M&A Bir Veliahtın Hikayesi

36

Merhaba
Bölüm sınırı 290 oy ve farklı kişilerden gelecek olan 300 yorum. Bunu özellikle belirtiyorum.
Oy ver hikayene can ver!
Keyifli okumalar
Teşekkürler

ALTUĞ'DAN

Servise döndüğümde Levent abinin beni odamda beklediğini görüyorum. İçeriye giriyorum masaya ilacı ve şurubu bırakıyorum. Şu an aç sayılırım aslında ilacı içebilirim. Bir tablet çıkarıyorum ve suyla yutuyorum.

"Üzüntü midene mi vuruyor?" Diyor oturduğu yerde arkasına yaslanıp.

"Sanırım." Bakışlarımı ondan çekmeliyim baya kızacak gibi bir hali var ama tercihlerim için bana böyle davranması doğru değil.

"Saçların güzel olmuş bu arada. Hep böyle kestirmelisin."

"Teşekkür ederim." Karşısındaki sandalyeye oturuyorum ama üzerimdeki çekingenlik sürüyor.

"Kafan karışık değil mi? Yanlış mı yaptım diye için içini yiyor."

"Duygularımdan emin değilim. Evet şu an ona karşı bir şeyler hissediyorum ama üniversitedeyken de buna benzer bir ilişkim oldu ve sonu çok kötü bitti."

"Gelecekte ne olacağını kimse bilemez."

"Onu gördün mü?" Diyorum tavrındaki samimiliğe güvenerek.

"Hayır ama Canfeda görmüş ve ona anlatmış. İyi görünmediğini söyledi. Annesinin yanına gitmek istemiş."

"Evet öğrendim Nesrin abladan."

"Aranızda ne geçti de bu kadar sarsıldı kız?"

"Onunla biraz yakınlaştık ama bir şey olmadı. Bilmiyorum belki de ona çok fazla gelmiş olabilir çünkü onun duyguları benden daha güçlü. Sadece... Güzeldi keşke ben de kendime biraz güvenip onu üzmek zorunda kalmasaydım."

"İstiyorsun sen?"

"Evet bunu ona da söyledim ama... Bir daha erkeklere güvenemez. O çok hassas bu konuda her ne kadar unuttum dese de öyle değil."

"Canfeda ile evlenmeden önce aynı şeyi ben de düşündüm. Deniz ise onunla evlenmemi bu sayede hiçbir yere kaçamayacağımı söylemişti. O zaman saçma gelse bile şimdi iyi ki tavsiyesine uydum diye düşünüyorum. Deniz benim görmediğim detayları görmemi sağlamıştı. Şu an ben de sana bunu yapmaya çalışıyorum. Denemek zorundaydın Altuğ, ona korkularını anlatmalıydın. Çünkü o seni ergence bir hoşlanma olarak görüp kendini asla böyle bir şey olmayacağına inandırdı. Senin ona yaklaşman çok etkilemiş olmalı."

"Bunu fark edemedim çünkü beni öyle inandırdı ki başka birine aşık diye ama hiç ben olacağım aklıma gelmemişti."

"Bir şeyler yapmalısın."

"Kendimden emin olana kadar bir şey yapamam. Eğer o gelene kadar bu üzüntüm ve kendimi suçlamam geçmezse o zaman benim için umut var demektir. Yoksa Mercan'ı boş yere umutlandırmak istemem."

"Peki... Aslında sana başka bir şey söylemek için gelecektim buraya ana konumuz o olacaktı ama olmadı. Yarın polikliniğe başlıyorsun ben de özel muayeneye devam ediyorum. Biliyorsun Ersan'ın az zamanı kaldı ve evlilik hazırlıkları için izinli olacak. Bu da senin zamanının çoktan geldiğini gösteriyor." Çok garip, bu haberin beni havaya uçurması falan gerekirdi ama kılım kıpırdamıyor. Çünkü şu an canım hiçbir şey yapmak istemiyor iyi bir haber bile bu durumdan çıkmamı sağlamıyor.

"Tamam başlarım."

"Görüyor musun işte bundan bahsediyorum! Moralin o kadar bozuk ki uzun zamandır beklediğin o iyi habere bile sevinemiyorsun. Ah Altuğ kendine işkence çektiriyorsun."