M&A Bir Veliahtın Hikayesi

5

İyi geceler herkese...

Yeni bölümle karşınızdayım. 

Yorum yapmayı unutmayın. Biliyorsunuz ki ben yorum okumayı çok seviyorum ve yorumlarınıza gerçekten değer veriyorum. En az 30 40 yorum bekliyorum sizden. Ha fazlası olursa asla hayır demem :)

Diğer bölümlerde görüşmek üzere 

XOXO

Aşağıya ileriki bölümlerde çok duyacağınız bir cümle bırakıyorum. 

"Ben seçilmem seçerim."

                             Altuğ Seçen 

Banyodayım ve saçlarıma özenle şekil veriyorum. Yemekten sonra evime geldim ve uyudum çok iyi uykumu aldığım söylenemez. Sporumu yaptım ve eve geldim. Tabii bu arada Selin ile akşam için bir plan yaptık. Yemekte dediğim olayı yapıp yapamayacağımdan emin değilim. Sanırım buna gecenin finalinde karar vereceğim. Zaten şu an birinci hedefim gönlümce eğlenmek çünkü dün gerçekten çok yoğun çalıştım. 

Geri çekilip kendime şöyle bir bakıyorum. İyi göründüğüme karar verip evden çıkıyorum. Selin ile kulüpte buluşacağız diye anlaştık. İçeriye girmeden önce zorlu basın barikatını geçmem gerek.  Yarın babam beni gazetede gördüğü takdirde gıcık olacak biliyorum ama şu an için onu uzun bir zaman görmemeyi planladığım için dert etmiyorum. Zaten yemekte kendi kendimi bitirdim. Ablam beni nasıl ona yakıştırır aklım almıyor. Nalan kesinlikle haklıydı o gün. Ben de yanımda çalıştığını bilmesem liseli sanabilirdim. Zaten spor salonunda da hiç dikkatimi çekmemişti sadece o son gün telefonuma gözlerini diktiğinde bunu başarmıştı.

Önemli olan iç güzellik evresinin olgunluğunda da değilim. Levent abi beni Canfeda ile tanıştırdığında onu neden o kadar sevdiğini anlamıştım. Çünkü gerçekten doğal bir güzelliği var. Levent abi o kadar çok bu dönemde birbirine benzeyen güzellik algısını seven kadınla çıkmış ki Canfeda ona çok farklı gelmiş. Teorim o yönde ama Levent abi ona cidden sırılsıklam aşık olmuş. Bunu da kendi gözlerimle gördüm. Onun gibi olacağımı nedense aklım pek kabul etmiyor ama bu gidişata da bir dur dememin vakti de geldi. levent abi bu konuda beni uyarmaya başladı. Bu magazinsel olaylar hastanenin imajına da zarar veriyormuş. Kendi o zamanlar zarar vermiyor muydu emin değilim. Tabii bunu onun yüzüne söylesem bana kızması çok olası bir durum bu yüzden de bir şey diyemiyorum. 

Kulübün girişine geldiğimde tekdüze bir sesle iyi akşamlar diyorum. Malzemeyi gören fotoğrafçılar hızla çekime başlıyor öyle ki ışıktan gözlerim yanıyor ve elimle gözlerimi korumaya çalışırken hızla içeriye giriyorum. Selin her zaman oturduğu yerde. Gerçekten çok güzel görünüyor. Pudra rengi ışıltılar saçan mini bir elbise giymiş. Bir kadında en sevdiğim dış güzelliklerden biri de uzun bacaklardır. Selin de bundan nasiplenmiş bir kız ve bu gece de sanki ilgimi çekmek ister gibi bu durumu sergiliyor. 

"Merhaba," diyorum yanına gittiğinde. Kesinlikle bana karşı bir tavrı var. hastanede asla böyle değildi. 

"Beni iş yerine getirtecek kadar sinirlendirdin. Gerçekten ne yapmaya çalışıyorsun?" Sinirli bu yüzünden okunuyor hatta elindeki bardağı bile sıkıyor. Hiç böyle bir tavır beklememiştim. Belki de bu maçı bitirmem için bana bir sebep verir. 

"Çok yoğun olduğumu söyledim. Şu gözlerimin haline bakar mısın? Eminim bu parlak ışıklar bile maskeleyemiyordur durumumu." Bir an yüzümü incelemeye başlıyor ve doğru söylediğimi kendi gözleriyle görüyor. 

"Tamam sana çok yüklenmiş olabilirim ama biraz daha ilgi istiyorum senden." Öyle beklenti ile bakıyor ki gözlerime bir an bu yaptığımın çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Gerçekten ben de isterdim kendimi adayabileceğim kişi ama maalesef pek kalbinin sesini dinleyen biri olmadım bu zamana kadar. Belki de o doğru kişi gelmedi daha emin değilim.