32

8.9K 854 252
                                    

Merhaba
Bölüm sınırı 280 oy ve farklı kişilerden gelecek olan 300 yorum. Bunu özellikle belirtiyorum.
Oy ver hikayene can ver!
Keyifli okumalar
Teşekkürler💕

MERCAN'DAN

Yorgun bir şekilde hastanenin çıkış kapısını açıyorum. Altuğ'un arabasını hemen gözüm seçiyor. Sabah biraz garip geçti aslında. Neyin doğru olduğunu hâlâ bilmiyorum. Nasıl davranmam gerektiğini de. Bu yüzden hiçbir şey olmamış gibi davrandım ki o da bu davranışıma uydu. Onunla akşam dışarıya çıkmak ne denli doğru onu da bilmiyorum. Çünkü onu çekmeyi çok seviyorlar ve bundan en büyük zararı da ben görüyorum. Yine öyle bir şey olursa annemin tavrından oldukça çekiniyorum. Çünkü Altuğ tarafından kullanıldığımı falan düşünürse durum olduğundan daha da vahim görünür gözüne. Neyse ki artık evinde yaşamayacağım. Küçük bir ziyarete gelirse ne yapardım bilmiyorum.

Arabanın kapısını açıyorum ve gözlerim şaşkınlıkla açılıyor. Saçları... Benim özellikle sevdiğim alnına dökülen tutamları yok olmuş. Artık başının üstünde çok daha kısa bir şekilde duruyorlar. Gözüme çok farklı görünüyor bu hali. Şaşkınlığımı attıktan sonra koltuğa oturuyorum ama o ise tepkimi bekler gibi yüzüme bakıyor.

"Nasıl olmuş yeni imajım?" diyor ve ben tekrar yüzüne bakıyorum. Biraz daha yüzü ortaya çıkmış, özellikle mavi gözleri daha da belirgin ve çok güzel bir tonda ışıldıyor yüzüme bakarken.

"Gözlerin daha belirgin olmuş ve hoş görünüyorsun." Hoştan daha öte aslında ama bunu ona itiraf edemem burada. Özellikle kirpiklerini kırpıştırdığında çok sevimli görünüyor.

"Teşekkür ederim, daha gözüm alışmadı biraz tuhaf geliyor. Ben çok uzun süredir saçlarımı bu şekilde kestirmemiştim. En çok buna babam sevinecek."

"Benden çok güzel laf aldın. Babamı bile anlattım sana ama sen bana hiçbir şey anlatmadın."

"Tamam, yemekte anlatırım." Yandan ona bir bakıyorum. Gerçekten üzerine yakışanı iyi bilen biri. Şu an bir modelden farksız görünüşü. Direksiyonu tutan uzun parmakları, kolundaki saati ve üzerindeki gömleği ile kusursuz bir profil sergiliyor. Tam bakışlarımı çekeceğim sırada ona olan bakışlarımı yakalıyor ve utanarak hemen bakışlarımı karşıya çeviriyorum. Bir şey demiyor ama gülümsediğinden eminim çünkü beğenilmeyi çok seviyor.

"Yoksa diyetisyenine yalvardın mı?" Diyorum az önceki davranışımı unutturmak için. Gülüyor ve ona bakıyorum. Evet uzun saçlı halini seviyordum ama bu hali daha da çekici sanki.

"Kendisi tebrik etti beni. Hatta resmimi asmak istiyormuş çünkü en istikrarlı olan danışanı benmişim." 

"Aslında doğru söylüyor. Benim kekime bile hayır dedin."

"Senin kekine? Biraz iddialısın sanki." Tekrar gülümsüyor ve bana bakıyor. Gerçekten bu Altuğ farklı, tamam saç olarak evet farklı ama daha sıcakkanlı davranıyor şu an. 

"Evet, yemek konusunda bayağı iddialıyım. Diyetine saygı duyduğum için kendimi tuttum biraz." 

"Artık diyetim esnek. Kendini tutmayabilirsin." Yüzüme bakıyor ve sonra o gülümsemesi yüzünden siliniyor.

"Seni bir gün gülümsetebilecek miyim çok merak ediyorum." Neden bu konuya bu kadar takıyor bilmiyorum. Benim genel halim böyledir. Sadece gerçekten mutlu olduğumda gülümserim.

"Bu tavrım sana değil benim genel yapım böyle." 

"Platonik aşkın geldiğinde böyle değildi ama o genel tavır." 

M&A Bir Veliahtın HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin