51.Bölüm

18.5K 1.2K 216
                                    

İyi okumalar dilerim.

VUR MEHMEDİM!
Vur ki, bahtın uyansın
Tekbirler, arşa dayansın
Sen ki, çelikleşmiş imansın
Hak için, Allah için
Mazlumlardan yükselen
O 'Ah' için
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

___________________________

Umay'dan

Gözlerimi açtığımda tavanla bakışıyordum. Oturur pozisyona gectim. Bi an nerede ne olduğunu çözmeye çalıştım. Etrafa bakınca kocaman bi odada kocaman bi yatağın üstündeydim. İyi de ben nerdeyim.

Ayağa kalkıp kapıyı açmaya çalıştım ama tabiikide kilitliydi. "Açın kapıyı!" diye bağırıp kapıyı tekmeliyordum. Birilerinin ayak seslerini duyunca geri çekildim.

"Güzel torunum uyanmış." dedi. "Ben senin torunun değilim." dedim. Annemin babası ve adamları beni kaçırmıştı.

Yüzünü astı. "Bi kaç gün dinlen. Haftaya düğünün var." dedi. "Pardon ama anlamadım." dedim. "Dayının oğluyla evleneceksin." dedi. Kahkaha attım. "Kim oluyorsun da bu kararı veriyorsun?" dedim. "Saygısızlık yapma. Ben senin Dedenim." dedi. "Birincisi sen daha benim saygısızlığımı görmedin. Sırf yaşından dolayı bir şey demiyorum. İkincisi de 25 yıl sonra mı aklına geldi bir torunun olduğu." dedim. Cevap vermedi.

"Bu kadar oyun yeter. Çıkıyorum ben." dedim. Adamlarından biri kolumdan tuttu. "Şu an çok yanlış yapıyorsun." dedim. Kolundan tutup çevirdim sonra da yere attım. Diğerleri beni tutup itti yaralı kolumun üstüne düştüm. Çok kötü sızlamıştı. Kapıyı kilitleyip gittiler.

Ayağa kalkıp pencereden dışarıya baktım. 100'den fazla koruma vardı. Pencereyi açmayı denedim olmadı. Kapıyı tekmeledim tekrardan "Suç işlediğinin farkındasın umarım Boran KARAOĞLU!" dedim.

Pencerenin önüne geldim yine etrafa baktım. Evlere bakılırsa Mardindeyim. İzmir, Hatay, Şırnak derken Mardine gelmeseydim hatrı kalırdı. Bi de evleniyormuşum. Sesli bir şekilde kahkaha attım. Ellim şortumun arkasına gitti. "Lan silahım yok." dedim. Ben onsuz uyuyamam bile ya. İstesem verirler mi acaba. Kafayı yedim galiba.

Pencereyi kırsamda çıkamam şişleri var. Offf. Yiğit kesin kafayı yemiştir. Benim buradan acilen çıkmam lazım.

Kapı açıldı. 15 yaşlarında bi kız girdi sonra yine kapıyı kilitlediler. "Ne istiyorsun?" dedim. "Yemek getirmiştim." dedi. "Yemiyecem. Geri götür." dedim. "Dedem yemeni söyledi." dedi. "Sen kimsin?" dedim. "Evleneceğin kişinin kardeşiyim." dedi. Benim hem dayım varmış hemde çocukları. Yeni öğreniyorum. "Git o sevgili dedene söyle yemiyor. Salak abinle de evlenmiyecem." dedim. "Başka şansın yok bunları da ye." dedi. Şuna bak ha. Güldüm.

"Ben gidiyorum. Bir şey istiyor musun?" dedi. "Mümkünse yüzünüzü görmek istemiyorum." dedim. Odayı kontrol ettim. Lavabo yoktu. İyi iyi biraz evi kontrol edeyim.

Kapıyı tıklattım. "Kimse var mı? Boran Karaoğlu'nun itleri orada mısınız?" dedim. "Ne istiyorsun?" dedi. "Lavaboya gitmem gerek." dedim. "Niye?" dedi. "Halay çekmek için. Salak mısın sen? Lavaboda ne yapılır?" dedim. Biraz geçtikten sonra kapıyı açtı.

"Lavabo aşağıda Umay hanım. " dedi. Etrafı inceledim. Ev kocamandı. Aşağı indim. Yanımda üç adam vardı. O kadar mı korkuyorlar benden. Bir kat daha vardı. Muhtemelen kapı orada. Lavaboya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp çıktım. "Merhaba müstakbel gelecekteki karım." Kafamı çevirdim. İğrenerek baktım. "Baran ben. Fotoğraflardan daha güzelmişsin." dedi.

UMAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin