadece aşk var, işte o yüzden seni öpmüyorum, çünkü öpersem bir daha aklımdan çıkmayacaksın, çünkü öpersem kendimi kandırırım, başkasını sevdiğini unuturum ve beklerim, ama ne senin hayatın beni içine alır, nede sen benim hayatımda yaşayabilirsin"

"Yani sen diyorsun ki beni beğeniyorsun? başkasını sevdiğim için öpmüyorsun, ayrıca öpersen bana bağlanabilirsin, doğru mu anladım?"

" Akıllısın kızıl bir seferde anladın"

" Birincisi kızıl değil Melissa, ikincisi her kıza bu kadar kolay mı bağlanırsın?"

Yine o baş sallama hareketi ve kahkaha, bu adam bu kadar relax olmak zorunda mı? ve neden ben onun yanında rahat hissediyorum sanki yıllardır birbirimizi tanıyor gibi...

" Her kıza değil, aslında şimdiye kadar sadece bir kadına bağlandım oda şu an evli ve 2 çocuğu mutlu bir yuvası zengin bir kocası var"

" Acı biten aşk hikayesi demek belkide bu yüzden beni bu kadar iyi anlıyorsun, peki özlüyor musun?"

" Dört yıldır her gece yatağa yattığımda, her sabah kalktığımda ve şu lanet işi yapmadığım her anda, özlüyorum, ama korkma göründüğü kadar kötü değildir. İlk önce zorlanacaksın, bedenin kalbin ruhun onu arayacak, baktığın her yerde o varmış her an bir yerden çıkacakmış gibi gelecek, sonra aylardan bir gün uyanacaksın acı aynı acı değil, keder dağılmış, ama unutmaksa imkansız. Alışacaksın yokluğuna kabulleneceksin gidişini yaşayacaksın, sen bir dünyada o başka dünyada..."

" Vay be sen üniversite filan okudun mu?"

" Elektirik elektronik mühendisliği"

" Hımm tamam"

" Neden sordun"

"aynı mesleği yapıyoruz diye korktum bir an sen öyle konuşunca"

Derin kahkahası sahilde yayılırken keyfim yerine geliyor gibiydi. Konuşmak iyi gelmişti belkide bu adam. " Çok değişik bir kızsın kızıl"

" Melissa adım"

" Kızıl daha iyi"

"peki son bir soru"

" Sor bakalım" 

" Neden yıllar sonra bağlanabileceğin kadar tehlikeli bir kadın olduğumu söyledin"

" Bağlanmak için tehlikeli değilsin, benim sana bağlanmam tehlikeli"

" Bu sorumun cevabı değildi?"

" Çok soru sordun kızıl yorgunum ve uyumak istiyorum"

" Seni evine bırakayım" dedim pes ederek. Yaslandığı yerden doğrulup üzerini düzeltti. " Bardan başka evim yok" . Çocuğu hem işinden alıkoymuş hem şahsi ilişki danışmanım yapmış, taciz etmiş ve evinin olmadığını öğrenmiştim. " O zaman bu günlük bende kal" dedim hatalarımı telafi etmek için.

" Beni eve mi atıyorsun kızıl" . Bu kelimeleri söylerken öyle hınzır bir çocuk gibi söylemişti ki aklıma Gökmen'in sarhoş olduğu gün söylediği kelimeler geldi.

" Beni eve mi atıyorsuğn". Bana sabır ya sabır... " Evet Gökmen sonrada tecavuz ederim diyorum nasıl olur".

 Kafamı unutmak istermişcesine sallayarak gülümsedim. "Kısmen". Arabaya bindik ve yola çıktım. Yol boyunca etrafa bakıp bu şehirle ilgili yorum yaptık. Hakkında komik ve ilgi çekici şeyler öğrendim. Mesela müzik merakı yüzünden bateri çalması, elektirik okurken tiyatro oynayacağım diye sınıfta kalması, babası gitar alması için para vermedi diye barmenlik yapması. Kısaca ömrünüze ömür katan bir adamdı. 

                       Eve geldiğimizde beklediğim tepkilerin hiç birini vermeden içeri girip beni takip etti. Bende umursamadan ona misafir odasını gösterip mutfağın yerini filan söyleyerek odama çıktım. Yazlık eve geçen defaki susuzluk krizinden sonra Sezar'ın izniyle bir hizmetçi çağırmıştım ama ben evde olduğum sürece ayak altında olmayacaktı.  Yatağıma yatıp  tavana baktım. Bu yatakta onunla uyuduğum gün, hala gitmeyen nane kokusu, uykusundaki melek hali, sanki tüm anılar bana inat olsun diye tek tek sıraya geçmiş beynimde yankılanıyordu. 

             İnatla gözlerimi kapayıp yorgana sarılıp uyumayı denedim. Uyursam geçerdi, en azından uyanıncaya kadar geçerdi biliyorum. Tam bu kararı vermişken kapı yavaşça açıldı. Kapadığım gözlerimi açarak içeri giren masum bakışlı adama baktım. 

" İyi misin" 

" Evet, yani sanırım"

" Çığlığını duydum" 

Ağhh sinirden yine çığlıkmı attım ben salak Melissa...

" Şey farkında değilim kusura bakma arada olur"

" Peki bir şey olursa seslenmen yeter kızıl"

" Ertan"

" Efendim kızıl"

" Benimle uyur musun? Onu çok özlüyorum"

Küçük SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin