Küçük Sevgilim

Bölüm 25

Annemin sesi alaycı ve aşşağlayıcıydı. Tanrım bunu yaptığına hala inanamıyorum. "Seni yeniden görmek ne büyük zevk Himra". Ne doğru mu duydum yeniden mi ?. Bu kadinla annem tanişıyor mu?. "Senin için aynı şeyi söyleyemeyceğim Mehtap yoksa Katerina mı demeliyim ?". Katerina mı oda kim ne halt yiyor bu kadın. Annem neyden bahsediyor?. Aralık olan kapıya daha çok sokulup kulak kabarttım. "Katerina öldü, çok uzun zaman önce geberdi. Aslında konumuzun ben olduğunu farkında değildim."  Annem alaycı bir kahkaha attı. "Hıç değismeyeceksin eski dostum, hala yalancı sürtüğün tekisin". Kadın hırlamaya benzer bir ses cıkardı sinirlendiğini ve havadaki gerginliği buradan hissediyordum. "Senden nefret ediyorum eski dostum!". Eski dost kelimesini tiksinircesine vurgulamıştı. Annem konuşmaktan zevk alır gibiydi yada onu aşşağlamaktan. "Ah Katerina söylesene Marcus'un serveti suyunu çekince Ziya'yı sömürmek için yaptıklarını oğulların biliyor mu?. Yoksa üvey kardeş olduklarından haberleri yok mu?". Kadın titreyen sesiyle konuştu belli ki annem onu fena sıkıştırmıştı. "Bu...bu seni ilgilendirmez Himra".

"Bak şekerim beni şu anda tamda sen ilgilendiriyorsun, kızım oğlundan bahsettiğinde eğer senin oğlun olduğunu bilseydim asla bu ilişkiye izin vermezdim, fakat ona şu an dur desem beni dinleyeceğini sanmıyorum o yüzden kızıma bulasmasan iyi olur yoksa o lanet lüks hayatında son günlerin olur ve seni cehenneme gönderirim".

     Bir şeylerin kırılma sesiyla kadının öfkeli bağırışı duyuldu. "Ileri gidiyorsun Himra beni çok küçümsüyorsun, ama intikam soğuk yenilen bir yemektir unutma, belki zamanında Marcus'u elimden almış olabilirsin fakat o beni seçti seni bırakip bana geldi".

     "Marcus sana hiç gelmedi katerina o hep beni sevdi belki bu yüzden kendi canına kıydı senin şu ucuz suratına katlanamadığı için.". Kadın ağlamaklı sesiyle kendini konuşmaya zorluyordu. "Biliyor musun Himra benim oğlum neden şu an senin kızını istiyor?. Cùnkü onları ben istedim. Senin yaptığının bedelini o aptal kızın ödeyecek tuzağıma ne kadar da kolay düştü. Gökmen'in etrafında dört dönüyor herşeyin bir intikam.oyunu olduğunu ögrendiğinde Marcus gibi kendi kafasına sıkmasını zevkle izleyeceğim". Annem tiz bir kahkaha daha attı. "Aptal dediğin kızımı fazla küçümsüyorsun o nerede ne yapması gerekeceğini bilir tıpkı annesi gibi ve eğer söylediklerin cidden doğruysa onun yapacaklarından korkmalısın çünkü bu sefer tetiği çekme sırası kızımda değil oğlunda olacak" 

"Oğlumun onu sevdiğini mi sanıyorsun hemde canına kıyacak kadar?. O benim oğlum aşkla sevgiyle işi olmaz". "Bilemeyceğim katerina...".

      Kadın kahkaha atarak topuklularının sesini duyurdu. "Ayrıca unutmadan Gökmen ziya'nın değil Marcus'un oğlu yani kızın yegenine aşik olduğunu oğrenince onu iyi teselli et." 

     Yeğenim mi ?. Bu konşanlar yalan olmalı. Ben ve o ben bunu nasıl yaptım. Anne yalan de hadi bir şeyler söyle bu sürtük yalan sòylüyor de.

     Ama olmadı ben o kelimeyi beklerken kadın annemin suskunluğuyla çoktan kapıyı vurup evden kaçmıştı. Bende yaslandığım duvar beni taşımayınca zor bela yere yığılıp akan göz yaşlarıma aşkımı, sevgimi gömdüm...

     Artik hic bir şey eskisi gibi olmayacaktı...