52

12.1K 817 485
                                    

Herkese selammmm

Şu an kendi rekorumu kırdım. Bu bir kitabıma yazdığım en uzuuuuuuuun bölüm. 

Sizden de oy ve yorum rekoru bekliyorum. Artık 500 mü olur 600 mü orası siz kalmış.

İkiye de bölebilirdim ama sizi düşündüm ve kıyamadım.

Lütfen siz de bana kıymayın ve her bir satıra yorum yapın. 

Yazarken cidden baya zaman harcadım.

Umarım seversiniz lütfen yorumlarınızda bunu da belirtin.

Oy ver, hikayene can ver. Yazarının emeğini koru!

Keyifli okumalar. 

Uyarı: Bölümde fazlasıyla yetişkin içerik bulunmaktadır. 

ALTUĞ'DAN

Şu an karşımda duran Levent abiye yalvarmak üzereyim hatta yere dizlerimin üstüne bile çökebilirim. Tam tamına bana bu hafta sanki yeni bir asistanmışım gibi art arda nöbet yazıldı. Bir de poliklinikte çalışacağımı hesaba katarsanız yemek yemeye bile vaktim olmayacak neredeyse.

"Levent abi, başka zaman çalışırım yine sorun olmaz ama çok kötü bir zamanlama. Mercan ile ilgili planlarım var ama hiçbirini yapamayacağım."

"Sevilay'ın annesine bakması lazım. Kızın başka çaresi yoktu Altuğ ne yapabilirim! Ondan sonra kıdem olarak sen geliyorsun zaten. Senden başka güvenecek asistanım yok. Mustafa daha bunu kaldıracak kıdemde değil. Ersan da artık burada çalışmadığı için başka bir çözüm yolu kalmıyor."

"Ben... Mercan'a evlenme teklifi edecektim," diyorum umutsuz bir şekilde. Çünkü artık edecek bir vaktim yok. Tam da zamanını bulmuş gibi. Mercan bunu baya istiyordu haklı olarak. Benim de aklımda çok güzel bir fikir vardı ama neredeyse planlanan evlilik tarihimize kadar ben full artı full çalışıyor olacağım.

"Burada et. Kafanda büyütme bunu. Mercan davul zurna ile ilan etmek isteyen gösteriş meraklısı kızlardan değil. Senin samimiyetini sevgini şatafatlı bir teklife tercih edecektir eminim."

"Sanki sen Canfeda'ya öyle bir teklif etmemiştin," diyorum benimle kafa mı buluyorsun der gibi. Şu an saygı sınırlarını geçtim farkındayım ama acayip sinir de olmuş durumdayım. Levent abi de bunun oldukça farkında.

"Altuğ o fikri bana veren direkt Mercan'ın annesiydi. Ayrıca düğün gecemi acilde hasta bakarak geçirdim. Sen kime ne anlatıyorsun!" Şu an o da bana öfkeli bir şekilde bakıyor.

"Keşke başka bir yolu olsaydı çünkü Mercan hep bana bunu deyip durdu. Bende baya heves ettiğini düşünüyorum," deyip geri adım atıyorum.

"Yine söylediklerimin arkasındayım. Size kolay gelsin. Bir şey olursa ararsın. Ayrıca suratını asma bana daha yolun çok başındasın. Nasıl çalıştığımı gördün o çalışmanın özverinin sonucunda şu an resmen dört ay sonraya randevu bulabiliyor hastalarım. Seni Ersan'ın yerine koyuyorum çünkü hastalarım onu da seviyorlardı. Sen benim veliahtım olacaksın. Fena da gitmiyorsun sadece bir arkadaşın için katlanacaksın ki yeri gelecek o da sana yapacak aynı fedakarlığı." Levent abi yavaşça omzuma vuruyor ve başka bir şey demeden yanımdan ayrılıp odadan çıkıyor. Yüzüğü bile öğle arası alabildim. Şimdi ne halt yiyeceğimi ise bilemiyorum. Birazdan gece nöbetim başlayacak ve Mercan da bana eşlik edecek. Sanki poliklinikte yeterince yorulmamış gibi bir de dinlenmeden çalışacağım.

Resmen bacaklarımı hissetmiyorum artık. O kadar yoğun bir geceydi ki ilk defa mesleğime karşı isyan edecektim. Bacaklarımı uzatabildiğim kadar uzatıp biraz da olsa uyumaya çalışıyorum. Saat gece üçü biraz geçti ve şu an yanımda Mercan var. Başımı dizlerine yasladım o da saçlarımı okşuyor ve biraz dinlenmemi istiyor. O hâlâ taş gibi nasıl bu kadar dayanıklı hiçbir fikrim yok. Hep diğer çalıştığı hastanedeki yoğun çalışmanın buna sebep olduğunu söylüyor. Onunla iki tane normal doğum ve iki tane de sezaryen doğuma girdik. Ayrıca acilden gönderilen hastalar da cabası oldu. Bir ara Mercan başımı yatağa koyup gitti ama o kadar yorgunum ki hemen gözlerim tekrardan kapandı. O zamandan sonra ise bir daha beni çağıran biri olmadı ve bende en azından birkaç saat uyuyabildim.

M&A Bir Veliahtın HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin