Merhaba
Bölüm sınırı 270 oy ve farklı kişilerden gelecek olan 300 yorum. Bunu özellikle belirtiyorum.
Oy ver hikayene can ver
Keyifli okumalar
Teşekkürler💕Çok tuhaf bir gece oluyor. Etraf saatler öncesine göre çok sessiz. Mercan ile dinlenme odasında oturuyoruz. İfadesiz bir şekilde dalgınlıkla ileriye bakıyor. Ben ise ona kaçamak bakışlar atıyorum. Şu an oldukça sakin ama yaşadığımız o kötü andaki tepkisi gerçekten başkaydı. Onu öyle gören biri benim yakınım sanabilirdi. Anın şokuyla hiç öyle düşünmemiştim ama şimdi bambaşka bir boyuta geçti.
"Mercan, sana bir şey söyleyeceğim," diyorum yüzüne bakarak ama o yüzüme bakmak yerine karşıya bakmaya devam ediyor. Hatta cevap bile vermiyor. Merhameti anlıktı demek ki. Yine kızgın Mercan moduna dönmüş durumda.
"Akşam hiçte böyle değildin. Beni gerçekten çok önemsiyor gibiydin." Bir an bakışlarını yüzüme çeviriyor ama sonra geri çekiyor.
"Senin gibi kalpsiz değilim. O karnına değen cam biraz daha derine girseydi burada oturamazdın."
"Ama girmedi ve çaprazında oturuyorum. Sen de yorumumdan kaçıyorsun." Yüzüme bezginlikle bakıyor.
"Ne ima etmeye çalışıyorsun?"
"Beni önemsediğini ima etmeye çalışıyorum. Gerçi sinirlisin hâlâ bana ama eskisi gibi değilsin."
"Evet o geniş egonu tatmin edebilirsin."
"Konu kesinlikle bu değil. Ayrıca ben de sana bir şey olacak diye endişelendim ki sen de bunu biliyorsun zaten."
"Lütfettin." Bu tavrı beni gerçekten sinir ediyor. Neyin tribini atıyor anlayamıyorum.
"Gerçekten sorun ne ben anlamıyorum. Bugüne kadar sana iyilikten başka bir şey yapmadım ve bana nasıl davrandığına bir bak! Bunu hak etmedim." Ayağa kalkıyorum ve odadan çıkıyorum. Bugüne kadar hiç bir kızın bana olan davranışlarını bu kadar takmamıştım ama öylesi bir olay yaşadıktan sonra bile bana sert ve umursamaz davranması sinirlerimi bozuyor. Çünkü ben o an gerçekten korktum ve kendimden çok onu korumayı istedim. Bunu görmüyor bile!
Pencereye gidiyorum ve güneşin doğuşuna bakıyorum. Ufuktaki aydınlanmayı her zaman sevmişimdir ama şu an o bile moralimi düzeltmiyor. Somurtarak bakıyorum hatta. Ben kesinlikle bunu hak etmedim. Diğer kızlara Mercan'a gösterdiğim anlayışı gösterseydim belki içlerinden biri bana gerçekten aşkın var olduğuna inandırabilirdi. Sinirle ellerime bakıyorum. Parmaklarımın uçları sızlıyor avucumun içinde ise uyuşturulmanın etkisi sürüyor. Şu an hissettiğim hayal kırıklığı parmak uçlarımdan daha çok can yakıyor. Neden içten içe onun benimle ilgilenmemesine bu kadar taktım anlamıyorum. Çünkü ondan hoşlanıyorsun. Beynim aynen bunu söylüyor. Gözlerimi kapatıyorum. Hayır bunu yapamam, o benden hiç hoşlanmıyor. Bu etki geçince ona çok zarar veririm, üzerim. Mercan başka birini seviyor, hatta kendini fazlasıyla üzüyor bu konuda. Mercan babamın anneme duyduğu bir sevgiyi bekliyor muhakkak... Ama ben babam değilim. Keşke ben de diğerleri gibi olabilseydim. Keşke on altı yaşımdaki cesaretle seven yanım bende kalsaydı. Keşke o yanım hiç yıkılmasaydı. Bir reddedilmeyi böylesine içselleştirmeseydim. Belki... Onunla bir şansım olabilirdi. Bunun için çabalayabilirdim ve gerçekten de adam gibi adam olabilirdim. Bunun için çok geç kaldım ve kötü şeyler de yaptım. İçimi ezen bu duygu benim için çok yeni. Boğazımda bir yumrunun en son en zaman oluştuğunu bile hatırlamıyorum. Şu an keşke yanımda dursaydı da yepyeni bir günün doğuşunu birlikte seyredebilseydik. Kollarımı beline dolasaydım başını omzuma yaslasaydı ve ben de başımı başına yaslasaydım. Biraz eğilmek zorunda kalırdım ama hiç umurumda da olmazdı. Buradan çıktıktan sonra aynı kar yağdığındaki gibi birlikte uyusaydık. Sanırım o gün ona sarıldım tam hatırlamasam da ufacık bir an kalmış aklımda. O an telefonum cebimde titriyor irkiliyorum ve gözlerimi açıyorum. Bir mesaj gelmiş Andre'den. Yüzümde kocaman bir gülümseme oluşuyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
M&A Bir Veliahtın Hikayesi
RomanceOnu gördüğü ilk günden beri boş hayallere kapıldığını düşünen Mercan yeni işine başladığı gün onu karşısında görünce oldukça şaşırır. Bu platonik aşka bir dur demelidir ama bulunduğu şartlar onu hoşlandığı adama doğru itmeye başlar. Bu noktada artık...