97.Bölüm

19.1K 1.1K 977
                                    

Keyifli okumalar dilerim.❣

🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

(Yukarıdaki videoyu izleyin. Bizimkiler gibiymiş gibi düşünün.)
_____________________________

Bebeğimizi öğrendiğimiz günden iki hafta geçmişti. Şu an karargâhtaydık. Bir saat sonra hastaneye gidecektik. Kontrol için. Herkes üstüme titriyordu. Yiğit bazen yürümeme bile izin vermiyor diyebilirim. Dedem de çok üzülmüştü. Ondan dolayı şimdi yanıma iki koruma asker vermişti. Sürekli beni takip halindeydiler. İtiraz etsem bile kabul etmediler. Aşernelerim de gün geçtikçe fazlalaşıyordu.

Dosyalarımı bitirip bizim mekâna gittim. "Ben geldim." dedim. "Hoşgeldin." dedi Ayaz. Gülümsedim. Yiğit yoktu. "Ee ne yapıyorsunuz?" dedim. "Sohbet ediyorduk." dedi Okan. "Sohbet dedin de aklıma kebap geldi." dedim. Kahkaha attılar. "Bire bir aynı kelimeler zaten." dedi Ömer. Suratımı astım. "İlk defa canı kebap çeken hamile gördüm." dedi Savaş. "O ilk'lerin kraliçesi." dedi Ayaz. Kıkırdadım.

Yiğit odaya girip yanıma oturdu. "İyisiniz değil mi?" dedi. "İyiyiz abi sen." dedi Ömer. "Lan mal. Karısıyla bebeğine diyor. Bize değil." dedi Ayaz. Ömer omuz silkti. Güldüm. "İyiyiz." dedim. "Canı kebap çekmiş." dedi Savaş. "Dur arıyayım getirsinler." dedi Yiğit. "Ama bizim hastaneye gitmemiz lazım. Ondan sonra alırız." dedim. "Tamam." dedi. "Abi biz de gelelim mi?" dedi Okan. "Dedemin adamları her dakika bizi takip ediyor zaten. Aklınız kalmasın." dedim. "Acaba kız mı? Erkek mi?" dedi Ömer. "Sağlıklı olsun da." dedi Savaş.

"Kalkalım mı güzelim?" dedi Yiğit. "Tamam." dedim. Alay binasından çıkıp arabamıza bindik. Korumalar da arkamızdaki arabadaydı. Hastaneye gelince indik. Yiğit elimi tuttu. Titriyordum. "Güzelim ne oldu?" dedi. "Yine aynı şey olmaz değil mi?" dedim. "Ben yanınızdayım. Olmayacak." dedi. Şakağıma bir öpücük bıraktı ve yukarı çıktık.

Doktorun odasına girdik. "Hoşgeldiniz." dedi doktor. "Hoşbulduk." dedi Yiğit. Ben heyecandan konuşamıyordum. Yiğit'in yardımıyla gömleğimi ve silahımı çikardım. Sedyeye uzanıp karnımı açtım. Doktor jel sikınca irkildim çünkü soğuktu. Probu karnımda hareket ettirmeye başladı. İkimizin de gözü ekrandaydı.

"İkisinin de durumu gayet iyi." dedi Doktor. "İkisi?" dedi Yiğit. "İkiz bebeğiniz olacak." dedi Doktor. Yiğite baktım. O da bana bakıyordu. Gözlerimden bir yaş aktı. "Kalp seslerini duymak ister misiniz?" dedi Doktor. "Tabiki. Kaydedebilir miyiz?" dedi Yiğit. "Evet. Kalp atışları şimdi duyulabilir ama 10 haftalıkken daha net bir şekilde duyulur." dedi. Duğmelere bastı sonra ses geldi. Gözlerimi kapadım. O kadar huzur doluydu ki. Yiğitte telefonu cihaza yaklaştırmış sesi kaydediyordu.

Doktor ikisinin de ultrason fotoğrafını çıkarıp Yiğite verdi. Bende karnımı temizleyip ayaklandım. Yiğit alnımdan öpüp göz yaşlarımi sildi. Doktor bize bir kaç bilgi verdikten sonra randevularımızı ayarladık. Sonra da çıktık.

Odadan çıktığımız gibi Yiğit beni kucağına alıp dondürmeye başladı. Ağzımdan küçük bir çığlık çıktı. "Yiğit herkes bize bakıyor indir. Hem kusacam şimdi dur." dedim. "Özür dilerim güzelim. Heyecandan oldu. İkizimiz olacak." dedi. Gülümsedim. "Derdi veren Allah dermanı da verdi." dedim.

Arabaya binince Yiğit telefonunu açıp sesi açtı. Karargâha gidene kadar kalp seslerini dinledik. Yiğitin yüzündeki gülümseme olduğu gibi kalmıştı.

Alay binasına girip bizimkilerin yanına çıktık. Hâlâ odadaydılar. "Yeğenimin durumu nasıl?" dedi Ömer. "Yeğenin değil, yeğenlerinin." dedi Yiğit. Hepsi soran gözlerle baktı bize. "İkiz." dedim. Hepsi aynıydı. Önce gözleri büyüdü sonra dudakları yukarı doğru kıvrıldı. Ayaz bana sarılıp başımdan öptü. Sonra Ömerde aynı şekil. Okan da gelip sımsıkı sarıldı. Savaşta.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin