94.Bölüm

16.2K 1K 409
                                    

İyi okumalar dilerim.❣

🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

__________________________________

Gözlerimi açtığımda tavanla buluştum. Etrafıma bakınca kolumda serum takılıydı. Diğer tarafıma bakınca Öykü, Asel ve Defneyi gördüm. Uyandığımı görünce yanıma geldiler. "Kuzum iyi misin?" dedi Öykü. Hepsinin yüzüne baktım. Gözleri kıpkırmızıydı. Elim karnıma gitti.

"O nasıl?" dedim. Kimseden ses çıkmadı. "Bir şey desenize iyi mi?" dedim. Bu sefer sesim çok cılız ve korkak çıkmıştı. Öykü ağlamaya başladı.

"Ölmedi değil mi?"

...

"Bir şey söylesenize."

...

Gözlerim doldu. Kolumdaki serumu çıkartıp attım. Koruyamadım onu. Hep benim yüzümden. Kaybettim...

"Umay dinlen biraz." dedi Asel. "Eve gitmek istiyorum." dedim. "Uzan şuraya serumun bitsin. Yaraların var." dedi Öykü. "İstemiyorum." dedim. Ayağa kalktım adım atacakken başım döndü. Gözlerim karardı.

"Savaş yardım et!"

Yiğit'ten

Karargâha gelmiştim. Odama girip Üniformamı giydim. Çok mutluydum. Bebeğimizi görmüştük. Resmini de öpüp sol tafımdaki cebime koydum. Sevdiğim kadın gibi, bebeğimin de yeri kalbimdi.

Odamdan çıkınca Albay yanıma geldi. "Yiğit!" dedi. "Bende sizin yanınıza geliyordum komutanım." dedim. "Umay?" dedi. "Eve gitti komutanım." dedim.

"Hastaneye kaldırmışlar."

"Na-Nasıl?"

"Bir grup şerefsiz önünü kesmiş. Jandarma gitmiş oraya kaçmışlar. Umayı da hastaneye kaldırmışlar."

...

"Hadi git."

Hızlıca alay binasından çikıp arabama bindim. Son hızla sürüyordum. Allahım ne olur ikisine de bir şey olmasın.

Hastaneye gelince arabadan inip girdim. Yukarı çıktım. Hepsi gelmişti. "Umay?!" dedim. "Müdahale odasına aldılar abi." dedi Ömer. Yere çöküp oturdum. Yüzük olan elimle bebeğimin resmi olduğu cebime dokunmuştum. Benim ikinize de ihtiyacım var.

Doktor çıkınca yanına koştum. "Durumları nasıl?" dedi Defne. "Biraz zedelenme var Umay hanımda ama korkulacak bir şey yok." dedi Doktor. Korka korka sordum. "Bebek?" dedim. "Başınız sağolsun. Çok fazla darbe almış karnına. Almak durumunda kaldık. Geçmiş olsun." dedi ve gitti.

Yere çöktüm. Öykünün çığlıkları her yeri sarmıştı. Yalnız başına gitmesine izin vermemeliydim. Hepsi benim yüzümden. Yumruklarımı sıktım. Umay'ın odasına girdim. Yüzünde yaralar vardı. Elim karnına gitti. Gözlerimden yaş aktı. Elimin tersiyle silip alnından öptüm. Sonra çıkışa doğru ilerledim. "Yiğit nereye?" dedi Ayaz. "Bunu yapanları bulacam." dedim. "Savaş sen burada kal." dedi Okan. Onlarda benimle beraber gelmişti.

1 saat sonra her şeyimizi hazırlayıp araça binmiştim. Kimseden ses çıkmıyordu. "Kimseye sakın sıkmayın." dedim. Şerefsizlerin bulunduğu bölgeye geldiğimizde silahımı bile elime almadan yürümeye başladım. Bir eve saklanmışlardı. "Ömer sen Yiğitle kal, Okan sağ sende, sol da bende." dedi Ayaz.

Evin kapısınin önüne gelince tekme atıp kırdım. İçerdekiler neye uğradıklarını şaşırdılar bir de yemek yiyorlardı. Silahlarını almaya çalıştılar ama izin vermedik.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin