M&A Bir Veliahtın Hikayesi

19

Keyifli okumalar :)

Bölüm sınırı 210 oy ve 270 yorum

Teşekkürler 

ALTUĞ'DAN

Evet bu gece çok zorlu geçecek. Tüm kararları ben vereceğim için heyecanlıyım aslında. Sadece Mercan'ın bana bu kadar tavır koymasını anlayamıyorum. Neden yaşadığı kötü iş deneyimini benimle içselleştirdi ki? Artık sinir olmaya başladım bu duruma ve ona ne hissettiğimi de gayet açık bir şekilde söyleyeceğim. Tekrar servise çıktığımda gözüm onu arıyor. Tahmin ettiğim gibi onu odada buluyorum ama düşüncelere dalmış bir şekilde oturuyor ve üzgün görünüyor. 

"Demek benimle çalışmak istemiyorsun." Sesimi duyunca başını kaldırıyor. O üzgün tavır bir anda kızgın bir tavra bürünüyor. Biraz daha yürüyorum ve tam karşısında duruyorum. 

"Mercan ben sana ne yapıyorum ki bana tavır koyuyorsun! Gerçekten sıkmaya başladı bu durum." Yüzünde alaycı bir tebessüm beliriyor ve bu beni daha da gıcık ediyor. 

"Hâlâ nasıl biri olduğunun farkında değilsin."

"Ben sana nasıl biri olduğunu söyleyebilirim ama. Kendinden daha güzel bir kız gördüğünde kıskançlıktan kuduruyorsun."Gözleri kocaman açılıyor ve birden ayağa kalkıyor. Üzerime yürüyecek bir hali var. 

"Sen komik olmaya mı çalışıyorsun! Tüm kadınlar sana tapsın istiyorsun. İlgi manyağının tekisin. Ben senin yüzünden millete hesap vermeye çalışıyorum." Az kaldı yakamdan tuttu tutacak. Abisi olan kızlar hep böyle sanırım biraz sert oluyorlar. Evet söylediklerinde haklı şimdi bu konuda bir şey diyemem.

"Kimseye hesap vermek zorunda değilsin."

"Öyle mi? Keşke senin kadar rahat olabilseydim. Doğru ya sen her gördüğü kıza benim olmalı diyen bir erkeksin. Dışarıdan gören de entel dantel sanır seni. Çoğu erkek gibi kadını eşya gibi görüyorsun onun sahibi olmak için istiyorsun!" Ne? Öylece kalakalıyorum. Gerçekten bu sefer çizmeyi aştı! 

"Bana bak Mercan! Öyle biri olsam asla Jinekolog olmazdım bu bir. İstediğim her yere girebilecek bir puanım vardı ve tercihlerim sınırsızdı bu iki. Hiçbir zaman bir kadını benimle olması için zorlamadım bu üç. Kimsenin sahibi olmaya da merakım yok bu da dört. Bir daha asla benimle böyle konuşma yoksa daha ağır konuşurum ve birbirimizin yüzüne bakacak halimiz kalmaz.  Azıcık özgüven sahibi olsaydın böyle düşünmezdin." 

"Senin gibi olacaksa hiç olmasın daha iyi." Yanımdan hışımla geçip gidiyor. Cidden onunla çalışmak işkence gibi olacak. Dahası bir de benim evimde kaldığı detayı var. Çekilecek gibi de değil. Ben öyle söylerken sahibi değil birlikte olmak istediğimi kast etmiştim. Düşündükçe daha da sinir oluyorum. Ama ona göstereceğim ve o söylediği cümlelerin yanlış olduğunu kanıtlayacağım. 

Kızgınlıkla koltuğa çöküyorum. Etraf fazla boş geliyor gözüme. Yarı kıdemli olduğumun bile mutluluğunu yaşayamadım. Benim hayatıma hangi hakla burnunu sokmaya çalışıyor ki! Hayır o kim de beni böyle yargılıyor. Azıcık arkadaş gibi davrandım diye mi yapıyor tüm bunları anlamıyorum. Bir de gidip beni Levent abiye şikayet ediyor çocuk gibi. Olacak iş değil.  Burnumdan solurken odanın telefonu çalıyor ve hemen açıyorum. İşte şimdi işim başlamış oluyor.

***

Acil ile beraber hiç çalışmamıştım hep acil yükü Ersan abiye kalıyordu ama bugün tam anlamıyla çok ezici bir gece yaşıyorum. Serviste çalışmak bundan çok daha kolaymış. Gelenin gidenin ardı arkası kesilmiyor ve buna doğuma gelen kadınlar da dahil.  Art arda dört tane doğuma girdim ve iyi yönünden bakarsak nimet gibi. Hiç bu kadar şans bulmamıştım çünkü. Hepsi de sorunsuz gerçekleşti. Neyse ki korktuğum gibi olmadı yoğunluktan Mercanla birbirimize düşmanca bakacak fırsatımız da olmadı ve bana baya yardımcı olduğunu söylemesem hakkını yerim.