UMAY

71.Bölüm

İyi okumalar dilerim.

Bayrak,
Bir Milletin Şerefidir,
Onur Timsalidir!
Bayrağa Yapılan Saygısızlık,
O Millete Yapılmış Sayılır,
🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷

_________________________

Ben yanlış duydum değil mi? "Anlamadım." dedim. "Sözlüsüyüm işte neyi anlamıyorsun?" dedi kız. "Okan hiç memlekete gelmedi de, ne zaman oldu?" dedim. "Okan olmadan istedik verdiler. Bi daha ki yaza düğün inşallah." dedi annesi. Kaşlarımı çattım. "Okan'ın sözlendiğinden haberi var mı?" dedim. "Olması gerekmiyor." dedi annesi. "Ben sözlümü görmek istiyorum anne." dedi kız. Ha bir de anne. Lan Öykü seni çiğ çiğ yer.

Yukarı çıktılar. Bu işi halletmem lazım. Ama Okan ve Öykü'nün tepkisine bakmalıyım. Onların arkasından ben de çıktım. Odaya girdik. Öykü Okana sarılmıştı. Okan "Anne" deyince Öykü kendini çekti. Annesi Okana yaklaşıp sarıldı. "Anne ne işin var burada?" dedi Okan. "Seni ziyarete gelmiştik vurulduğunu öğrendik." dedi kız. Okanın kıza olan bakışlarına bakılırsa kızı tanımıyor.

"Oğlum bu Sude. Sözlün." dedi annesi. Öykü'nün elindeki bardak yere düştü. "Anne ne diyorsun sen? Benim haberim niye yok?" dedi Okan. "Oldu işte." dedi annesi. "Okan?" dedi Öykü. "Bitanem yeminlen haberim yok." dedi Okan. "Anne duydun mu ne diyor?" dedi kız. Bu kızı dövmek lazım. "Bu bahsettiğin kız mı? Doktor olan." dedi annesi. "Evet o benim." dedi Öykü sinirle. "Kız dediğin evde oturur. O kadar erkeğin içinde ne işin var senin?" dedi annesi. "Sorun mu var erkeklerinin içinde olmasının. Kız görevini yapıyor. Gayet başarılı bir doktor ve gayette hamarat biri." dedim. "İstemem ben öyle gelin. Okanımın gözünü boyamışsınız." dedi Annesi. "Anne!" dedi Okan. Öykü kapıdan çıkıp gitti. Okan ayaklanmaya çalıştı ama izin vermedim. "Asel sen onu eve götür burayı halledip gelecez." dedim. "Tamam." dedi Asel.

"Umay! Gitti." dedi Okan. "Benim hallemediğim bir şey var mı? Sen bana güven." dedim. Annesi fısıldıyarak "Geç sözlünün yanında otur." dedi ama duymuştum. Defneye kaş göz yapıp diğer tarafta oturmasını söyledim. Ters ters Sudeye baktım. Yerinde durdu. "O kızı da al buradan götür. Ben sadece Öyküyü seviyorum." dedi Okan. "Yabancıların içinde konuşmayalım." dedi Annesi. "Onlar bana sizden daha yakın." dedi Okan. Sessiz sakin olmasının sebebi anlaşıldı. Kıyamam ya.

Odaya Yiğit, Ömer ve Ayaz girdi. "Niye moraller bozuk." dedi Ömer. "Tanıştırayım Okanın annesi." dedim. "Hoşgeldiniz." dedi Yiğit. Ayaz kaş göz diğerini işaret ediyordu. Parmağımı gösterip yüzük takıyormuş gibi yaptım. Hepsinin gözleri büyüdü. "Oğlum bu kızlar anlamıyor siz anlatın Okana." dedi Annesi. Ömer Defne'nin yanına geçti. Yiğitte benim yanıma geldi. "Ne varmış kızlarda." dedi Ömer. "Okanın gözünü boyuyorlar. Bizim oralarda yabancı gelin alınmaz." dedi Sude. "Öykü yabancı değil ki Türk." dedi Ömer. Gülmemek için kendimi zor tuttum.

"İstediğiniz kadar konuşun ben Sudeyi gelin olarak alacam." dedi Annesi. Okan'ın omuzuna destek olduğumu belli ederek dokundum. "Sen iyisin değil mi?" dedi Ayaz. "İyi iyi Allaha şükür bir şeyi yok." dedim. "Öyküyü getirin lütfen." dedi Okan. İçim yandı yemin ederim. "Sen merak etme." dedim. "Anne ben lavaboya gidecem." dedi Sude. Bak bu anne diyo benim sinirlerim zıplıyo. Sude odadan çıkarken Defneye kaş göz hareketi yaptım. "Biz kahve alıp gelelim." dedi Defne. Bizimkiler sırıtıyordu. "Kolay gelsin ah yani şekerli olsun." dedi Ömer.

Defne ile birlikte lavaboya girdik. "Sen dışarıyı kolla." dedim Defneye. "Tamam." dedi. Ellerimi yıkayıp Sudenin çıkmasını bekledim. Çıkmıştı. "Selam." dedim. "Selam." dedi. "Okanı çok mu seviyorsun?" dedim. "Evet." dedi. Kahkaha attım. Sonra ciddi olup duvara yasladım onu. "Sevdiği olduğunu bilmiyor muydun?" dedim. "Biliyordum da ne olacak? Annesi babası ne derse o." dedi. "Bana bak-" cümlemi bitiremeden Öykü girdi. "Umay sen çık." dedi Öykü. "Hay hay." dedim ve çıktım.