52.Bölüm

19.7K 1.2K 471
                                    

Keyifli okumalar dilerim.

Bu vatan bizimdir
Ferman gerekmez!
Askerin olduğu yere
Yabancı giremez.🇹🇷🇹🇷

_________________________

Dedemi gördükten sonra kapıya koştum. "Açın kapıyı!" dedim. Ses yoktu. Geri çekilip kapıya iki üç defa tekme attım. Kırılmıştı. Ben bunu niye daha önce yapmadım ki.

Dışarıdan silah sesleri geliyordu. Aşağı indim kimse görünmüyordu. Bir alt kattan Boran Karaoğlu'nun sesi geliyordu. "5 kişi Umay'ın başına gitsin. Odasından çıkartmayın." dedi. Güldüm. İtleri yukarı çıkmıştı. Beni görünce şaşıp kaldılar. "Umay hanım odanıza çıkın." dedi biri. "Gel çıkart." dedim. Üstüme doğru geldi. Kolundan tutup yere attım. İki kişi birden geldi. Birinin karnına dirseğimi geçirip diğerine tekme attım.

"Hadi siz de gelin yeni ısındım." dedim. Silahını çıkarttı. "Bana bunlarla gelin." dedim. Hızlı bir şekilde davranıp eline vurdum silahı düşmüştü. "Eee şimdi ne yapacaksın?" dedim. Dizimi karnına geçirip sırtına vurdum. Sandalyeyi elime alıp diğerinin kafasına vurdum. Kendilerine gelmeden aşağı inmeliydim.

Bi kat daha indim. Kapıya yaklaşırken ensemde bi soğukluk hissettim. "Yürü!" dedi Baran. Yürüyelim bakalım.

Kapıyı açıp dışarı çıkmıştık. Ellerim havadaydı. "Umay!" dedi Yiğit. Çok özlemişim. Gülümsedim. Boran Karaoğlu da arkamızdan çıktı. Diğer itleri yakalamışlardı. "Torunumun kılına zarar gelsin ikinizi de ölmekten beter ederim. Doğduğunuza pişman olursunuz." dedi Dedem. Ben bile korktum. Canım dedem.

"Evlendirecem onları sen buna karışmıyacaksın." dedi Boran Karaoğlu. "Arkamdaki salakla." dedim. Güldüm. "Bozkurt!" dedi Dedem. "Emredin komutanım." dedi Yiğit ve dedemin yanına geldi. "Benim damadım burada." dedi Dedem. Neyyy? Damat mı? Yiğitte dedeme değişik bakıyordu."Baran tut bayılacam." dedim. "Ne diyorsun lan?" dedi Baran. "Aslında seninle iyi kuzen olabilirdik. Dedenden kurtulursan düğünüme beklerim." dedim. 

"Üstteğmenim uzun sürmedi mi sizce de?" dedi Ömer. "Haklısın" dedim. Baranın kolundan tutup döndüm. Silah elinden düşmüştü. Sert bir şekilde vurdum. "Soyunu tükettin." dedi Ayaz. Sırıttım. Boran Karaoğlu da gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu. "Beni çok hafife almışsın. " dedim. "Annen gibi nankör bi kadınsın." dedi. "Sana annem hakkında konuşma dedim." dedim. Dedem gelip yüzüne yumruk indirdi. "Alın şu itleri." dedi.

"Gel buraya." dedi Dedem. Yanına koşup sarıldım. Yüzüme baktı. "Kim yaptı bunu?" dedi. Bir şey demedim. "O şerefsiz sana vurdu mu?" dedi. Sesli nefes aldı. Beni göğüsüne yasladı. "Hadi gidelim. Sana bi sürprizim var." dedi. Başımı salladım.

"Bozkurt Timi! Sizin işiniz buraya kadar gerisini ben hallederim. Kızımı evine götürün." dedi Dedem. "Emredersiniz komutanım. " dediler. "Sürpriz?" dedim. "Yarın sana getirecem." dedi. Vedalaştık. "Bu arada damat falan dedik çok uçmayın yere çakılırsınız." dedi Dedem. Paşanın da iki dakikası bir değil. Arabaya bindim. Sonra Yiğit gelip yanıma oturdu. Diğerleri de binince Ayaz arabayı sürdü.

Biraz uzaklaştıktan sonra Yiğite sarıldım. Konuşmadı sadece başımı okşayıp öptü. Bende başımı yasladım ona. "İyisin değil mi?" dedi Ömer. "Bana bir şey olur mu sence?" dedim. Güldü.

Başımı kaldırıp karalarına baktım. Bu defa çok farklı bakıyordu. Elini yanağıma sonra dudağıma dokundurdu. "Acıdı mı?" dedi. Başımı hayır anlamında salladım. Geçen yine dudağım yaralanmıştı. Ne istiyorlar ya benden.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin