Herkese selammmmm!
Kurgunun sonlarına gelmişken mutlu hatırlayalım birbirimizi istiyorum.
Oy ve yorumlar düşüyor.
Onları sadece siz yükseltebilirsiniz.
O YÜZDEN
OY VER HİKAYENE CAN VER, YORUM YAP KURGUNA KENDİ DEĞERİNİ KAT!
Buraya hangi şehirden okuduğunuzu yazın lütfen!
Keyifli okumalar!
Kapının dışında kalabalık bir an kolluyorum ve içeriye giriyorum dört kişi ile birlikte. Asude test incelediği için başını masasına eğmiş durumda ve beni görmüyor. Hemen içerideki küçük muayene odasına giriyorum. Gerginim kabul ediyorum ama onu göndermek için böyle bir oyunu yapmak zorundayız. Altuğ burada kilit bir rolde olacak. Hatta garanti olsun diye kendi telefonunu bile bana verdi. İkisini de sessize aldım her ihtimale karşı. Şu an Asude hastaları ile konuşuyor. Sonra hastaların çıktığını duyuyorum. Tıkırtılar geliyor büyük ihtimalle eşyalarını topluyor. Kapının vurulduğunu duyuyorum. Kapı açılıyor ve adım sesleri geliyor.
"Mercan burada mı?" Altuğ konuştuğumuz gibi giriş yapıyor. Sesi son derece sakin çıkıyor. Telefonun kamerasını açarken ellerim titriyor ama kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum. Perdelerin arasında boşluk oluşturup telefonu konumlandırıp yavaşça görüntüye bakıyorum. Evet onları yerden de olsa net görüyor. Hiç ses çıkarmamam lazım. Kendi telefonumda da ses kaydını açıyorum ve beklemeye başlıyorum.
"Küçük ebe çıktı," diyor keyifsiz bir şekilde Asude.
"Ama sen kalmak istersen durum değişir." Evet istediğimiz o kozu bize veriyor.
"Neden beni bu kadar önemsiyorsunuz? Beni taciz edecek kadar ileriye gidiyorsunuz. Mesleğinizi tehlikeye atacak kadar hem de... Ben normal bir asistanım." Altuğ biraz öfkeli ama şu noktada sakin kalması çok zor. Şu an ben de sinirliyim.
"Ah, kendine haksızlık etme Altuğ. Oldukça yakışıklısın, gençsin." Ellerini omuzlarına koyduğunda Altuğ geriliyor ve hemen ellerini tutup onu kendinden uzaklaştırıyor.
"Yine aynı şeyi yapıyorsunuz. Sizin dokunuşlarınızı istemiyorum! Ben Mercan'ı çok seviyorum. Hangi delice düşünce size bakacağımı düşündürüyor!" Sesi yükselirken Asude tavrını hiç bozmuyor.
"Çok abartıyorsun, sadece karnına dokundum. Bunda bu kadar kızacak bir şey yok." Şaşkınlıkla gözlerim kocaman açılıyor. Bu kadın ağzından çıkanların farkında değil.
"İzinsiz her dokunuşunuz tacize giriyor. Farkında değilsiniz. Sizden nefret ediyorum! Eşime, çalışma arkadaşlarıma ettiğiniz onca hakaretten sonra sizi burada görmek bile korkunç bir kabus. Bizi rahat bırakın. Yoksa sizi dava edeceğim!" Altuğ başka bir şey demiyor ve sonra kapının kapanma sesini duyuyorum. Asude derin bir nefes alıyor. Altuğ'un ona bakacağını sanması gerçekten de delilik.
"Aptal!" diyor ve sonra çantasının hışırtılarını duyuyorum. Kapıdan dışarıya çıkıyor ve kapıyı kilitliyor. O an rahat bir nefes alıp video kaydı ile ses kaydını durdurup kaydediyorum. Hiç vakit kaybetmeden Levent abiye gönderiyorum. Bu sefer buna kayıtsız kalmamalılar. Hem itiraf etti hem yine Altuğ'a dokunmaya çalıştı. Yerden kalkıp cebimdeki anahtarı çıkarıyorum. Bu anahtarı da zorla buldum diyebilirim. Odadan çıkıyorum ve sonra kapıya vurulduğunu duyuyorum. Altuğ onun çıktığını görmüş olmalı. Eğiliyorum ve kapının altından anahtarı itiyorum. Dışarıdan kilitli olduğu için içeriden açılmıyor. Anahtar kilide giriyor ve sonra Altuğ kapıyı açıyor. Onu karşımda gergin görüyorum ama atlatacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
M&A Bir Veliahtın Hikayesi
RomanceOnu gördüğü ilk günden beri boş hayallere kapıldığını düşünen Mercan yeni işine başladığı gün onu karşısında görünce oldukça şaşırır. Bu platonik aşka bir dur demelidir ama bulunduğu şartlar onu hoşlandığı adama doğru itmeye başlar. Bu noktada artık...