Beynimde bi kaç defa tekrarladım. Doğru duymuştum değil mi? Odadaki herkesin gözleri bana dönmüştü. Timde olmayanların bile. Başımı eğip sinirle güldüm. Sonra albaya geri baktım. "Tam olarak ne demek istediniz komutanım?" dedim. "Başlarında bi kadın var eğer onu halledebilirsek bilgileri kolaylıkla alabiliriz. Ondan dolayı Yiğit'in yakın olması lazım." dedi Albay. Yiğite baktım. Gözlerini kaçırdı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Umay)
Albay devam etti. "Kartal ve Kara siz Bozkurtun korumaları olacaksınız." dedi. Okan Ve Savaş "Emredersiniz komutanım." dediler. "Asena, Aslan ve Akrep siz de davette garsonluk yapacaksınız." dedi Albay. İyi iyi gözümün önünde olsunlar. Görev diye itiraz edemem ama Yiğiti gebertebilirim yine de. Operasyonu anlattıktan sonra çıktı. Yarın olacaktı.
Yiğite baktım. "Düş önüme." dedim. Birlikte benim odama gittik. "Güzelim." dedi Yiğit. Kapıyı kapattım ve üstüne doğru yürüdüm. Sırtı duvarla yapışınca o da ben de durduk. "Eli eline değerse o elini kırarım. Seni öperse o yanaklarını parçalarım. Minik bir temas olsun seni öldürürüm. Anladın mı?" dedim. Yutkundu. "Tamam güzelim sen merak etme." dedi. Dudaklarımı büzüp sarıldım. "Yarın çirkin ol. Kıskanırım." dedim. Güldü. Ters ters yüzüne bakınca sustu. Başımı eğip bu sefer ben güldüm.
"Niye sen ya? Konuşmuyorum seninle git!" dedim birden. "Az önce sarılıyordun ama ne oldu?" dedi. "Hıh." dedim ve omuz silktim. Sonra bizimkilerin yanına gittim. "Yiğit nerde öldürdün mü?" dedi Ayaz. "Şimdilik bir şey yapmadım. Operasyondan sonra ya saklıyorum." dedim. "Ben bile korktum Yiğit Yüzbaşıyı düşünemiyorum." dedi Savaş. "Lan Umaydan alevler yükseldi görmediniz mi?" dedi Ömer. "Lan bi susun." dedi Okan. Yanıma gelip oturdu. "Operasyon bu kafaya takma. Yiğit seni üzecek bir şey yapmaz." dedi. Bir şey demedim.
"Gidecek kadının belinden tutacak sarılacak." dedi Ömer. Bi elim silahıma geldi ama yastığı alıp kafasına attım. "Lan bi an öldürecek sandım. Ödüm koptu." dedi Ömer. Damağını kaldırdı. Yiğit geldi. Ters ters bakıp kafamı çevirdim. "Güzelim yine niye suratın düşmüş." dedi Yiğit. "Ömer senin kadına sarılacağını söyledi." dedi Okan. "Ömer gerçekten birgün elimde kalacaksın sen. Niye inanıyorsun ona? Ben senden başkasına dokunmam." dedi Yiğit. Omuz silktim.
"Umay hadi bilek güreşi yapalım." dedi Savaş. "Kardeşim bence şimdi yapma." dedi Ömer. "Hadi." dedim. Masaya geçip oturduk. Savaşın elini tuttum. "Canı acırsa seni öldürürüm Savaş." dedi Yiğit. "Gerçekçi oyna ben seni ödürürüm." dedim. "Hangisi daha az acı verir." dedi Savaş. "Yiğit." dedi Ayaz. Güldüm. Elimi bükmeye çalışıyordu. Kasları olduğu için benden daha güçlüydü evet ama sinirli ve hırslı bir insan olunca ben karşımda kimseyi tanımam. Sert bir şekilde büktüm. Kazandım. "Acıdı mı?" dedim. "Yoo." dedi. Ama belli oluyordu yüzünden acıdığı.
