M&A Bir Veliahtın Hikayesi

44

Merhaba
Bölüm sınırı 340 oy ve farklı kişilerden gelecek olan 350 yorum. Bunu özellikle belirtiyorum.
Oy ver hikayene can ver!
Keyifli okumalar
Teşekkürler

ALTUĞ'DAN

Mercan'ı evine bıraktıktan sonra söylediklerini düşünüyorum. Kesinlikle haklı, ona topuklu ayakkabı alırken, bileğinin burkulmaya meyilli olduğu detayı aklıma gelmemişti. Ona topuksuz daha rahat giyebileceği bir ayakkabı almam lazım.

Gözlerim uyumak istese bile bunu görmezden geliyorum. Ablama daha önce ayakkabı aldığım çok güzel bir mağaza var. Vakit kaybetmeden mağazaya gidiyorum. İstediğim tarzda bir ayakkabıyı bulmak benim için zor olmuyor. Yalnız ablam o zaman ayakkabısının arkasına yapıştırmak için silikon bir bant aldırtmıştı bana. Ayakkabı vurmasını engelliyormuş, Mercan da ilk kez giyeceği için muhtemelen onun da canı yanacak bu durumdan. Bu yüzden ona da silikon banttan alıyorum. Akşam evden çıkmadan ona verirsem her şey tam olacak.

Yalnız gazeteciler olayını nasıl halledeceğim bilmiyorum. Etrafta gazeteci olması bile sosyal medya var. Tanıdık bir sima olursanız insanlar sizi çekmek istiyor. Bunu da ancak girişlerde telefonları ellerinden alarak engelleyebilirsiniz. Geçen sefer de zaten dans videomuzu içeriden biri sızdırdı. Bunu para kazanmak için bile yapabilirler. Çok riskli bir durum biliyorum ama her anımızı çekecekler diye düşünürsek yaşamak istediklerimizi yaşayamayız. Biraz korkuyorum itiraf etmek gerekirse ama onunla eğlenme isteği korkumun üstüne çıkıyor.

Daireme girdiğim sırada telefonum çalıyor. Arayan ablam, beni evde sıkıştıramadığı için bunu telefonla yapmayı deneyecek. Aramayı açıyorum ve onun neşeli sesini dinliyorum.

"Oooo Altuğ Bey, hiç de söylediğiniz gibi değildiniz yemek masasında. Hani başka birini seviyordu?" Gülüyorum istemsizce çünkü başından beri başka biri sandığım kişinin kendim çıkması biraz trajikomik bir olay.

"Evet, aslında ben onunla çıkıyorum."

"Babama bile benden önce mi söyledin?" Sesindeki o sitemi duyuyorum ama durum hiç sandığı gibi değil aslında.

"Hayır, isim vermeden ondan tavsiye aldım. Birçok şey oldu şu an hepsini anlatamam. Mercan bana güvenmiyor ve babasının durumu da ortada. Sadece bunu söyledim babama. Altan Bey, patavatsızca masada sorunca babam da anladı." Son cümlemi kızarak söylüyorum çünkü masada bu konuyu açması son derece yanlıştı. Bu Mercan'ın özeli ve masada tanımadığı insanlara karşı konuşmak zorunda kalması bence çok sinir bozucu bir durum. Ben olsam sizi ilgilendirmiyor bile diyebilirdim.

"Kötü bir niyeti yoktu. Belki gelecekte Altan'ın eline düşeceksin o yüzden onunla iyi geçinmeni tavsiye ederim."

"Bu ne demek?"

"Abisi geçende Altan'ı aradı. Konuşmalarının ana gündemi sendin. Seni sormuş ve tabii aranızda bir şeyler olup olmadığını. Seni kardeşinin yanında görmek istemiyormuş. Bunu da açık açık söylemiş. Ailesi seni istemiyor." O an artık neden kimsenin ilişkimizi bilmemesini istediğini anlıyorum. Ailesinin kulağına gitmesini istemiyor. Bu gece de benimle haberi çıkarsa ailesi ile karşı karşıya kalacak.  Derin bir iç çekiyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum bu konu hakkında.

"Mercan kimsenin ilişkimizi bilmesini istemiyor. Ben... Ne yapabilirim bu konu hakkında?"

"Altan hakkında iyi şeyler söylemiş ama tabii ki internet derya deniz, ismini aratınca birçok haber çıkıyor. Sanırım ciddi düşündüğünü göstermen lazım."

"Abla daha çok yeni her şey. Levent abi gibi hemen onunla evlenmem belki hata olur. Bugün sen de gördün babası ile olan durumu ona zarar vermiş. Onu seviyorum... Ama evlilik bambaşka bir şey."