16

9.3K 760 263
                                    

"Altuğ ve Mercan Levent Hocam sizi poliklinik odasına çağırıyor." Mercan bana bakıyor soru soran gözlerle ama Levent abi hafta sonu beni yanına yardıma çağıracağını söylemişti zaten. Hemen ayağa kalkıyorum sonuçta buradan biraz da olsa ayrılmak iyi gelecek. 

"Levent abi beni çağıracağını söylemişti ama seni bilmiyorum." Herkesin bizi izlediğini görüyorum. Ev arkadaşı olmamız inanılmaz derecede milleti rahatsız etti. Benim umurumda değil ama umarım Hediye Mercan'ı sıkıştırmıyordur. Mercan elindeki eldivenleri çıkardıktan sonra birlikte poliklinik katına gidiyoruz. Dışarısı baya kalabalık Levent abi özel muayene yaptığı halde. Geçende özlediği için hasta sınırını kaldırdığını söylemişti ama şimdi bakacak olursak yine o kararı alabilir. Kapıyı çalıp içeriye giriyorum ve ardımdan Mercan giriyor. 

"Hoş geldiniz," diyor Levent abi. Bakışlarını Mercan'a kaydırıyor.

"Mercan sen içeriye geç. Yasemin'in çocuğu biraz hasta izin alıp gitti. Bugünlük sen bak." Başını sallıyor. 

"Altuğ sen de ultrasona geçiyorsun. " Daha farklı bir şey bekliyordum ama neyse en azından birazcık da olsa farklı olacak.

"Abi sen iyi misin?" diyorum çünkü yüzü bir garip. Kızmış görünüyor. 

"Altuğ bak sana bir ders bu anlatayım. Yıl olmuş bilmem kaç hala kürtajı tartışıyoruz. Kadının bedeni kendinin olmuyor. Kendi hemcinsleri bile kadınları bu konuda suçluyor. Kafayı yiyeceğim be!" Birden o kadar öfkeleniyor ki onu hiç bu halde görmemiştim. 

 "Neymiş cinayetmiş bunu kadınlar söylüyor. Kadınlar! Hamile kalan kadının ne yaşadığını, evli mi olduğunu, onu destekleyen bir partnere sahip olup olmadığını, psikolojisinin, ekonomik durumunun yerinde olup olmadığını umursamadan kürtaj olan kadına katil diyorlar. Hatta daha ileriye gidip korunsaymış neden ilişkiye giriyormuş diyenler var. Hiçbir korunma yüzde yüz korunma sağlamaz. Bunca meslek yılımda neler gördüm ben! Ama erkeğe neden ilişkiye girmiş diyen yok. Neden kadın her zaman nefsini tutmak zorunda ama erkek zorunda değil. Neden? Biraz akıllarını kullansalar korunmanın da bir nevi kürtaj olduğunu bilirler.  İnsanı mesleğinden soğutuyorlar. Neymiş efendim mazeretsiz olan her kürtaj bir cinayetmiş! Kimse de demiyor ki bu kadının hakkı ister doğurur, ister doğurmaz. Ulan anneliğini tüm sorumluluğunu siz mi alacaksınız? Kaç kadının istemeyerek mecbur olduğu için kürtaj yaptırdığına şahit oldum. Bir tane bile üzülmeyen kişi görmedim. Çok sinirliyim çok!" Önünde duran cam şişesinden suyunu içiyor. Gerçekten dediği gibi çok sinirli. Acaba bunu kim dedi de çıldırdı böyle. 

"Neyse başlayalım artık. Dışarısı kalabalık mıydı?" Başımı sallıyorum. Levent abi evlenmeden önce bu hastanede yatıp kalkıyormuş desem yanlış olmaz. Evini otel gibi kullanıyormuş. Tam bir işkolikmiş ve bundan hiç de şikayetçi değilmiş.  Bunu duymak bir miktar benim için korkutucu. Ben hep belli sayıda hasta bakmak isterdim. Levent abi ise sırf özlediği için serbest bırakmış durumda ama bizden yardım istemeyi de ihmal etmedi. Biraz çelişiyor bu durum. 

"Evet..."

"Her zamanki gibi." Levent abiyi gerçekten hastaları çok seviyor. Ona derin bir saygı duruyorlar. Ona o kadar özeniyorum ki inşallah ben de onun kadar başarılı olabilirim. 

"İçeriye geçin."  Mercan küçük gizli odaya girerken ben de ultrasonun başına oturuyorum. Levent abi gelen ilk kadını dinlemeye başlıyor. Kadın 2 ay önce doğum yaptığını ve kanamasının başladığını ve spiral taktırmak istediğini söylüyor. 

"Biraz erken olmuş kanama. Parça mı kaldı acaba? Ultrasonla bir bakalım uygunsa yapabiliriz." Kadına eliyle benim olduğum tarafı gösteriyor. Kadın gelince ona ne yapması gerektiğini anlatıyorum.

M&A Bir Veliahtın HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin