Bölüm 14

7K 212 4
                                    

     Eve gidene kadar elimden geldiği kadar uyumaması için yalvardım. Çünkü eğer uyursa birdaha uyanamayabilirdi. Güç bela nefes alsada elimi sıkıca tutuyordu. Allahım ben onu nasıl bu duruma sokabilecek kadar aptal olabildim. Ben kimdim o kim bir hırsız parçasıydım.

       Evin kapısına koşarak var gücümle bağırdım. Sezarrrrrrrrrr ne olur yardım et.  Sanki hazırda bekliyormuş gibi hemen nefes nefese geldi. "Ne oldu kim ne yaptı sen iyi misin neyin var?". "Sezar o arabada arkadaşım kan kaybetti koş". Bir anlık duraksasada hızla arabaya koşup Gökmeni kucakladı. Eve girdiğimizde onu odama çıkarıp hemen banyoya soktu. Soğuk su şok etkisi yaparken bedenindeki kanlar suya karışıp akıyordu. Nefesi düzene girmiş şoktan çıkmîştı. Yatağa yatırıp onu soymamî sòyleyip ortadan kayboldu. En hızlı şekilde üzerindekileri çıkarttım. Hala acı gözlerinden okunurken bir iniltiyle sesini duydum. "Melissa...". Sezar koşar adımla odaya girip bulduğu ecza çantasını açtı.

     Geçmek bilmeyen yarım saat boyunca onum acı çığlıklarını adımı sayıklamasını dinledim. Ilk kez bu kadar aciz hissediyordum. elimden acısını geçirmek için hiçbir şey gelmiyordu.

       Sezar pansumanı bitirdiğinde o uyuyakalmıştı son kez ona bakarak odadan çıktım. Salona indiğimde Sezar karşıma oturdu. Bir sigara yakıp ciğerlerime dolmasını hissettim. Sessizliği bozan o oldu. "Arkadaşın kim". "Gökmen". "Neden bu halde" "Yolda buldum...". Bana gülümseyerek konuştu. "Seni iyi tanıyorum Melissa yalan söylüyorsun, bir şeyler çeviriyorsun ve bu şey neyse zararı sende görebilirdin bana anlatmalısın". Söylemek istiyor ama deli gibi susuyordum. "Melissa söyle bilmezsem sana yardım edemem". "Belkide bilmen gerekenden ve tahmin edebileceğinden çok büyük şeyler yapmış olabilirim".

     Başını sallayarak yumusak bir dille konuştu. "sòylemediğin takdirde annene anlatmak zorunda kalırım biliyorsun ama sòylersen ikimiz arasında kalır.".
Şimdi sıctîk buyur cenaze namazına iç sesim en olmadık anda yine daldı tabi ama evet haklıydı. Annem òğreneceğine ölürdüm daha iyi. Derin bir nefes alarak tüm gücümle herşeyi anlattım. Tepkisiz beni dinledikten sonra bir süre sustu. Tam kalkıp yukarı çıkacaktım ki kısık bir sesle son sòzünü sòyledi.

"Belki buna pişman olacağım ama arkandayım, o işleri bırakacağına söz ver senide arkadasınıda koruyayım, Annen bilmeden...".

Goz ucuyla ona bakıp fısıldadîm "bir şartım var."

"Neymiş". "O benim kim olduğumu bilmeyecek anlattığım gibi beni ben olduğum için kabul etmeli Hilarius olduğum için değil".

"Bu oynadığın oyunda kaybeden sen olacaksın yanlış temeller atîyorsun Melissa kurduğun hayaller üzerine çökecek, işte o zaman seni ben bile kurtaramam ama eğer o işleri bırakacaksan tamam kabul".

"Bıraktım  bile..."

Küçük SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin