37.Bölüm✔️

25.3K 1.5K 218
                                    

Keyifli okumalar dilerim.

🇹🇷TÜRK KADINLARININ EN BÜYÜK SÜSÜ TÜRK OLUŞLARIDIR.🇹🇷

♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

🇹🇷ÖVÜNMEK GİBİ OLSUN; DÜNYA'NIN EN GÜZEL VATANINA, EN GÜZEL BAYRAĞINA SAHİBİZ.🇹🇷

____________________

Aynadaki yansımama bakıyordum. Üniformama her baktığımda mutlu oluyordum. Elimi apoletin üzerinden geçirdim. Benim yıldızlarım.

Çocukken gökyüzüne baktığımda tüm yıldızların benim olmasını istiyordum. Büyüdüm ama yine tüm yıldızlara sahip olmak istiyorum.

Kapı çalmıştı. Hemen ardından Öykü'nün sesini duydum. "Ben bakıyorum." Öykü'nün saçı ve makyajı uzun sürmüştü, benim de üniformamı giymem. Silahımı yerine yerleştirip telefonumu cebime koydum. Kapım tıklatıldı. "Girebilirsiniz yüzbaşım." Yiğit kapıyı açıp odama girmişti. O sadece gülümseyerek yüzüme bakarken ben baştan aşağı onu inceliyordum. Üniforma içinde ayrı bir yakışıklı oluyordu.

"Bitti mi?" Gözlerimi gözlerine değdirdim. "Dikizlemen biti mi, diye soruyorum." Göz devirdim. "Üzerinizdeki üniformayı çıkarttığınızda bu konuyu tekrarlayalım komutanım. Ve sevgilim, benim sevgilim. Tabii ki de dikizleyeceğim. Bir de yakışıklıysa; yeme de yanında yat." Kaşları havalandı ardından da kahkaha atmıştı. Ben ne saçmalıyordum? Kesin Cem'in verdiği kahvenin içinde bir şey vardı.

Yiğit'e şirince bakmaya çalıştım. Dibime kadar gelip avuçlarını yanaklarıma yasladı. Alnıma dudaklarını bastırdı. "Benim güzel sevgilim." Gülümsemiştim. Elimi tutup beni kendi etrafımda döndürdü. "Kombinin harika görünüyor. Özellikle postalların ile uyumuna bayıldım." Dudaklarımı teşekkür etmek için aralamak yerine Yiğit'in gamzesinin üzerine bastırmıştım.

"Hazırsanız çıkalım üsteğmenim."

"Hazırım yüzbaşım."

Odadan çıkmıştık. Öykü koridordaki aynadan son kontrolleri yapıyordu. Okan gözlerini kırpmadan Öykü'yü izliyordu.

Aşk; sevdiğine bakarken bir salisesini bile kaybetmemek için gözlerini kırpmamaktır.

Öykü bize dönmüştü. "Çok mu abartılı oldu?" Fıstık gibi olmuştu. "Memnun değilsen sana da üniforma ayarlayalım." Burun kıvırıp Okan'a elini uzatmıştı. Gün boyunca nasıl göründüğünü sormuştu. Her defasında iltifatlar sıralamama rağmen sorularının ardı arkası kesilmemişti. Ben de artık alaya almıştım.

Aşağı inip arabalara ayrıldık. Öykü ve Okan, Okan'ın arabasına geçmişti. Biz de Yiğit'in arabasına geçtik. "Kuaför de olay mı yaşadınız? Öykü yenge Okan'a telefonda anlatırken duydum." Öykü de yemeyip içmeyip yetiştirmişti. Göz ucuyla Yiğit'e bakıp gülümsedim.

"Önemli bir şey değildi." Deyip geçiştirmek istemişim. "Silahla baskın yapmışlar. Sen de üzerlerine atlamışsın." Yok ebenin- "Öykü abartmış. Oyuncak silahla gelmişlerdi. Bir olay da olmadı. Akıllı olun dedim. Onlarda beni dinledi." Saçma bir olay olduğu için ve en önemlisi aksiyon dolu olmadığı için anlatmak istememiştim. Yiğit'e öpücük atıp önüme döndüm.

Davetin yapılacağı salona gelmiştik. Arabadan inip etrafıma baktım. "Burada olmak yerine çatıların üzerinde olmak isterdim." Kalabalığı sevmiyordum. Beni tanıyanlardan oluşan kalabalığı hiç sevmiyordum. Herkes Süleyman Yücesoy'un torunu olduğumu biliyordu. Dolaylı yoldan şehit kızı olduğumu da.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin