74.Bölüm

17.7K 1.1K 342
                                    

İyi okumalar dilerim.

Al bayrak dalgalandığı sürece bu vatan dimdik ayakta olacaktır.🇹🇷🇹🇷

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

Yetmez! Türk Askerine dünya yetmez. Hedef Kızıl Elma!🇹🇷🇹🇷

____________________________

Ayaklandık. Hepimiz bir yere saklandık. Ne güzel sevdiğimin kokusunda uyuyordum ben ya. "Kimse ses çıkarmasın bana bırakın." dedim. Zifiri karanlıktı her yer. Fener tutsalar bile bir şey görünmezdi. Ayak sesleri yaklaşmaya başlamıştı. "Siz ikiniz şunun içini kontrol edin." dedi biri. Ben tam ortaya geçtim. Cebimden çakmağı çıkarıp yaktım ve yüzüme yaklaştırdım. Terörist irkildi. Kötü kahkaha gülüşü yaptım. Çakmağı bi yakıp bi söndürüyordum ve yer değiştiriyordum. "Umay korkuyorum yapma." dedi Ömer. Gerçekten de korku filmleri gibi olmuştu.

Birinin arkasına geçip yine kahkaha attım ve boynunu çevirdim. Diğer salak beni görmediği için hayaletlerin yaptığını düşünüp kaçıp gitti. "Te..temiz orası." dedi. Çok korkmuştu. Sonra gittiler.

"Burayı terk etsek iyi olur." dedi Yiğit. "Gelmediler ya. Hepsini ne güzel vuracaktım." dedim. "Dönerlerse yaparsın hadi gidiyoruz." dedi Yiğit. "Bi an içinden canavar çıktı sandım." dedi Ayaz. Güldüm. "Korku filmi o kadar çok izliyor ki ezberlemiş." dedi Yiğit. "Ben hiç korkmadım." dedi Ömer. "Komutanım sizi bozmak istemezdim ama titriyordunuz." dedi Savaş. Hep birlikte güldük.

Ters istikamete doğru ilerledik. "O salaklar geri dönüp niye bakmadılar ki? Bi aksiyon olmadı ya." dedim. "Bela mıknatısı konuştu." dedi Ayaz. Göz devirdim. Biraz daha yürüdükten sonra yine gördük onları ama aşağıdaydılar. "Bu sefer öldürüyoruz itiraz istemem." dedim. "Komutanım dedikleri kadar varmışsınız." dedi Savaş. "Sonra hatırlat soracam." dedim. Sniperı çıkartıp hazırlandım. "Başlıyalım." dedi Yiğit. Susturucu takmıştık hepimiz. "Şimdi." dedi Yiğit ve başladık. Hepsi bir bir yere seriliyordu. Öyle olunca daha bi seviniyordum. Son iki kişi kalmıştı ve kaçıyorlardı. Nişan alıp onların da leşlerini yere serdim. Karargâhtayken çantama sprey boya koymuştum. Çıkartıp "SİZ ÇOKSUNUZ, BİZ TÜRKÜZ!!" yazdım. "Helâl be." dedi Ömer.

"Bütün yorgunluğum gitti ya." dedim. "Hadi bölgeye doğru gidelim orada konaklarız." dedi Yiğit. "Emredersiniz komutanım. " dedik ve yola koyulduk. "Savaş ne demişler benim hakkımda?" dedim. "Psikopat diyorlardı." dedi. Sırıttım. "Doğru demişler." dedi Ömer. "Başka ne dediler?" dedim. "Çok güzel dediler." dedi Savaş. "Kim dedi lan onu." dedi Yiğit. "Şey komutanım... Arkadaşlar." dedi Savaş. "Biz dönünce bana göster." dedi Yiğit.

Bölgeye gelince dinlenmek için oturduk. Hava aydınlanmaya başlamıştı. Çantamdan su ve yemek çıkarıp Savaşa verdim. "Açsındır sen şimdi." dedim. "Sağolun komutanım." dedi. Yiğitte kendi yemeğini bana uzattı. "Birlikte yiyelim." dedi. "Olur." dedim. Bi kaşık ağzıma atıp diğerini onun ağzına verdim. "Tadı daha güzel mi sanki." dedi. Güldüm. Başımı göğüsüne yasladım.

Sonunda helikopter gelmişti. Hepimiz bindik. Hem açtım hemde uykum geliyordu. "Ben bu kadar iyi anlaşan bir tim görmedim." dedi Savaş. "Bu time katıldığın için çok mutlu olmalısın." dedi Ömer. Güldüm. "Bu kadar da mütevazidir." dedim. "Kötü bir şey mi dedi?"dedi Ömer. Kısa saçlarından çektim. O da benim kafama vurdu. Yiğitte Ömerin kafasına vurdu. "Sana bi tavsiye. Sakın Umaya bulaşma." dedi Ayaz. "Evet Manevi Bakan bir babası var. Paşa dedesi ve Yüzbaşı sevgilisi var." dedi Ömer. Sırıttım. "Abartıyorlar ya." dedim.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin