39

9.5K 853 311
                                    

Merhaba
Bölüm sınırı 300 oy ve farklı kişilerden gelecek olan 350 yorum. Bunu özellikle belirtiyorum.
Oy ver hikayene can ver!
Keyifli okumalar
Teşekkürler

MERCAN'DAN

Kendime deli gibi kızıyorum. Buna nasıl izin verebilirim! O an nasıl kendimi kaybedebilirim! Kendime olan kızgınlığımı bir nebze azaltmak için spor salonuna geldim ama düşünmeyi kesemiyorum. Altuğ benimle olmak istediğini söylüyor ama ona ne kadar güvenebilirim? İnsan bir haftada kararını nasıl bu denli değiştirebilir? Ya da o gece ne oldu da benden uzaklaştı ve öyle bir karar verdi? O kadar çok soru var ki aklımda hangi birine mantıklı bir cevap bulabilirim bilmiyorum. Ayrıca bugün gördüğüm o kişinin sağlam bir şekilde babam olması ihtimali de var. Altuğ beni kandırıp götürmeseydi onu görüp de aklım da karışmayacaktı. Bu detay da beni kızdırıyor.

Vücudumu fazlasıyla yoruyorum ama aklımdaki o karmaşa hiç geçmiyor. Soluklanmak için oturuyorum ve oturduğum yerin Altuğ'un ismini öğrenmek için telefonuna baktığım yer olduğunu fark ediyorum. Yine kendime kızıyorum. Nasıl bu kadar salakça davrandım o gün! Ki Altuğ da benim telefonuna baktığını fark etmiş. 

"Bu ne güzel bir tesadüf Mercan Hanım." Yere bakan bakışlarımı kaldırıyorum. Nasıl bir tesadüf böyle aynı dediği gibi! Kızgınlıkla Altuğ'a bakıyorum.

"Çok kötü bir tesadüf," diyorum ama o hiç aldırmıyor ve hemen yanıma oturuyor. Hatta bana gülümseyerek bakıyor. Üstündeki spor atleti ıslanmış terden ve saçı da öyle. Keşke bu kadar iyi görünmeseydi de bakışlarımı ondan hemen çekebilseydim.

"Nereye kadar böyle devam edeceksin? Ben bugün cevabımı fazlasıyla aldım."

"Altuğ... Sana neden güveneyim?"

"İşte bunu anlatmak için konuşmak istiyorum seninle. İki yetişkin insan gibi."

"Sen o gün... Bana öyle yaklaşmadan da anlatabilirdin."

"Çünkü aklımı başımdan aldın. Kendimi durdurmak çok zor oldu sen de biliyorsun Mercan. Biz... Oldukça istekliydik. Bu tek taraflı bir şey değil. Sen de istedin." Kulağıma eğiliyor ve yavaşça beni ürperten bir sesle konuşmaya başlıyor. 

"O geceyi düşünmediğim tek bir anım bile olmadı. Özellikle ismimi o şekilde söylemen. Hatırladığımda bile beni fazlasıyla etkiliyor." 

"Ben senin gibi fiziksel bakamam bu olaya. Çok duygusuzca anlatıyorsun." Birden elleriyle çenemi kavrıyor. 

"Gözlerimin içine bak. Sence duygusuz muyum? Seni istemeyen bendim. Neden sürekli ters konuşmalarına katlanıp durayım ki! İlk tanıştığımızda senin bana olan bu tutumundan hiç hoşlanmıyordum. Ben senin artık platonik aşkın değilim, gerçek aşkınım." Gözlerimi, gözlerinden çekemiyorum. Farklı bir şey var ama bir yandan da içimde beni korumaya çalışan kalkan ona hemen kanmamamı söylüyor. 

"Bir haftada insanın fikirleri böylesine değişmez. Hatta on dakikada bile değişmez!" Hışımla ayağa kalkıyorum ve o gece bana söyledikleri aklıma geliyor. On dakikada fikrini değiştiren oydu. Nasıl ona bir iki gün bana ilgi gösterdi diye güvenebilirim. 

"Mercan," Arkamdan sesleniyor ama daha da hızlı yürüyorum. Hırsla yürüdüğüm için adımlarıma hiç dikkat etmiyorum ve yine en kötü zamanda yakalıyor beni burkulma. Bileğimin esnediğini net bir biçimde hissederken kendimi bir anda yerde buluyorum. Tam bir rezillik bu. 

"İyi misin?" Hemen yanıbaşımda bitiveriyor.

"Hayır!" diye bağırıyorum ve o an salonda olanlar bize bakıyor. Elini uzatıyor ama tutmuyorum ve kendim ayağa kalkmaya çalışıyorum. Bu sefer ki çok kötü, acıdan nefesim kesiliyor ve üzerine basmam çok canımı yakıyor. Bir iki adım atmaya çalışırken Altuğ bana destek oluyor. 

M&A Bir Veliahtın HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin