24

7.9K 781 108
                                    

Merhaba😁
Bölüm sınırı 260 oy ve farklı kişilerden gelecek olan 300 yorum. Bunu özellikle belirtiyorum.
Oy ver hikayene can ver😂
Keyifli okumalar🌸💕
Teşekkürler🤗

Tüm servis onlara bakarken ben de adama bakıyorum. Kim acaba bu kişi? Abisi olamayacak kadar genç duruyor açıkçası ve bu ihtimali hemen eliyorum. Mercan ona o kadar sıkı sarılıyor ki sanki uzun zamandır onu bekliyormuş gibi bir hali var. Adam Mercan'a bir şey söylüyor ve Mercan'da gülüyor. Sonunda geri çekildiklerinde bile hala gözleri birbirine bakıyor. Sanki birbirini çok seven bir çift gibiler. Mercan etrafına bakarken herkesin onları izlediğini fark ediyor ve bir miktar utanç ekleniyor yüzüne. Bakışları beni buluyor ama ben hala şaşkınım. Sanırım platonik olarak sevdiği adam o. Aklıma başka bir şey gelmiyor. Sonunda biraz da olsa Mercan'ın da yüzü gülecek. 

O an kapı açılıyor ve beklediğim şekilde Levent abi kapıda görünüyor. Yürürken o da Mercan ve çocuğa bir bakış atıyor. 

"Günaydın," diyor Mercan'a bir bakışa atarak.

"Günaydın Levent Hocam. Sizi Yağız'la tanıştırayım." Levent abi çocuğa elini uzatıyor el sıkışmak için ve çocuk da hemen elini sıkıyor.

"Merhaba, ben Levent Öztürk."

"Evet sizi duymayan yoktur sanırım. Sizinle tanışmak benim için büyük mutluluk. Hemşir Yağız..." Şu kelime maalesef ki benim her zaman tuhafıma gitmiştir. Şu an çocuğa da biraz gıcık kaptığım için gülmemek için kendimi zor tutuyorum. Onlara kesinlikle saygı duyuyorum ama isimlerine olan bakış açım pozitif değil ne yazık ki. 

"Memnun oldum," diyor Levent abi ve sanki açıklaması için Mercan'ı bekliyor. Mercan bir an Levent abiye bakıyor ve ne istediğini anlatıyor.

"Yağız benim çocukluk arkadaşım, birlikte büyüdük. Ankara'dan geldi." Aha işte kesin o çocuk bu. Çünkü Mercan da Ankara'da demişti platonik aşkı için. 

"Öyle mi?" Levent abi gülümsüyor ve Mercan'a bir mesaj verir gibi göz kırpıyor. 

"Hayırlı olsun." Sonra bakışları beni buluyor. 

"Hadi vizite çıkalım," diyor yanıma geldiğinde ama çok garip bir şekilde keyfi yerinde. Başımı sallıyorum son bir bakış atıyorum Mercan ve gizemli arkadaşına ve Levent abi ile birlikte yürümeye başlıyorum.

***

MERCAN'DAN

"O çocuk kimdi?" diyor Yağız bana öğle yemeğini birlikte yerken. 

"Kim?" Aslında orada o şekilde sarılmamız yanlıştı kesinlikle ama Yağız'ı o kadar çok özlemiştim ki kendime engel olamadım. Şimdi ise birçok dedikoduya yol açacağımı biliyorum. Bunu düşünmek de fazlasıyla sinir bozucu. 

"Şu sarışın, uzun boylu yakışıklı çocuk. Levent Bey ile gitti ya." Altuğ'u ima ediyor beni şaşırtarak. 

"Neden sordun?"

"Bana öyle bir bakışı vardı ki. Sen fark etmedin mi? Ben sandım ki o erkek arkadaşın." Ne? Gerçekten öyle mi söyledi? Yoksa Levent abinin gördüğünü Yağız da ı gördü.

"O... Ev arkadaşım." Yağız'ın gözleri şaşkınlıkla açılıyor. Normal şartlarda böyle bir şeye kalkışmayacağımı bilir ama gerçekten çaresiz kalınca o yola başvurmak zorunda kaldım..

"Abin ve annen?" diyor uyarır gibi. Sabah Yağız'ın geleceğini de zaten abim haber vermişti. Yağız şu hayatta güvendiği üç beş kişiden biridir abimin. 

M&A Bir Veliahtın HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin