Küçük Sevgilim

Bölüm 5

'Küçük hanım"

. Işte simdi yaş tahtaya bastım dedi iç sesim. Arkami yavasça dönerken sigaranın dumanı hala ağzımdan çıkıyordu yutkunma sesim duyulurken gözlerim Sezar'in gözlerini bulduğunda derin bir ohhh çektim. Oda pis pis gùlüyordu. "Hahah korktun mu prenses" . "Cok kötüsün Sezar, seni babam sandım". O kadar tipsiz miyim ben ?." , Kaşlarımı çatarak homurdandim. "Babam çok sexy bir kere sende fena sayılmazsın tabi.". Yanıma yaklaşıp saçlarımı karıştırarak beni bir süre sevdi. Artık bu ilgiden bunalınca kendimi tekrar odama attım.

        Telefon almam gerektiği aklıma geldiginde buyuk bir siktir çekip hemen duş aldım. Neden bilmiyorum ama o çocugu hem görmek istiyor hem istemiyordum. Daha lisedeydi ama çok tatlıydı. Kendimi elbise bakarken buldugumda ic sesim beni kemirmeye başladı. Ona sexy görünmek istiyorsun diyordu. Siyah dar mini bir elbise altına dolu topuk giyip saçlarımı spreyle kabarttım. Kırmızı bir ruj sürerek likit çektim.

       Sezar'a yakalanmadan arka kapidan cıkıp arabama bindigimde arkamdan bağırdı. "Gozum uzerinde kucuk hanim". Ohhh cekerek hizla avm ye gidip bir galaxy mega aldım. Daha iyisini bulamazdım. GPSten okulun adresini bularak oraya sürdüm.

        Oldukça lüks bir okuldu, herşey avrupa standartlarında gibiydi. Genis park yerine girerek arabamı park ettim telefon kutusunu cantama atarak girise yurudum. Yoldan bir kizi kolundan tutup cevirdim. "12d nerede". Kiz gozleriyle beni süzüp parmagiyla merdivenleri gösterdi ve uzaklaştı. Merdivenlere yürürken herkes bana bakıyor fısıldıyordu. Kisa bir sure bakindiktan sonra 12 d nin onunde durdum sinifin kapisi acikti ve ogretmen yoktu. Yavasca iceri girdigimde bekledigim manzara pek te ic acici degildi. Gökmen ve 3 erkek yanlarindaki kızlarla sarmaş dolaş sohbet ediyorlardı. Hafif bir öksürük sesi yaptığımda hepsi beni fark edip doğruldu.

"Gökmen bey"

"Melissa..."

Elime telefon kutusunu alarak ona uzattım. "Borcum kapandı, kendine cici bak".

Bu sirada yanindaki kiz telefonu hizla elimden cekerek masaya savurdu. Hafif dolgun yanaklı kumral normal bir kızdı.

"Sen kim oluyorsunda Gökmene telefon alıyorsun". Bu sözlerle kan beynime fırlasada sinsi gülüşümü takınıp konuştum. "Aramizda bir mesele seni ilgilendirmez". "o telefonu bir yerine sokmadan defol git". Gökmen susması için onu dürttüğünde sınırı tam aştı. "Ne susacakmışım be baksana şuna sürtüğün teki".  Kan beynime daha çok fırlamıştı artık sakin duramazdım. Hızla yanına gidip onu gömleğinden tutarak yanıma çektim. Eliyle vurmasına fırsat vermeden elini büküm kafasını sıraya bastırdım ve silahımı çıkarıp kafasına dayadım. "Şimdi sürtük halimi gördün işte ufaklık kafanı mermimle tanıştırayım mı?". Ben cümlemi tamamlamadan ağlayıp yalvarmaya başlamıştı. Gökmen bir süre arkadaslariyla transa girmis gibi durduktan sonra konuştu. "Melissa lütfen bırak teşekkür ederim" Kızı hızla bırakarak arkama dönüp hızla çıkışa yürüdüm. Arabaya yaklaştığımda bi el elimi yakaladı. Hışımla arkamı döndüm. Gökmen bana bakıyordu. "Ne var istediğini aldım". "Ben sadece şey özür dilerim". "Ozurleri sevmem kolumu bırak". "numaranı verir misin". "Hayır". "Neden ne yaptım sana" "Yürüyen bir baş belasından başka bir şey değilsin".  Hışımla arabaya bindiğimde camdan eğilip konuştu. "Bu arabada mı çalıntı". "evet benim işim bu biliyorsun fazla soru sorma koçum". Gaza aniden basarak park yerinden çıktım bedeni aynada küçülürken hissettiğim tek şey burukluktu. Neden onu aklımdan çıkaramadım ?....