🇹🇷Bir Türk askerinin gözyaşı, dağı taşı duman eder.🇹🇷
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
🇹🇷Dönersek vatan, dönmezsek cennet bizim.🇹🇷
_____________________________
Dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı. Sonra kendimi düzelttim. "Yüzbaşım askerleri özel işlerinize karıştırmak hiç yakışıyor mu size." dedim. Askerlerle kalp yapmış kendi de ortalarında durmuştu. Manyaklar ya.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Komutanım lütfen affedin. Bizi esir tuttu." dedi askerlerden biri. Güldüm. "Size kolay gelsin" deyip pencereyi ve perdeyi kapattım. "Deli" deyip gülümsedim. Alinin bana bakıp güldüğünü gördüm. "Sen hâlâ burada mısın?" dedim. Gitti. Biraz uzaktan dışarıya baktım. Yiğit diğerlerine sataşıyordu.
Yiğit'ten
Umay bir türlü beni affetmemişti. Beklediğimden daha çok sürüneceğim kesin. Umay raporluydu. Bizde eğitim yapıyorduk. Ömerin el salladığını görünce o tarafa baktım. Umay gelmişti. "Senin burada ne işin var?" dedim. "Askerim ya bende hani." dedi Umay. "Yaran iyileşmedi ama daha." dedim. "Kim takıyor." dedi ve omuz silkti. Alay binasına girdi. Böyle çok tatlı oluyordu. Arkasından bakıyordum.
Gülme sesleri gelince askerlere baktım. "Niye gülüyorsunuz lan." dedim. "Komutanım sizi 4 yıldır tanıyorum ilk defa böyle gördüm." dedi Ali. "Hadi hadi devam edin." dedim. "Bi fikrim var." dedi Ömer. "Neymiş?" dedim. "Ama eğer tutarsa eğitimi bitireceksin." dedi Ömer. "Tamam." dedim.
10 dakika sonra bütün askerlerle kalp yaptılar. Diğerleri de arkada sıralanmıştı. "Bu ne lan?" dedim. "Komutanım kadınlar sever böyle şeyleri." dedi askerlerden biri. "Umay Üstteğmenim diğerlerine benzemiyor ama." dedi. Doğru. Beni de ortaya attılar. "Ali git haber ver pencereye çıksın." dedim. "Emredersiniz komutanım. " dedi ve gitti. "Lan bir şey olmasın siz görürsünüz." dedim.
Pencere açılınca gülümsedim. Kollarımı iki yana açtım. Önce şok oldu sonra gülümsedi daha sonra ciddi oldu. "Yüzbaşım askerleri özel işlerinize karıştırmak hiç yakışıyor mu size?" dedi. Dudaklarımı büzdüm. "Komutanım lütfen affedin. Bizi esir tuttu." dedi askerler. Güldü. "Size kolay gelsin." dedi ve pencereyi kapattı. Perdeyi de üstüne çekti. "Komutanım işiniz zor." dedi Okan. "Lan Ömer ben senin varya. 30 tur marş marş." dedim. Söylene söylene koşmaya başladılar.
Ali geldi. "Bir şey dedi mi?" dedim. " 'Deli' dedi ve güldü." dedi. Bende gülümsedim. "Hadi sende koşuya." dedim. "Komutanım o kadar iyi haber getirdim." dedi. "Hadi hadi." dedim. Koşu bitince hepsi yerlere serildi. "Lan Umay sen görürsün." dedi Ayaz. "Ben ne yaptım ya." dedi Umay. Ne ara geldi bu kız. Bazen beni bile şaşırtıyor. "Geldi sevgilin tabii daha acısını bizden çıkarın." dedi Ömer. "Yüzbaşınıza söyleyin benlik bir durum yok." dedi. "O kadar kalp yaptık komutanım ya." dedi Mehmet. Omuzunu silkti.
