M&A Bir Veliahtın Hikayesi

40

Merhaba
Bölüm sınırı 300 oy ve farklı kişilerden gelecek olan 350 yorum. Bunu özellikle belirtiyorum.
Oy ver hikayene can ver!
Keyifli okumalar
Teşekkürler

MERCAN'DAN

"Sana bir paket var Mercan." Odaya girmem ve Hediye'nin bana seslenmesi bir oluyor. Hani konuşunca hediye göndermeyi bırakacaktı? Evet dün benimle gerçekten ilgilendi. Hatta getirdiği sweatshirti bile giydim ona çaktırmadan. Ayrıca başka bir şey daha fark ettim. Getirdiği kıyafet birlikte uyuduğumuz gece üstüne giydiği kıyafetti. Bunu görünce gülümsemekten kendimi alamadım. Evet güzel şeyler yapıyor ama beni hediyelerle kandıramaz. Keşke bu kutu geldiğinde odada olsaydım da geri yollasaydım.

"Çoğu kadın sevinir ama sen gerçekten tuhaf davranıyorsun Mercan." Kutunun rengi bu sefer kırmızı. İçinde ne olduğunu tahmin etmek zor değil. Paketi açıyorum ve hemen içindeki kartı alıp cebime koyuyorum. Bir tane ruj değil birçok ruj var.

"Şu geçende indirimi kaçırdık diye üzüldüğümüz marka bu," diyor Hediye yanıma gelip kutuya bakarak.

"İstediğini alabilirsin," diyorum umursamayarak.

"Mercan sen gerçekten salaksın. Biri seni mutlu etmek istiyor belli ki ama elinin tersiyle itiyorsun. Neden yazdığı notları alıp gidiyorsun bu kadar önemsiz biriyse?" Bir şey demiyorum. Kutudaki rujlardan bir tanesini alıp açıyorum. Güzel bir gül kurusu ve ben bu rengi severim. Kapağını kapatıp kutuya geri koyup kutunun kapağını kapatıyorum. Yazdığı notu okumak için dışarıya çıkıyorum.

İnadını bir kenara bırakacağın
ve seni doyasıya öpebildiğim günlerin çok yakında olması dileğiyle
A

Şu yazdıklarına inanamıyorum. Bu saatten sonra ancak rüyasında görür bunları. Hepsini çöpe atmamak için kendimi zor tutuyorum. Kesinlikle suç bende. Ona bu cesareti benim söz dinlemez iradem veriyor. Benim kolayca ikna edebileceğini sanıyor ama ona yanıldığını göstereceğim.

ALTUĞ'DAN

Bugün çok yoruldum. Hem kafam yorgun hem de bedenim. Bir an önce daireme girmeyi yemek yemeyi ve uyumayı düşlüyorum. Lobiden geçerken beni durduruyorlar ve bana gelen bir kutuyu veriyorlar. Üzerinde Mercan'ın ismini görünce bir an heyacanlanıyorum. Bu heyecan daireme girip kutuyu açınca yerine hayal kırıklığına bırakıyor.

Artık itiraf ediyorum canımı yaktığını. Elimden geldiğince onunla konuşmaya ilgilenmeye çalıştım. Gerçekten denedim işten vakit bulabildiğim süre boyunca. Umursamaz davranmaya devam etti ben ona yaklaştıkça. Bu paketi almak gerçekten de çabalarımın hiçbir işe yaramadığını gösteriyor bana.

İçinde ona aldığım çiçek, rujlar, parfüm ve istediğini bildiğim Galadriel kolyesi var. Kartları bile içine koymuş. Şu an önümde duruyorlar.

Bana saçınızdan 3 tel vereceğinizi söylediniz ama ben saçınızın bir teline bile ulaşamıyorum. Işığınızla dünyamı aydınlatın.
A

Şu an dünyamı tam tersi bir şekilde karartıyor. Keşke serviste çalışmaya devam etseydim. En azından onunla daha fazla vakit geçirmiş olurdum ama lanet olası o çok istediğim poliklinikten çıkamıyorum. Onunla en çok birlikte zaman geçirmeye ihtiyacım olduğu bu dönem çok kötü bir zamana denk geldi. Kaldı ki bana izin vermiyor. Artık tek bir şey yapabilirim. Kolumdaki saate bakıyorum. Telefonu alıp Levent abiyi arıyorum. Hiç selam bile vermeden direkt konuya giriyorum.