46

9.2K 834 404
                                    

Oy ver hikayene can ver!

Keyifli okumalar!

MERCAN'DAN

Gözlerimi açıyorum yavaşça. Sırtım sıcacık, sanki sıcak bir buhar vuruyor gibi. Elleri belimde sahiplenici bir şekilde beni kendine çekmiş. Nefesi düzenli bir şekilde saçlarıma vuruyor. Ellerim bile sıcacık olmuş, hatta terlemişim. Bu detay beni gülümsetiyor istemsizce. Yavaşça ona doğru dönüyorum. Onunla ilk defa uyuduğum gecenin sabahı çok umutsuzdum ama şimdi hiç öyle değilim. Aksine çok mutluyum artık. Ellerim alnına düşen saç tutamlarını geriye itiyor ve yavaşça okşuyor. O kadar tatlı duruyor ki ellerimi çekemiyorum ondan. Dün gece evet biraz ileriye gitmiş olabilir ama ona kızamıyorum. Bu onun kabullenmem gereken başka bir tarafı. İtiraf etmek gerekirse o yanı da biraz heyecan verici. 

Başımı göğsüne yaslıyorum ve kolumu beline sarıyorum. Tam gözlerimi kapatmışken onun sesini duyuyorum.

"Günaydın." Bana daha da sıkı sarılıyor ve saçlarıma bir öpücük bırakıyor. Başımı kaldırıyorum göğsünden ve ona bakıyorum.

"Günaydın." Gözleri ışıl ışıl parlıyor. O da en az benim kadar mutlu görünüyor. 

"Keşke bugün işe gidecek olmasak. Seninle böyle kalabilsem." 

"Daha durun Altuğ Bey, yolun çok başındasınız," diyorum takılarak. 

"Evet farkındayım. Çalışmak değil bana koyan, senden ayrı kalarak çalışmak..." O an kalbimde bir kuş kanat çarpmaya başlıyor. Benimle beraber çalışmak istemesi, bana böyle değer vermesi... Benim için çok kıymetli bu sözler. 

"Altuğ... Bu kadar tatlı bir erkektin de neden bunu daha önceden göstermedin! Sana hep hakaret ettim." Ellini belimden çekiyor ve yavaşça yüzümü okşuyor. Gözlerimin içine bakarken hafifçe gülümsüyor. 

"İlk başta sinir oluyordum ama sonradan senin o fevri çıkışlarına alıştım. Şimdi neden öyle davrandığını daha net anlıyorum. Seni üzdüm..." 

"Hep böyle ol ve telafi et." 

"Fazlasıyla edeceğimden emin olabilirsin. İlgim ile bunaltacağım seni." Telefonumun alarm sesi çalarken yüzümü buruşturuyorum. Aynı onun gibi ben de bu yataktan çıkmak istemiyorum. 

BİR AY SONRA

Altuğ hastalarına bakmak için servise geliyor. Bana yine çiçek ve çikolata yollamış. Birlikte olduğumuz her gün boyunca bana çiçek gönderdi. Herkesin gözü benim üstümde. Bu gizemli sevgilimi çok merak ediyorlar ama ben de çekinmeye devam ediyorum. Altuğ ile olduğumu öğrendikleri takdirde hastaneye bir bomba düşmüş olacak. İnsanlar sürekli bizi konuşup duracak. Daha şimdiden bu hediyeler bile çok konuşulmaya başladı. 

"Çiçekler ne kadar da güzelmiş." Ona gülümsüyorum çaktırmadan. 

"Evet Mercan'ın gizemli bir erkek arkadaşı var. İlk başta kızıyordu ama şimdi memnuniyetle alıyor çiçekleri. Belki sen biliyorsundur," diyor Hediye Altuğ'a. Şu an Altuğ belki bunu çok söylemek istiyor ama ben daha o yüzleşmeye hazır değilim. 

"Ben bilmiyorum, hiç söz etmedi." Ona içi çikolata dolu kutuyu uzatıyorum ve bir tane alıyor içinden. Küçük bir parça ısırıyor ve dosyalara göz atıyor. 

"Baya yorulmuşsun yakışıklı prensim." 

"Aşağısı çok fena Nesrin abla. Levent Hocanın asistanı olmak çok zormuş." Nesrin abla son yorumuna gülüyor. 

"Bir de akşam spora gideceğim bu yorgunluğun üstüne." Evet hatta birlikte gideceğiz. Altuğ evinde kalmamı istese de ben kendi dairemde kalmayı istedim. Böylesi daha doğru gibi göründü gözüme. Birkaç kez daha dışarıya çıktık ama çok dikkatli davrandık ve bu süreçte bizi yakalayan olmadı. Dolayısıyla haberimiz de yapılmadı. 

M&A Bir Veliahtın HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin