M&A Bir Veliahtın Hikayesi

58

Herkese selammmm

Çok uzun bir ara oldu biliyorum. 

Çoğunuz unuttunuz galiba öyle hissediyorum öyle olmamasını umarak

Sevgili _nedaa  bana M&A'yı özlediğini söyleyip ara ara bana onları hatırlattı. 

Sona yaklaştığımız için çiftten ayrılmak istemiyorum ve hemen yazmam yavaşlıyor.

Bu ara Gizli Saklı'ya daha çok yoğunlaştım ve okumayanlar varsa onları da davet ediyorum. 

Umarım oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmazsınız çünkü gerçekten çok az yorum geliyor ve bu beni üzüyor. Yorum geldiğinde çok daha hızlı bölüm yazıp paylaşıyorum çünkü iyi bir motivasyon oluyor. Ne demek istediğimi Gizli Saklı okuyanlar biliyor.

Buraya başlangıç saatinizi yazabilirsiniz.

OY VER, HİKAYENE CAN VAR!

Keyifli okumalar!

1 AY SONRA

MERCAN'DAN

Nesrin abla ile birbirimize bakıyoruz. Ben heyecandan biraz da korkudan titrediğim için olduğum yere çöküyorum. Az önce durduk yere midem bulandı ve günlerdir kanamamın olmasını bekliyorum ama olmuyor. Bir kereden bir şey olmaz demiştim ama şu an bir şey olmuş olma ihtimali hayli yüksek.

"Sadece bir kere olmuştu," diyorum masum bir şekilde.

"O bir kereler beklenmedik sonuçları beraberinde getirebiliyor Mercan." Şu an eğer hamileysem bu çok kötü olur. Akşamları Altuğ ile birlikte ders çalışıyorum ve fazlasıyla da kendimi kaptırmış durumdayım, fena da gitmiyorum. Sınav iki ay sonra ve o zamana kadar bu tempoda çalışabilir miyim bilmiyorum çünkü gün geçtikçe fazlasıyla yorulmaya başlayabilirim.

"Hadi gel kanını alalım da bakalım," diyor Nesrin abla bu belirsizliğe bir son vermek istercesine. Başımı sallıyorum ve bana sistemden Altuğ'un hastası olarak sıra alıp kan testi istiyor. Hiç bu kadar gerileceğimi düşünmemiştim. Mesainin bitmesine bir saat var ve Altuğ yukarıya çıktığında büyük ihtimalle testin sonucu çıkmış olacak. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Kendimi bir anda farklı biri gibi hissetmeye başlıyorum. Sanki böyle olması yanlışmış gibi geliyor. Bu zamana kadar birçok gebe ile ilgilendim ama kendimin de gebe olma ihtimali çok tuhaf geliyor. Ayrıca Altuğ ne tepki verir kestiremiyorum çünkü bu planlanmamış bir hamilelik olacak eğer testteki değer yüksek çıkarsa. Bu kadar kolay olmaması gerek diye düşünmeden kendimi alamıyorum.

Nesrin abla kanımı alınca stresli bir bekleyiş başlıyor. Neden bu kadar kendimi sıkıyorum onu da anlamıyorum. Eğer hamileysem bu beni mutlu etmeli. Altuğ'un sarı saçlı bebeğini doğurma fikri çok güzel geliyor ve beni mutlu ediyor aslında. Düşündükçe gevşiyorum ve testin bir an önce çıkması için dakikaları sayıyorum. Bir yandan hastalarla ilgilenirken zaman sandığımdan daha da hızlı akıyor. Bir gebeye bakıp içeriye girdiğimde Nesrin abla testin sonucunun çıktığını haber veriyor. Kalbim hızla çarparken bilgisayar ekranına bakıyorum ve sayıyı görür görmez ilk başta ne yapacağımı bilemiyorum. Gerçekten hamileyim.

"Ah Altuğ da tam zamanında geldi," diyor Nesrin abla. Şu an ne yapacağımı nasıl davranacağımı bilemiyorum.

"Neden ne oldu?" diyor Altuğ ve onun yanı başıma geldiğini görüyorum. Tanıdık parfüm kokusu bile şu an midemi bulandırıyor. Halbuki Altuğ'un bu parfümü oldukça çekici kokar.

"Mercan sen iyi misin?" Kolumdan tutuyor ve beni kendine doğru döndürüyor.

"Altuğ ben... Hamileyim," diyorum bir çırpıda söyleyip gözlerimi kapatıp. Yüzünde bir şaşkınlık ifadesi beliriyor ama o şaşkınlık sonradan büyük bir gülümsemeye dönüşüyor. Ben ise ona yakınlaştığım için daha da fazla kokan parfümün midemi bulandırmasını düşünüyorum. Ağzımdan bir öğürme sesi çıkarken hemen ağzımı kapatıp koşarak odadan çıkıyorum. Lavaboya kendimi zor atıyorum ve boş bulduğum bir tuvalete giriyorum. Kusarken korkan kişilerden biriyim ben ve şu an kendimi çok kötü hissediyorum. Midemde ne varsa çıkıyor. Doğrulup tuvaletten çıktığımda Altuğ'u durduruyorum.