21.Bölüm✔️

37.1K 2K 376
                                    

Selamlar. Nasılsınız bakalım?

İyi okumalar dilerim.

🇹🇷🇹🇷Mesele cinsiyet meselesi değil... Mesele MEMLEKET meselesi...🇹🇷🇹🇷

_________________

Kalbim kan pompalamaktan başka şeyler yapmaya başlamıştı. Deli gibi atmak gibi. Ve sadece üç kelime için.

Ben seni seviyorum.

Üç kelime, on altı harften oluşan bir cümlenin kalp ritmimi bozması normal miydi?

Kömür karası gözlerine baktım. Gözlerinin içi parıldıyordu. Simsiyah gözlerinde bir ışık var gibiydi. Dudakları değil gözleri konuşuyordu.

"Bakma şöyle." diyebildim, uzun süren sessizliğin ardından.

"Nasıl bakıyormuşum?" dedi, gülümseyerek.

"Aşıkmış gibi." dedim, yutkunarak.

"Aşığım çünkü." dedi, ah çeker gibi.

Aniden gelen itiraf ile yanaklarım ısınmıştı. Gözlerimi Yiğit'in gözlerinden ayıramıyordum. Gülümseyince gözlerim yanağındaki çukura kaymıştı. "Amacım seni zorlamak değil. Sen kendi hislerinden emin olana kadar ben seni beklerim. Sadece duygularımı içimde yaşamak bana çok ağır geldi. Yarının ne olacağını kimse bilemez. Kalbim seninleyken farklı atıyor. Seni gördüğüm ilk andan beri ben normal değilim. Ben sana vuruldum Umay."

Birazdan bayılacağım, az kaldı. Gözlerimi masaya çevirmiştim. "Çok güzelsin." Sarhoş gibiydi. Çenemden tutup yüzümü yüzüne çevirdi. Başparmağı yanağımı okşuyordu. "Saçlarınla aynı renk olmuşsun." Gülmüştü. "Elini yüzünü yıka istersen." Başımı aşağı yukarı sallayıp ayağa kalktım. Yiğit gözlerini üzerimden çekmiyordu.

Banyoya girip kapıyı kapattım. Sırtımı kapıya yaslayıp bir süre sakinleşmeyi bekledim. Aynadaki yansımam ile bakışınca sırıttığımı farkettim. Başımı iki yana sallayıp ciddi bir hale büründüm. Musluğu açıp başımı eğdim. Yüzüme birkaç defa su çarpıp doğruldum.

Elim kalbimi bulmuştu. Gözlerimi yumdum. Yaralarımı görmezden gelen biri değil. Yalnız olmama izin vermeyen biri. Ama sakin ol. Böyle duygularına emin olamazsın. Sakin ol.

Kapıyı açtığımda karşımda Yiğit vardı. Soran gözlerle baktım. Elindeki havluyu kaldırdı. "Banyoda havlu kalmamıştı." Anladığımı belli eder gibi başımı salladım. Elimi uzattığımda havluyu bana vermeyip kendisi yüzümü kurulamaya başladı.

Bir bebeğe yaklaşır gibi davranıyordu şu an. Havluyu usul usul yüzüme dokunduruyordu. "Yapma şöyle şeyler." Sonunda konuşabilmiştim. "Bir şey yapmıyorum ki. Yardım etmekte mi suç?" Elini tutup kalbime yasladım. Gözleri önce elini daha sonra da gözlerimi buldu.

"Ben alışık değilim böyle kalbimin atmasına." Gülümsedi. "Sen böyle yapınca daha çok atıyor." Bir adım attı. Geriye gitmemiştim. "Adrenalin iyidir. Dinç tutar." Bu adam neden beni dinlemiyordu? Daha çok yaklaşınca başımı kaldırmak zorunda kalmıştım. Başımdan tutup göğüs kafesine yasladı. Kalp atışlarını duyabiliyordum. Hızlıydı. Buna rağmen nasıl sakin kalabiliyordu?

"Senin bir şey yapmana bile gerek yok, deli gibi atması için." Başını başıma yasladı. "Sen vurulunca o kalp atışlarını her gün dinledim ben. Yavaş atıyordu. Her an gidecekmiş gibi. Şu an hızlı atması benim için iyi. Hızlı atıyor. Asla gitmeyecek gibi. Benden gitme olur mu Umay? Ben her zaman yanında olacağım ve seni canımdan bile çok seveceğim Portakal Çiçeği."

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin